Hızlı ve ücretsiz olması gereken tüketici davaları, hükümeti yapmaya çalıştığı sistemle artık ücretli hale geliyor. Bu duruma tepki gösterin tüketici dernekleri uygulamayı bir an öce rafa kaldırılmasını istedi.
BOLD – Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürüttüklerini belirtmesi tüketici derneklerinin tepkisini çekti. Tüketici dernekleri bu konu ile ilgili ortak bir açıklama yayımladı.
GÖRÜŞLERİMİZ ALINMADI
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF) Genel Başkanı Fuat Engin, Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Tüketici ve Çevre Hakları Fed. (TÜÇEDEF) Genel Başkanı Osman İlhan
ortak imzasıyla yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi. “Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ile Tüketici uyuşmazlıkları gibi alanlarda arabulucuya başvuru konusunun dava şartı olarak planlanması ile, Adalet Bakanının, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürüttüklerini belirterek, “Bir arabulucuya bu kapıyı açacağız yaklaşımı tüketicilerin görüş ve önerileri alınmadan kurgulanan metinlerdir.
ZORUNLU ARABULUCULUK DÜZENLEMELERE AYKIRI
En temel alanlardan biri olan iş hukuku uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu arabuluculuğun, tüketici uyuşmazlıklarına da yaygınlaştırılması, güçlüye karşı güçsüz konumda olan taraflardan birinin desteklenmesine yönelik temel ve evrensel hukuk anlayışı ve mevcut yasal düzenlemelere de aykırıdır.
ADALET HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR OLMALI
Adalet herkes için eşit ve erişilebilir, öngörülebilir olmalıdır. Tüketici işleminde güçsüz olan tüketici tarafı Korunması anayasal bir hak ve şarttır. Anayasamızın 172. maddesi gereği, “devlet tüketiciyi korumak ve koruyucu tedbirleri almak zorundadır.” Bu bir tavsiye değil, anayasal görevdir. Bu uygulama 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amaç maddesiyle Çelişmektedir.Bu yaklaşım bu güne kadar tüketicinin hak arama sürecindeki tüm kazanımlarının ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
HAK ARAMA SÜRECİ UZAYACAK
Tüketici davalarının harç ve rüsumdan muaf olması gibi özel durumları söz konusu iken, arabulucu sisteminin getirilmesiyle ortaya çıkacak ek masraflar tüketicinin hak aramasının önünde engel oluşturacak ve caydırıcı bir unsur olarak işlev görecektir. Ayrıca arabuluculukta uzlaşma sağlanamadığı takdirde tüketicinin hak arama süreci uzayacak, adalet gecikecektir.
HIZLI VE ÜCRETSİZ OLMALI
Tüketici hukukunun temel yaklaşımı, hukuka aykırı tüketici işlemi yapanın ‘cesaretini kıracak’ önlemleri almaktır. Yani uyuşmazlığın doğmasını engellemektir. Aksi takdirde hiçbir çözüm, gerçekte tüketici lehine olmayacaktır. Zorunlu arabuluculuk uygulaması, “hızlı” ve “ücretsiz” olması gereken tüketici yargılamasında süreyi tüketici aleyhine uzatacak, bu durum tüketicinin hak arama eğilimine büyük zarar verecektir. Tüketici uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk, bir yandan kamu sağlığını yakından ilgilendiren çok çeşitli tüketici uyuşmazlıklarında gizliliğe neden olacak öte yandan tüketicinin temel ve evrensel tüketici haklarından biri olan bilgilenme hakkının da kullanılmaz hale getirecektir.
BU ÇALIŞMALAR GÜNDEMDEN KALDIRILMALI
Bu nedenlerle tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulanmasına yönelik yapılan çalışmalar uygulamada olumsuz sonuçlar doğuracak olup buna ilişkin görüş ve endişelerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Tüketici uyuşmazlıklarında, taraflar arası uzlaşmanın sağlanması yönünde; avukatlık kanununda, ön inceleme aşamasında, dava öncesi satıcı ve sağlayıcıya tüketici örgütleri aracılığı ile gönderilen yazılarda ve tüketicinin bilgilendirme ve talebinde arabuluculuğa benzer sistem işlemekte ve uygulanmaktadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun işlevini gölge düşürecek olan ve kanun ile tüketiciye tanınmış hakların arabuluculuk masasında pazarlık konusu yapılacak olması; Tüketiciler olarak hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimiz, tüketici uyuşmazlıklardan kaynaklı arabuluculuk sistemi Çok geç olmadan ve uygulama çalışmaları gündemden kaldırılmalıdır.”