Biri uzman çavuş 8 kişinin kaybedilmesi/infazıyla ilgili Dargeçit JİTEM davasına uzman çavuş Ali Arısoy’un “infaz” itirafları damgasını vurdu.
Kaybedilen 8 kişi için açılan Dargeçit JİTEM davasında tanık sıfatı ile ifade veren, o dönemde Dargeçit’te uzman çavuş olan Ali Arısoy, iki öğretmen ve bir mühendisin öldürülmesi ile ilgili gözaltıları hatırladığını söyleyerek, “Gözaltına alınlardan biri benim kullandığım araca bindirildi. Bu kişiyi infaz edilmek üzere Kılavuz köyüne götürmemiz istendi.” itirafında bulundu.
14’ÜNCÜ DURUŞMADA DA KARAR ÇIKMADI
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; kamuoyunda “Dargeçit JİTEM Davası” olarak bilinen ve 30 Ekim 2014 tarihinde başlayan davanın 14’üncü duruşması Adıyaman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ve 8 Mart 1996 tarihleri arasında gözaltına alındıktan sonra 3’ü çocuk 8 kişi ile onların ailelerine bilgi verdiği iddia edilen uzman çavuş Bilal Batır’ın kaybedilmesine ilişkin aralarında karakol komutanlarının da bulunduğu 18 kişi hakkında “Taammüden öldürme” suçundan açılan davanın duruşmasına müşteki avukatları ve aileler katıldı.
DÖNEMİN KAYMAKAMI TALİP YEL: KAYBEDİLMELERİ DUYDUM
Duruşma sanıkların kimlik tespiti ile başlarken, duruşma tanık beyanları ile devam etti.
İlk olarak dinlenen dönemin Dargeçit Kaymakamı Talip Yel, 29 Ekim 1995 yılında 2 öğretmeninin öldürülmesi olayı ile ilgili o dönemde ilçede emniyet müdürlüğünün olmaması sebebiyle ilçe jandarma komutanlığı tarafından gözaltı işlemlerinin yapıldığını söyledi.
İlçede olan gözaltı işlemlerinin savcının bilgisi dâhilinde yapıldığını aktaran Yel, “Ben o dönem Dargeçit Kaymakamı olarak görev yapmaktaydım. O dönem gözaltına alınanların bir kısmı Mardin Ağır Ceza’ya sevk edildiğini duydum.
Onların ailelerinden gerek savcı beye gerek bana gelenler oldu. Jandarmanın gözaltı işlemi yaptıktan sonra bunların evlerine dönemediği ifade edildi. Biz jandarmaya yazılı ve sözlü olarak sorduğumuzda kendilerinde bunların her hangi bir şekilde gözaltında bulunmadıklarını söylediler.
Olayın sıcaklığı esnasında çok insanın toplandığını ifade ettiler, ancak resmi kayıtlarda ve halen fiili olarak gözaltında kimsenin bulunmadığını ifade ettiler. Belirttiğim tarihte sayı olarak kaç kişinin gözaltına alındığını bilmiyorum. Ancak ilk aşamada bilgi almak için birçok kişi karakola çağırılmıştı.
O tarihte İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan Mehmet Tire idi. Öğretmenlerin kaçırılması sırasında Tire görevi başındaydı. Ancak olaydan birkaç ay sonra Tire gözünden yaralandı ve rapor aldığını biliyorum.
Gözaltı işlemleri yapıldığında Tire görevi başındaydı. Uzman çavuş Bilal Batır’ın daha sonra kaybolduğunu duydum. Kendisi ile bir tanışıklığım yoktur. Bilal uzman çavuş 1996 yılı mayıs ayı gibi kaybolduğu haberlerini gördüm.
O dönemde eşi beni aramıştı. Bilal Batır’ın kaybolması durumundan bahsetmişti. Ancak Tire o dönem izinliydi. Yerine vekaleten Muhammed Demirel adlı komutan bakıyordu. Durumu ona sorduğumda ‘vallahi biz de bilmiyoruz’ dedi.
İlçede vatandaş nezdindeki konuşmalara göre Bilal uzman çavuş gözaltına alınan soy isminin Soylu olduğunu hatırladığım (Seyhan Soylu) kişinin ailesine cesedin nerede olduğunu bildirip ara aldığı söyleniyordu.
Uzman çavuşun kaybolmasına ilişkin olarak kısa bir sürte sonra ben görevden ayrıldığım için ve daha çok kendisinin firar ettiği yönünde konuşmalar geçtiği için benim olduğum dönemde idari bir soruşturma yapılmadı.” dedi.
UZMAN ÇAVUŞ ALİ ARISOY: ‘GÖZLERİ BAĞLI BİR KİŞİYİ İNFAZ ETMEK İÇİN GÖTÜRDÜK’
Ardından o dönem Dargeçit Jandarma Karakolu’nda uzman çavuş olan Ali Arısoy tanık sıfatı ile dinlendi.
Arısoy ifadesinde, “Ben iddianameden belirtilen tarihlerde Dargeçit ilçe jandarma komutanlığında uzman jandarma olarak BTR araç şoförlüğü yapmaktaydım. 2 öğretmen ve bir müteahhit kaçırıldı. Bunun akabinde öğretmenlerin evinin etrafında altı sivil kişinin gözaltına alındığını duyduk.
Bu kişiler öğretmenlerin kaçırılmasında ‘milis’ olarak nitelendiriliyordu. İsimlerini şimdi hatırlamıyorum. Sivil İstihbarattan JİTEM’den gelen kişiler gözaltı işlemlerini yaptı. Daha sonra duyduğum kadarı ile bu şahısların sorguları yapıldıktan sonra değişik yerlerde öldürülüp gömüldükleri duyumunu aldım. Kimin emir verdiğini kimin öldürdüğünü bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
6 KİŞİ GÖZLERİ BAĞLI ŞEKİLDE BTR’YE BİNDİRİLDİ
Arısoy, söz konusu gözaltına alınanlardan 6 kişiden ismini bilmediği birinin gözleri bağlı bir şekilde kendi kullandığı BTR aracına bindirildiğini, kendisine ‘infaz var’ denildiğini, bu kişinin Kılavuz köy yoluna götürüleceğinin söylendiğini aktardı.
Kullandığı araçta kendisi dışında askerler ve Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin de olduğunu dile getiren Arısoy, şöyle devam etti: “İlçe Jandarmadan çıktık. Kılavuz köyüne dönmek üzereyken bir askerin silahı ateş aldı. Seken mermi Mehmet Tire’nin gözüne denk geldi. Bu şekilde yaralanınca hep beraber karakola geri geldik. O gün bu olaydan kaynaklı infaz gerçekleşmedi.”
Tanık beyanlarının ardından söz verilen sanıklar ise suçsuz olduklarını dile getirerek beraat talebinde bulundu.
TUTUKLAMA TALEPLERİNE RED KIRMIZI BÜLTEN İPTAL
Savunmaların ardından kararını veren mahkeme heyeti sanık Haydar Topcan, Faruk Çatak ve Mahmut Yılmaz hakkında yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması taleplerinin reddine, sanıkların tutuklanma talebinin reddine, sanık Bahattin Ergel hakkında çıkartılan kırmızı bültenle arama kararının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı 13 Mayıs’a erteledi.
SANIKLAR HAZIR BULUNDU
Sanıklardan dönemin Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Dilek, dönemin komandı Komutanı Hurşit İmren, dönemin merkez Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Dönemin Uzman Çavuşu Haydar Topcan, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmada hazır bulundu.
Dönemin Uzman Çavuşlarından Faruk Çatak mazeret bildirdiği için duruşmaya katılmadı. Duruşmada dönemim Dargeçit Kaymakamı Talip Yel, O dönemde karakolda askerliğini yapan Emir Gültekin ve Uzman Çavuş Ali Arısoy tanık sıfatı ile SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı.
2018’de baskı sonucu ölen ya da öldürülen Hizmet Hareketi gönüllüleri