Türkiye Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş 2020 Avrupa Şampiyonası ve 2022 Dünya Kupası’nın startını verdi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Moldova ve Arnavutluk maçları öncesinde basın mensuplarının karşısına çıktı. Bu iki maç için TFF tarafından özel olarak davet edilen Şenol Güneş’in resmi sözleşmesi 1 Haziran itibariyle geçerli olacak.
Toplantıda 2002 Dünya Kupası’na da vurgu yapan Şenol Güneş, Türk halkına seslenerek herkesin gurur duyacağı bir Milli Takım oluşturacaklarının sözünü verdi.
ŞENOL GÜNEŞ: “HEDEF AVRUPA ŞAMPİYONASI
Tecrübeli teknik direktör toplantının başlangıcında bir giriş konuşması yaptı. 18 Mart Çanakkkale zaferini unutmayan Şenol Güneş onları rahmetle andıktan sonra bugün onlar sayesinde özgün yaşadıklarını kaydetti.
Milli Takımda yeni bir dönemin başladığını ifade eden Güneş, ilk hedeflerinin Avrupa Şampiyonası’na katılmak olduğunu belirterek “Eğer Milli Takım ortak değerimize, gelin birlikte konuşalım, ortak doğruda buluşalım. Birlikte çalışalım, birlikte hareket edelim.
Yaptıklarımızın daha iyisini yapalım. Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası için buradayım ama herkes biliyor ki şu an geçici süreyle buradayım.” diyerek toplantıya başladı. Tecrübeli çalıştırıcının basın toplantısından ana başlıklar şöyle.
TÜRK HALKINA SÖZ VERİYORUM
“Ülkemizde çok değerli teknik adamlar ve oyuncular var. Derin bir nefes alıp yeniden başlayalım. Biraz düşünelim, sakinleşelim ve yeni bir adım atalım. Yeni bir vizyon ile yola çıkıyoruz. Herkesin seveceği, gurur duyacağı bir milli takım oluşturmaya çalışacağıma söz veriyorum. Halkın takımı olacağız. Hem iyi oynayacağız hem de iyi sonuçlar alacağız.
Milli Takım’ın oyunu ve sonuçlarıyla gurur duyacağız. Bu takımla gurur duyuyorum cümlelerini duymak istiyoruz. Çalışkanız, dürüstüz, en iyisini yapacağımıza inanıyoruz. İnsanlar mutlu ve umutlu olmak istiyor. En büyük arzum, ülkemizin insanlarının birlikte yüzünün gülmesi.
Biz büyük bir ülkeyiz neden en iyi olmayalım? İnsanlığa ve dünyaya sevgiyi öğretelim. Sevmeyi öğretmeliyiz.”
TÜRKİYE FIFA’DA İLK 10’DA YER ALMALI
“Çalışmalarımızda net ve açık olacağız. Bu bakımdan fark yaratacağımızı düşünüyorum. Sevginin olduğu yerde başarı olur. Özgürlük ve cesaret başarının anahtarı olacak. Sinmişliği, bezginliği ve isteksizliği arzuya çevirmeliyiz.
FIFA sıralamasında 41. sıradayız, Türkiye başlangıç olarak ilk 10 arasında yer almalı. Geçmiş başarılarla herkes övünebilir, şimdi yeni bir vizyon getirmek istiyoruz. Çok üzüldüğüm ama güç kazandığım dönemler oldu. Bir önceki döneme göre kendimi daha güçlü hissediyorum. Kendimi üstte görmüyorum.”
LUCESCU İLE KONUŞTUM
“Mircea Lucescu ile konuştum, önemli ve faydalı bir görüşme oldu. Hatta gelip takımla da konuşmak istedi ama yanlış anlaşılır diye vazgeçti. Bu görüşmemizden dolayı kendisine teşekkür ederim. Mehmet Topal aramızdan ayrıldı. Burada olmasını isterdim ama sakatlığı var.
Tedavi olmak için gitti. Ancak oynamasa da takımın parçası olduğunu hissetsin istedim. Mehmet Topal önemli bir isim, kaptanlardan bu nedenle olması iyi olacaktı.”
OĞUZHAN OYNAMASA BİLE OLMASINI İSTEDİM
Milli Takım’a çağırılan ve çağrılmayan isimler var. Mahmut Tekdemir, Hasan, Ali Kaldırım, Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Caner Erkin, Gökhan Gönül, aramızdan olmayan Konyaspor kalecisi Serkan Kırıntılı, Çaykur Rizespor kalecisi Gökhan Akar, Kayserisporlu Umut Bulut, herkes Milli Takım için heyecan duymalı. Bu takıma herkes katkı sağlayacak. Oynarsa herkes görevini yerine getirecek.
Solda düşündüğüm Hasan Ali Kaldırım ve Umut Meraş vardı. Emre Taşdemir benim öğrencim. Sakatlığı ve fiziksel durumu iyileştikten sonra uzun süreli düşünebilirim. Fatih Terim ile de konuştuk. İyi bir Emre sol bekte iyi işler yapabilir.
Oğuzhan Özyakup yaş itibariyle kayıp bir yıl geçirdi. Oynamasa bile burada olmasını istedim. Selçuk İnan ve Mehmet Topal’ın da burada olmasını istedim. Bir takım dinamikler için bunu istedim. Benim yardımcım yok şu an, bana yardımcı olması için düşündüm.
Emre Belözoğlu’nu da aldım, o da sorumluluk alacaktır. Görev verirsem yerine getirir. Oğuzhan Özyakup bunun neresinde? Hem Oğuzhan’ı biraz bana karşı haklı eleştiriniz olsun diye aldım. Bu esprisi olsun.”
SORUN YABANCI SINIRI DEĞİL
“Yabancı konusundan daha önemli sorun kulüplerin ekonomik ve idari yapısı. Sayı azalıyor, çoğalıyor sürekli. Önce kulüpleri düzeltmezsek yeni yabancı kuralı kısa sürede değişir.
Türk futbolunun ana sorunu yabancı sınırı değildir. Yabancı oyuncular da yerli oyuncular da, teknik direktörler de vergi ödemeli artık. Yabancı da yerli de aynı para birimiyle maaş almalı. İşin içine para girince güven kaybolur. Yerli-yabancı ayrımı yapılmamalı.
Yanlış yollara sapıyoruz. Bütün antrenörleri aradım. Zaman zaman bizi kavga ettirdiğiniz antrenörlerle de görüştük. Fatih Terim dün akşam yabancı sınırı ile ilgili kendi kararı olduğunu, hatta kendi çıkardığını söyledi. Benim kararım olmaz, benim fikrim olur. Kararı yönetim verir.”
ŞU AN YARDIMCI İSTEMİYORUM
“Şu anki görevime gelirken kendim, çıplak geldim. Şu an herkes bana yardım ediyor. Bu yüzden yardımcı istemiyorum. Bazen yanıma yardımcı getiriyorsunuz, sonra kavga ettiriyorsunuz. Gelmek isteyen arkadaşlar olursa, içime de sinerse alırım. Benim de hayallerim var.
Hıncal Ağabey söz verdi ama gelemedi. Umarım ona bir kez daha “Neden şampiyon olamadınız?” sorusunu sordurturuz. Maaşınız ve tazminat maddeniz açıklanmadı, rakamlar nedir? İhtiyacınız varsa muhasebeye sorarsınız. Muhasebede bilgiler vardır. Geçici geldim ve bu dönem için para almayacağım.”
SANGARE BENİM EKSİKLİĞİM
“Kulüplerin hassas bir şekilde oyuncuları ve Milli takım’la ilgilenmesi güzel bir şey. Gelmek isteyen oyuncuların istemesi de güzel. Ben hepsinin hocasıyla görüşüyorum. Nazim Sangare’nin Türkiye için oynayıp oynamayacağını bilmiyordum. Bu benim eksikliğim, hatam olabilir.
Bülent Korkmaz’dan Türk statüsünde olduğunu öğrendim. Antalyaspor’un da Nazim Sangare eleştirisi var, haklı olabilirler. Bakarsınız bir sene sonra gelir oynar. Gökhan Akar’ı beğeniyorum, Altay Bayındır’ı da beğeniyorum.
Sinan Bolat sürekli oynuyor. Mert Günok ligde başarılı gidiyor, sadece ödülledirilmesi için değil olabilecek bir kaleci, ayağı iyi. Diyorum ya dağınık takımdan daha elit bir takıma geçebilir miyiz diye düşünüyorum.
Söylesinler, ‘Hocam şu oyuncuya da bir bak’ desinler, bakarım. Serkan Kırıntılı lig maçında gayet iyi oynadı. Tartışmalardan etkilenmedim, görüşlere saygı duyuyorum. Bunu kavga unsuru yapmayalım, ben kavga yapmam. Mert ve Sinan tecrübeli, iki de genç kalecim var.
Uğurcan Çakır’ı çok tanımıyorum. Muhammed Şengezer’i Bursaspor’dan tanıyorum. Diyeceksiniz ki onu da alsaydınız ama olmuyor. Aldıklarımın biri zaten kadroya giremeyecek.”
ARDA VE CANER’İ İHTİYACIM VARSA ALIRIM
“Bu oyuncuları da biz bozuyoruz, kulüpleri de biz bozuyoruz. Özel hayatı ve davranışları kötüyse zaten almayacaksınız. Peşin hükümle gelmiyorum. Arda ve Caner’in suç unsurları var mı, yok. Etik olarak yanlışlıkları olabilir. İhtiyacım varsa alırım. Buraya her oyuncu gelebilir.
Arda’yı alıyım, Emre’yi alıyım bunları memnun edeyim diye bir düşüncem yok. Arda şu an konumuz değil, olmasını da istemiyorum. Arda Turan bu ülkenin bir oyuncusu. Hatası olabilir, şu an gelmesi gerekmiyor ki yok. Benim de önceden beri beğendiğim oyuncu. Takımında oynuyor. İleride ne olur bakacağız.
Emre Belözoğlu şu an var, belki üç ay sonra idari ya da teknik bir görev yapacak. Bu kadro sonsuza kadar gitmeyecek, değişiklikler olacak.”
İNSANLAR ‘VAR’A KARŞI GÜVENSİZ
“Yabancı hakem gelmeli mi? Yabancı hakem de gelsin, yabancı yönetici de gelsin, o zaman dünyaya açılalım. Hakem hata yapıyor. Hakemler baskı altında. Hakemleri konuşmak, kullanmak bizi kurtarmaz. VAR gelmeden söylediklerim, bugün gerçek oldu.
VAR’ı sadece eleştirileri susturmak için getirirseniz olmaz. İnsanlar VAR’a güvensiz. Hakemin karar verirken özgür olması lazım. Karar verirken ‘Acaba vermesem mi, VAR’ı bekleyeyim’ diyor. Bunu hissediyorsunuz.”
BENİ İSTEMEYENLER VAR, ONLARIN GÖRÜŞÜ
“Burada doğrularım fazlaysa devam ederim, değilse giderim. Bu işi düzeltmek sizin ve bizim elimizde. Tek başına Şenol Güneş yapamaz. Beni istemeyen varsa, bir şey diyemem, onun görüşü. Bunun da ötesine gidenler var, o zaten tamamen karşı.
Şimdi yeni bir dönem deniyor. Mucize mi bekliyoruz, mucizeyi biz başaracağız. O gün saf ve macera gibi girdik bu işe. Bugün de yanlışlarım var ama birlikte başaralım.
Başarmanın bir emeği, bir bedeli var. Yetmiyorsak, bu seviyede olmadığımızı söyleriz. Dünya Kupası’nda başımdan geçenleri anlatmıyorum, belki anlatmam gerekir, herkes bir hikaye yazmak istiyor. Mesela senin, benim hikayem değil, Milli Takım’ın hikayesi. Aklı, emeği iyi kullanmadığın zaman bir şey olmaz. Bütün olumsuzluklara rağmen oyuncu çıkarabiliriz.”