Uluslararası Bloomberg sitesi Bloomberg.com’da dün yayınlanan bir haberde, Türk kamu bankalarının doların yükselişini önlemek için son 24 saatte 1 milyar dolar civarında döviz sattığı iddia edildi. Ondan önceki gün de benzer bir haber piyasalarda söylenti olarak dolaşmış ancak o zaman bu rakam 400 milyon dolar olarak telaffuz edilmişti.
Bloomberg, iddiasını, kimliğini belirtmek istemeyen ancak bu işlemlerden doğrudan bilgisi olduğunu söyleyen üç kişiye dayandırdı. Haber, sitede dün öğleden sonraki saatlerde yayınlandı. Kerim Karakaya, Aslı Kandemir ve Constantine Courcoulas tarafından kaleme alınan haberde buna rağmen doların yükselişinin durdurulamadığı ve dolar/TL kurunun 6.19’a kadar yükseldiği, bunun da ekim ayından beri görülen en yüksek seviye olduğu vurgulanıyor.
Yazıda, seçimlerin iptali sonucu başlayan bu döviz yükselmesi yüzünden piyasaların merkez bankasından yeni bir faiz artışı beklentisine girdikleri de ifade ediliyor. Kamu bankalarının döviz satışlarının aslında TCMB’nin gizli bir arka kapı müdahale şekli olduğu son aylarda Türkiye’de de ekonomistler ve piyasa yorumcuları arasında sık konuşuluyordu.
Bu nedenle bu satışların rezerv rakamlarını düşürdüğüne inanılıyor. Geçtiğimiz günlerde TCMB’nin rezervleri hakkındaki bu tür sorular Başkan Çetinkaya’nın yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladığı toplantıda da kendisine sorulmuş ancak bu konunun raporda yer alan bir kutuda zaten açıklandığını söyleyerek ayrıntılı cevap vermekten kaçınmıştı.
Bloomberg haberinde, TCMB’nin yeterli rezervleri olmadığı görüşünden hareket eden piyasanın, döviz yükselişinin durdurulması için TCMB’den yeni bir faiz artırımı beklentisi içine girdiği belirtiliyor.
Haberde piyasanın faiz beklentisinin “forward implied” oran denilen vadeli fiyatlarda da kendini gösterdiği, lira üzerindeki 1 aylık forward “implied” getirinin bir anda 280 baz puan zıplayarak Salı günü yüzde 27’ye tırmandığı belirtiliyor. Üstelik 1 yıllık getiri ise şimdiden yüzde 30 seviyesine tırmanmış. TCMB’nin politika faizi yüzde 24 olduğuna göre bu oranlar piyasanın dövizin yükselişinin durdurulabilmesi için gayet yüksek bir faiz artırımı beklediğine işaret ediyor.
Öyle olunca da Bloomberg’ün görüştüğü TD Securities yetkilileri bu çeyrekte TL’nin dolar karşısında yüzde 20 değer kaybedeceğini ve temmuz sonunda 600 baz puan (yüzde 6) faiz artırımı geleceğini tahmin edebiliyor. Aynı haberde görüşlerine başvurulmuş Credit Agricole SA ise ülkenin enflasyon ile sıkı para politikası arasında sıkışıp kaldığı bir kısır döngüye girmiş olabileceği üzerine uyarıda bulunabiliyor.
Peki bu durum karşısında ne yapılabilir? Ekonomist Atilla Yeşilada’ya göre öncelikle bütün bu prestijli olan haber kaynaklarını elbette dikkate alırken, tersine kaynağı belirsiz söylentilere karşı dikkatli olmak gerekir.
Aynı şekilde TCMB’nin de piyasayı ikna etmek için daha açık ve kesin açıklamalara yönelmesi uygun olur. Ve elbette Türkiye’yi yönetenler, iktidarı ve muhalefeti ile gerginliği bir an önce azaltmaya çalışsa iyi olur. Henüz böyle bir ihtimal çok çok zayıf olsa da unutmayalım ki yıkılan piyasalar, altında kalanların muhalif mi yandaş mı olduğuna bakmayacak.