Bireylerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları 5 aydır her hafta aralıksız artış gösterdi. 103.56 milyar dolara ulaşan birikim ise tarihi zirveye daha da yaklaştı.
BOLD-Merkez Bankası verilerine göre, 1 Mart ile biten haftada bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları yaklaşık 700 milyon dolar artışla 103.56 milyar dolar oldu. 29 Nisan 2016’da görülen 104.1 milyar dolarlık tarihi zirvenin bir hafta içinde aşılacağı öngörülüyor.
En son 5 Ekim 2018 haftasında döviz birikimlerini azaltmayı tercih eden bireyler, takip eden 21 haftada döviz birikimlerini kesintisiz artırdı.
5 Ekim 2018 haftasında 89.8 milyar dolar olan bireylerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları, geçen haftaya kadar 13.8 milyar dolar yükseldi.
DOLARINI BOZDURAN GERİ ALDI
Söz konusu artışta, geçen yılın Ağustos ayında yaşanan kur şokunda bireysel yatırımcıların kâr amaçlı bozdurduğu 8 milyar doları yerine koyma eğilimi ile beklentiler nedeniyle birikimleri döviz cinsinden tutma alışkanlığının etkili olduğu belirtiliyor.
Bankacılar tarafından lokallerin döviz birikimlerinin dolarizasyon nedeniyle önemli bir dezavantaj olduğu belirtilse de birikimlerin Merkez Bankası rezervlerini dahi aşmış olması, olası kur şoklarında önemli bir tampon olarak görev yapmasına neden oluyor.
Öte yandan kurumlar da dahil edildiğinde yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları 1 Mart ile biten haftada yaklaşık 1 milyar dolar artışla 170.97 milyar dolara yükseldi. Kurumlarda 1 Mart haftasında yaklaşık 350 milyon dolar artışla 67.41 milyar dolara yükseliş görüldü.
Bu rakamların sadece resmi verilerden ibaret olduğunu belirtmekte yarar var. Kayıtdışılık eğiliminin yüksek olduğu Türkiye ekonomisinde gerçekte dolar özelinde dövize yapılan yatırımın resmi rakamların çok üzerinde olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Brunson krizinin yaşandığı Ağustos 2018 döneminde yaptığı bir konuşmada vatandaşın yabancı paraya yönelmesine ilişkin,” Ayşe teyzenin ne işi var dövizle” diye sormuştu.
Bali’nin bu değerlendirmesine tepki gösteren vatandaşlar, samanın, etin, tohumun, hayvanın dolarla ithal edildiğini, benzinin, doğalgazın, mercimeğin ve hatta köprü geçiş ücretlerinin bile dolarla ilgili olduğunu hatırlatmışlardı.