New York (BOLD)- Pulitzer ödüllü yazar Stephen Kinzer, 1 yıldır tutuklu olan Osman Kavala’ya Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiğini yazdı. Önceki günlerde bir grup gazetecinin Kavala adına Norveç Nobel Enstitüsü’ne ‘Barış Ödülü’ için müracaatta bulunduğu açıklanmıştı.
New York Times gazetesinin İstanbul bürosu eski şefi olarak uzun yıllar bölgede gazetecilik yapan Kinzer, “Türkiye’nin Erdoğan karşıtı, Nobel Barış Ödülü’nü hak ediyor” başlıklı makalesinde Kavala’nın niçin Nobel alması gerektiğini detaylı bir şekilde anlattı.
“OTOKRAT GALAKSİSİNDE BÜYÜK BİR YILDIZ: ERDOĞAN”
Kinzer, özellikle siyaset dünyasını yakından takip eden Politico için kaleme aldığı makalesinde Kavala’ya Nobel verilmesinin “otokrat galaksisinde büyük bir yıldız” diye nitelediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın suistimallerine dikkat çekeceğini söyledi.
“Sürgünde bulunan bir grup gazeteci, yazar ve siyasi reformcu tarafından ülkenin en ünlü kültürel aktivisti olan Kavala adına Nobel’e müracaat ettiğini kaydeden Kinzer “Demokrasiyi pekiştirdiği düşünülen Amerika Birleşik Devletleri, Polonya, Macaristan, Filipinler ve Brezilya gibi ülkelerin yeni otoriter yönü, günümüzün en rahatsız edici küresel trendlerinden biridir. Erdoğan, bu kötü kokulu otokrat galaksisinde büyük bir yıldızdır. Nobel Ödülü’nün Kavala’ya verilmesi, Türk Cumhurbaşkanı’nın suistimallerine dikkat çekecek.”dedi.
“NOBEL ÖDÜLÜNDE BU YIL BİR FARKLILIK YAPILABİLİR”
“Normal şartlar altında, Norveç Nobel Enstitüsü’nün ‘Barış Ödülü’nü mahkumlara vermesi ihtimal dahilinde değil” diyen Kinzer, “Bir tek talihsiz ülke üzerinde baskı oluşturmak için çok yeterli olmayabilir. Ama bu yıl farklı olabilir ve farklı olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
KAMUDAKİ BİNLERCE İNSANIN TASFİYE EDİLMESİ
15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra kamuda yapılan tasfiyelere dikkat çeken Kinzer, “Erdoğan’a yeterince sadık olmayan ve aralarında binlerce üniversite profesörü, hâkim ve savcılardan oluşan tahminen 150 bin kişi görevinden alındı. Yaklaşık 200 medya kuruluşu kapatıldı. Türkiye artık dünyadaki tutuklu gazetecilerin yaklaşık 3’te birini elinde tutuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Nobel ödülününün Kavala’nın kötü durumunu kolaylaştırmayacağını belirten Türkiye uzmanı, 2010’da Nobel Barış Ödülü kazanan Çinli yazar Liu Xiaobo’nun serbest bırakılmadığını, ancak 7 yıl sonra ölümcül hasta olduğu kesinleştikten sonra salıverildiğine dikkat çekti .
“KAVALA’YA ÖDÜL VERMEK TİRANLIĞA DİKKAT ÇEKER”
Ancak Kavala’ya ödül vermenin zamanların demokratik ülkelerinde özgür düşünenlerin hapse atılarak tiranlığa doğru kaydığına şamandıra gibi işaret koyabileceğine vurgu yapan Kinzer, “Bu küresel bir açıklama olurdu. Nobel Enstitüsü’nün ödülü küresel bir krize örnek olarak gösterilebilen birine ödül verme geleneğine uyacak. (Önceki yıllarda, savaşta cinsel şiddete karşı savaşan, nükleer silahsızlanmayı teşvik eden, iklim değişikliğiyle mücadele eden ve Müslüman kadınları savunan adaylara ödül verildi.)” ifadelerini kullandı.
Kavala ile 20 yıl önce tanıştığını belirten Amerikalı yazar, Kavala’nın kökleşmiş demokrasiye ve etnik çoğulculuğa olan bağlılığının onu birçok yönden Erdoğan karşıtı yaptığını söyledi.
KAVALA 35 BİN SİYASİ MAHKUMDAN SADECE BİRİ
Kinzer, Erdoğan’ın Kavala’yı Türkiye’yi zayıflatmaya eğilimli ve yabancıların çıkarı için ülkeyi bölmek için çalıştığını iddia ederek ünlü finansör George Soros ile ilişkilendirdiğini hatırlattı.
Pulitzer ödüllü yazar, Kavala’nın durumunun yeni anti demokratik rejimlere karşı demokrasiyi savunan ve hapse atılan binlerce kişiyi yansıttığını kaydetti.
Osman Kavala, Türkiye’de şu anda en son İnsan Hakları Gözlemevi’nin (HRW) raporuna göre, cezaevinde siyasi mahkum statüsünde olan yaklaşık 35 bin kişiden sadece biri.