15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından kira sözleşmesi feshedilen ve mal varlığına el konulan Tarkim Havacılık’ın sahibi İbrahim Faruk Bayındır, sosyal medya hesabından dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Kronos’ta yer alan habere göre, 2015 yılında kendisinden rüşvet istendiğini, bu isteği geri çevirdiği için hakkında cemaat soruşturması açıldığını belirten Bayındır, “Ben bir çok olayın birinci el şahidiyim. Her işadamı çıkıp konuşamıyor çünkü ya cezaevinde ya kendisi ya da ailesi Türkiye’de rehin kalmış durumda.” dedi.
“İSTİHBARATÇILAR O İŞADAMINI DA ZİYARET ETMİŞ”
“Buyrun size başka bir örnek” diyerek iddialarını ayrıntılandıran Bayındır, “2015 yılı yaz aylarıydı. Türkiye’nin kendi alanında en büyük holdinglerinden birinin patronu aradı. Yakın dostluğumuz vardı. Çok dertli olduğu belliydi. Buluştuk, anlatmaya başladı. İstihbaratçılar beni ziyaret ettikleri gibi onu da ziyaret etmişler.
Önce ‘seni severiz, vatansever insansın’ vs deyip ‘dostane uyarıyoruz’ demişler ve ‘Cemaate operasyon hazırlandığını, muhalefet dahil koordinasyonun sağlandığını, bürokrasi, iş dünyası ve sıradan vatandaşlara kadar cemaat fişlemelerinin bitirildiğini söyledi” ifadeleriyle şirketlere el koyma işlemlerinin önceden hazırlandığını belirtti.
EL KONULACAN OKULLAR DİĞER CEMAATLERE VERİLECEK
Bayındır, şöyle devam etti:
“Cemaate yakın işadamlarının şirketlerine el konulacağını, ilk 22 büyük şirkete el konulacağını, şirketinin de bu listede olduğunu, kurulacak Maarif Vakfı (Haziran 2016’da kuruldu) ile yurt dışındaki okullara el konulacağını, Türkiye de el konulanların diğer cemaatlere verileceğini, AKP’nin kayyum marifetiyle birçok iş adamının şirketine el koyacağını, sermayenin el değiştireceğini bürokraside bir kişi bile bırakılmayacağını’ söylemişler. Dostum çok sıkılmış ve rahatsız olmuştu. Bana ‘Senin onlarla aran iyi. Bir baksan ne oluyor?’ dedi.
“15 TEMMUZ SADECE BAHANESİYMİŞ”
Havacılık şirketi işlettiğim için siyaset ve bürokrasiden üst düzey çok isim tanıyordum. Güvendiğim bir kaç kişinin nabzını yokladım, teyit eder şeyler söylediler. Bunları neden anlatıyorum?
Artık net olarak görülüyor ki, anlattığım olay 15 Temmuzdan 1 yıl önce idi. Demek ki her şey 15 Temmuz’dan çok önce planlanmış, en ince ayrıntısına kadar yol haritası çıkarılmış. 15 Temmuz sadece bahanesiymiş.”
Bayındır, sözlerini, “Peki o işadamı dostuma ne mi oldu? Ziyaretine giden istihbaratçılar ‘isminin listeden çıkarılması vaadiyle’ istediklerini almışlar. Daha sonra ne olduğunu yazmayayım.” diyerek noktaladı.
Bayındır’ın Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminalindeki 2 hangarı, DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından kira sözleşmesinin feshedilmesinin ardından mühürlenmişti.
Yurt dışında yaşayan ve Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan Bayındır’ın sahibi olduğu Tarkim Havacılık’ın Atatürk Havalimanı’ndaki hangarı boşaltılarak yazılarına bile siyah bant çekildi.
İŞLETME HAKKI DHMİ TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ
Tarkim Havacılık’ın işletme hakkı DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından iptal edilmişti. Ticari Sicil Gazetesi’ne göre, Tarkim Havacılık bir genel kurul düzenledi. Genel kurul kararına göre Faruk Bayındır genel müdürlükten ayrıldı.
Yerine eşi Betül Özbey Bayındır getirilmişti. Faruk Bayındır ayrıca hisselerini de eşine devretmişti. Bu arada polis ekipleri Bayındır’ın eşi Betül Özbey Bayındır’ı gözaltına aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından soruşturma kapsamında Er-Ah Uçuş Okulu Genel Koordinatörü Ferhat Bayındır 26 Temmuz 2016’da gözaltına alındı.