Ekonomi
“Türk lirası için çok fazla belirsizlik var”


TL’yi rahatsız eden başlıklar masadaki yerini korurken, Merkez Bankası’nın dilini yumuşatması kuru 6 liraya yaklaştırdı. Baskının artacağını belirten uzmanlar 6 lira üzerinde hareketler görülebileceği uyarısını yaptı.
TL’de; petrol fiyatlarındaki yüksek seyir, dolardaki güçlenme, ABD ile ilişkilere yönelik endişeler ve İstanbul seçimlerine ilişkin belirsizliğin baskısı sürerken, TCMB’nin PPK metninde söylemini yumuşatması kayıpların artmasına neden oldu.
Dün PPK açıklaması öncesinde 5.89 seviyesinde olan dolar/TL, 12 Ekim 2018’den bu yana gördüğü en yüksek gün içi seviye olan 5.9820’ye kadar yükseldi. Bu seviye itibarıyla TL’nin dolar karşısında yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 11.5’e ulaştı.
Dün 5.9251 seviyesinden kapanan dolar/TL, şu anda 5.95 seviyelerinde işlem görüyor. Euro/TL ise 6.63 civarında seyrediyor.
Bloomberg HT’ye değerlendirmede bulunan Intregral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ, PPK metnindeki ifade değişikliğinin piyasada TCMB’nin faiz indirimine hazırlandığı algısını oluşturduğunu söyleyerek, “TL’de zaten baskı vardı, bu gelişme ise yukarı hareketi biraz daha hızlandırdı. TL’de negatif ayrışma bugün devam edebilir. Kuru rahatsız eden çok belirsizlik var ve bu baskılar sürdükçe kurun rahatlaması zor olabilir. Dolar/TL’de zaman zaman 5.90’ın altına doğru gevşeme olabilir ancak rahatlaması için 5.76 seviyesinin altına inmesi gerek” dedi.
Diğer taraftan dolar endeksinin 98 seviyesinin üzerine yükselmesinin de gelişmekte olan ülke para birimlerini rahatsız ettiğini söyleyen Karadağ, “YSK’dan da henüz bir karar çıkmadı. Bu açıdan da tedirginlik var. PPK’dan sonra kur 5.95’in üzerindeki hareketini koruyacaktır. Türk varlıklarına yönelik risk algısı yüksek, bunu CDS seviyelerinden de görüyoruz. Dolar/TL’de 5.98 seviyesi önemli, bu seviyenin üzerine hamle 6 ve üzerine hareketi tetikleyebilir” diye konuştu.
Merkez Bankası politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 24’te sabit tutarken, gerekirse ek sıkılaştırma yapılabileceğine yönelik söylemi kaldırmak başta olmak üzere PPK metninde yaptığı değişikliklerle sıkı politika söylemini yumuşattı. TCMB’nin sıkı para politikası söylemini uzun bir aradan sonra yumuşatmasına karşın ekonomistler, henüz enflasyonda ve TL’de faizde bir indirim yapılabilecek iyimserliği görmüyor.
Bankacılar metin değişikliklerini para politikasında “ek sıkılaştırma ihtimalinin azaldığı” ve “faiz indirim ihtimalinin arttığı” şeklinde yorumladılar ancak kesin fikir sahibi olmak için TCMB’nin önümüzdeki hafta enflasyon raporu toplantısında yapacağı açıklamaları da duymak istiyorlar.
Piyasadaki beklentinin TCMB’nin yumuşayan söylemi ile benzerlik göstermemesi ise TL ve TL cinsi yatırım araçlarında sert değer kayıplarını beraberinde getirdi. Bir bankacı, “TCMB’nin metinden bu ifadeyi çıkarması önümüzdeki dönemde TL’de baskının süreceği anlamına geliyor ki dolar/TL’de hedef 6.20 seviyesi” dedi.
Bankacılar kurun her gün yukarı hareketini sürdürdüğünü belirtirken, mevcut riskler devam ettikçe yükselişin önümüzdeki dönemde de sürmesini bekliyor.
TL’yi son dönemde baskılayan ana unsurlar olarak; YSK tarafından değerlendirilen AKP’nin İstanbul seçiminin tekrarlanması talebi, ABD’nin İran’dan petrol ithalatına tanıdığı muafiyetleri sona erdirecek olması, S-400 ve F-35 konuları nedeniyle ABD ile yaşanan gerginlik, TCMB’nin rezervlerine ilişkin endişeler öne çıkıyor. Bankacılar MB rezervlerinde düşüş yaşanmasını “izaha muhtaç” olarak özetliyorlar ve sürece ilişkin MB’den bilgilendirme beklemeye devam ediyorlar.
ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’dan petrol ithal eden ülkelere yönelik yaptırım muafiyetlerini 2 Mayıs’ta süreleri dolduktan sonra yenilememe kararı alması piyasalarda endişe unsuru. Zira aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler ithalatı kısa süre içinde durdurmamaları halinde yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklar. Bu gelişmeler petrol fiyatlarında da yükselişe neden olurken, Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeleri de olumsuz etkiliyor.
Öte yandan dolarda değerlenme eğilimi de devam ediyor. Dolar, güçlü ABD sermaye malları siparişleri verisinin desteğiyle başlıca para birimleri karşısında iki yılın zirvesine yakın seyrederken, günün ilerleyen saatlerinde açıklanacak ABD ilk çeyrek GSYH verisi iyimserliği artırabilir.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Üniversite mezunu kurye ile AKP’li esnafın ‘damat’ kavgası
-
Damat Berat Albayrak’ın ekonomi karnesi ‘çokomelli’
-
Siyaset 128 milyar dolara kilitlendi
-
500 ve 1000 liralık banknotlar için hazırlıklar başladı
-
Dolar tezleri tutmayan Yiğit Bulut’tan yeni öngörü: En güvenli yatırım aracı TL
-
Erdoğan iki günde çark edince Kılıçdaroğlu ‘para’yı sordu


Malatyalı bir fırıncı ziyarete gelen siyasilere işlerin kötü gidişini anlatırken, vatandaşın sıcak ekmek almaya gücü kalmadığını, kendisinin de artık marketteki çürük meyve sebzeye yöneldiğini söyledi.
BOLD – CHP’li Veli Ağbaba’nın Malatya’da ziyaret ettiği bir fırıncı günde ekmek satışlarının 300-400 ekmeğe düştüğünü söyleyerek isyan etti.
İnsanların bayat ekmeğe yöneldiklerini söyleyen fırıncı esnafı, çalışmasına rağmen kendisinin de marketlerdeki taze meyve ve sebzeyi alamadığı anlattı.
Doğalgaz ve elektrik faturalarının belini büktüğünü söyleyen esnaf çocuklarına çikolata bile alamadığını dile getirdi.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI @veliagbaba PAYLAŞTI
🔴Malatya'da bir fırıncı isyan etti.
🔴"İnsanlar parasızlıktan bayat ekmek satın alıyor. Markette, manavda çürük sebze alıyorum. Her yerde yoksulluk, her yerde açlık var. Milyonları bayat ekmeğe, çürük sebzeye mahkum ettiler." pic.twitter.com/hCGJU2grUU
— KRT TV (@krtkulturtv) March 7, 2021


DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun büyüme rakamlarını gerçekçi bulmadı. Babacan, TÜİK’e ‘Algıları Ayarlama Enstitüsü’ ismi verdi.
BOLD – Partisinin 1. Milas İlçe Kongresi’nde konuşan Babacan, 13 yıl bakanlık yaptığı AKP hükumetini eleştirdi. Babacan, “Algıları Ayarlama Enstitüsü diyor ki, Türkiye ekonomisi büyüdü. G-20 ülkeleri arasında Çin’den sonra ikinci ülke olduk büyümede. Algıları Ayarlama Enstitüsü’nün yeni oyuncağı da bu. Diyorlar ki geçen yıl 1,8 büyüdük. Milli gelir arttı diyorlar. Milli gelir enflasyondan fazla arttı diyorlar.” dedi.
Türkiye’de geçen yıl çalışan sayısının 2019 yılına göre 3 milyon azaldığına işaret eden Babacan, “Ülkede çalışan sayısı azalıyor, çalışanların çalışma saatleri de azalıyor, buna rağmen ekonomi büyüyor. Bu büyümeye akıl erdiren varsa bir bana anlatsın.” diye konuştu.
Ali Babacan: “Algıları Ayarlama Enstitüsü diyor ki, “Geçen yıl yüzde 1,8 büyüdük.”
Ülkede hem çalışan sayısı hem de çalışma saatleri azalırken bu büyümeye akıl erdiren varsa bana anlatsın.” pic.twitter.com/UiLAloAHws
— DEVA Partisi (@devapartisi) March 6, 2021


Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal’dan, yargıya talimat olarak yorumlanan bir açıklama geldi. Gülal, “2021’de büyük gruplarda 1-2 onama bekliyoruz. Koza Altın devlete geçerse Türkiye Varlık Fonu’na devredilebilir” dedi.
BOLD – TMSF’nin yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Gülal, fonun el koyduğu 796 şirketin 2020 yılı kârının yüzde 36 artışla 3.4 milyar TL olduğunu söyledi. Kayyım atanan şirketlerde 40 bin 61 kişinin çalıştığını kaydeden Gülal, “42.5 milyar lira aktif büyüklükle devraldığımız bu şirketlerde yüzde 65 büyüme sağlayarak 70.2 milyar lira seviyesine ulaştık. 18 milyar lira olan öz kaynak büyüklüğü yüzde 61 artışla 29.1 milyar liraya ulaştı. Şirketlerimiz 2020’yi olağanüstü performansla kapattı.” dedi.
MAHKEMELER HIZLI KARAR VERMELİ
Devletin ve TMSF’nin bu kadar fazla şirketi yönetmesinin zor olduğunu ve bu yükten kurtulması gerektiğini kaydeden Gülal, “Bu şirketler ile ilgili gelecek projeksiyonu yapmak için davaların sonuçlanması gerekir. En hızlı şekilde bu kararların çıkmasını ümit ediyorum. Müsadere kararı çıkanlar var. 2021’de büyük gruplarda 1-2 onama bekliyoruz. Koza Altın devlete geçerse Türkiye Varlık Fonu’na devredilebilir.” diye konuştu.
AĞRI’DA ALTIN ÇIKARACAĞIZ
Akın İpek ve ailesine ait olan ancak TMSF’nin el koyduğu Koza Altın’ın geçen yıl üretiminin azaldığını itiraf eden Gülal, şirketin cirosunun yüzde 14, net kârının yüzde 2.5 arttığını belirtti. Koza’nın Ağrı’daki Mollakara madeninde tesis kurmayı gerektirecek bir altın rezervi olduğunu belirten Gülal, “Mayıs sonu ya da Haziran itibariyle tesisimizi kuracağız. Minimum 300 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Oradan altın çıkarmayı planlıyoruz.” diye konuştu. Gülal, Ağrı’da yaklaşık 1000 kişilik istihdam sağlanacağını aktardı.
KÂR EDEN ŞİRKETLERİ SATMIYORUZ
Gülal, mevcut şirketlerin satılıp satılmayacağına ilişkin soruya şu cevabı verdi: “Şirketin ekonomik devamlılığı tehlike arz ediyorsa şirketin satışı gündeme gelebiliyor. Koza’yı, Erciyes’i ve diğer kar eden şirketleri şu andaki hukuki altyapıyla satmamız mümkün değil. Naksan Grubu’nu satabiliriz. Royal Halı ve Naksan Plastik’in satışı ile ilgili ihale süreci yaşadık. Salgın şartları nedeniyle talip çıkmadı, önümüzdeki dönemde tekrar ihale yapmak istiyoruz.”
Halka arz konusuna ilişkin bir soruya karşılık Gülal, Erciyes Anadolu Holding, Aydınlı Grubun arz edilebileceğini belirterek, Koza’daki arz oranını artırabileceklerini söyledi.


Soylu ve Bahçeli kadın katilleri ve tecavüzcülerin ülkücü bağlantılarından rahatsız


Devlet ‘Loves Erdogan’



Vatandaş fırından bayat ekmek, marketten çürük sebze meyve topluyor
Popular
-
Gündem22 saat önce
Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Burhan Kuzu’nun ölümündeki sır
-
Gündem2 gün önce
Erdoğan’ı zorlayan ikinci Halkbank Davası
-
Ekonomi2 gün önce
TMSF Başkanı: Mahkemelerden 1-2 onama bekliyoruz
-
Dünya2 gün önce
ABD’li üst düzey diplomat: Erdoğan ikili oynuyor
-
Gündem24 saat önce
Türkiye’deki kadın cinayetleri ve hak ihlalleri 40 şehirde protesto edildi
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
PTT, sıvı yağa 32 lira zam yaptı
-
Gündem23 saat önce
Eski eşini sokak ortasında tekmeleyen İbrahim Zarap tutuklandı
-
Gündem2 gün önce
4 milyonluk ziyaret: Başkanın makamına gitti, ihaleyi kaptı