Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iktidarı “28 Şubat’ın ürünü” olarak niteledi. AKP’nin kendilerinden kaçacak oyları durdurmak için SP’yi bir ittifak içinde gibi gösterme çabasında olduğunu söyledi.
Karamollaoğlu, Türkiye’de tüm beldelerde tek başına aday gösteren tek partinin Saadet Partisi olduğunu vurguladı. Müslümanın yalan söylemeyeceğini hatırlatan Karamollaoğlu, iftiranın ise yalanın daha ileri hali olduğunu kaydetti.
BİZİ SOL İLE ÖZDEŞLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
Sözcü gazetesine konuşan Karamollaoğlu, “Saadet Partisi’ni ittifak içinde göstermek yalan. Müslüman yalan söylemez. Niye bu yola sapıyorlar. İktidar artık gücünü kaybettiğini anladı. Oyları düşüyor. Kendisinden kopan oylar nereye yöneliyor? En çok doğrudan doğruya Saadet Partisi’ne yöneliyor. Bunu görüyor. Kendi oyları, seçmeni kimlere karşı tepkili? Sol kesime karşı tepkili. O zaman ben özdeşleştireyim bunları ki, buraya gitmesin, politika bundan ibaret. Halbuki geçen seçimde biz bunu kırdık” dedi.
BUNLAR ÖTEKİLEŞTİRİYOR BÖLÜYOR
Ülkede bir beka sorunu varsa bunun önce iç barışı sağlayarak çözülebileceğini dile getiren Karamollaoğlu, “Herkes birbirini kucaklamalı. Ama bunlar ötekileştiriyor, bölüyor; Türkiye’nin kendi cephesine oy veren vatansever, diğerleri vatan haini. Ya bir Cumhurbaşkanı özellikle bunu söyleyebilir mi? Cumhurun başkanı. Bir parti başkanını tenkit edebilir ama hiçbir zaman hainlikle itham edemez. Fikirleri yanlış, bizi felakete götürür diyebilir, ama hainlik? Allah muhafaza. Bizi böyle hainlikle itham ederek oyların kaçmasını önlemeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
VATANDAŞ ‘BEN HIRSIZA OY VERMEM’ DİYOR
Karamollaoğlu şunları dile getirdi: “Ben gittiğim yerlerde şunu görüyorum; Artık halkın bu iktidara itibarı da, itimadı da kalmadı. Bu iktidara güveni kalmadı. Çünkü bugüne kadar o kadar çok yanlış, yalan iş yaptılar ki. Artık bittiler. O iktidar partisinin ilçe başkanının çıkıp da “kendi hırsızımıza oy veririz” demesi bile işin fecaatini görme bakımından önemli. Vatandaş, ben hırsıza oy vermem diyor şimdi. Onun için deniz bitti, tükendiler.”
DIŞ GÜÇLERLE İTTİFAK KURAN BUGÜNKÜ İKTİDAR
Dış güçlerle en çok irtibat kuran, ittifak kuranın bugünkü iktidar olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, “ABD’yi stratejik müttefik olarak ilan eden, Irak’ta Amerikalılar’ın işgaline destek veren, Suriye’yi karıştıran, Libya’da onlarla beraber hareket eden kim? Bugünkü iktidar. Avrupa Birliği’nin medeniyet projesi olarak görüp, bütün tavizleri onlara benzeyeceğiz diye veren kim? Yine bugünkü iktidar. Hangi dış güç var bunun dışında. Çin var, Rusya var güç dediğiniz zaman. Çin çok uzakta. Rusya’yla da ittifak içine girdiler.Hangisini suçluyor bunlar dış lobiler dedikleri zaman. Suçladıkları dış lobilerle iç içeler, eğer varsa böyle bir lobi” dedi.
HÜKÜMETİN İSTEMEDİĞİ BİR KARARI VERECEK BABAYİĞİT YOK
Karamollaoğlu şunları kaydetti: “28 Şubat’ta Türkiye bir kalkışma ile karşılaştı. Ne oldu? Asker tavır koydu seçilmiş hükümete. Sivil toplum örgütleri, özelikle sendikalar, medya tavır koydu. Sermaye çevreleri ve adalet mekanizması tavır koydu. Şimdi bunların hiç bir tanesi yok. Kimse bu hükümete tavır koyamıyor. Çünkü medya inhisarında. Hakimler inhisarında, karar vermekten korkuyorlar. Hükümetin istemediği bir kararı verecek bir babayiğit çıkmıyor şu an. Zaten karar verseler de önemi yok, mesela bir öğretim görevlisini bir yerden almışlarsa bir bahaneyle, davalarını kazansa bile görevine iade edilmiyor. Böyle bir mantık olur mu?”
BU İKTİDAR 28 ŞUBAT’IN ÜRÜNÜ
28 Şubat’ı bunlara da bir misal gösterdiklerini dile getiren Karamollaoğlu, “28 Şubat’ın ürünü bu iktidar. Onun neticesinde ortaya çıktılar. Erbakan Hoca tasfiye edilince. Ama şimdi kendileri öyle bir sistem kurdular ki, kimse tenkit etmeye cüret edemiyor, bir kaç tane medya organının dışında. Böyle bir ortam olmaz ki. Böyle bir ortamda insanlar huzur bulamaz ki. Hele de adaletin olmadığı bir yerde kimse çalışmak istemez” ifadelerini kullandı.