Euro 2020 H Grubu elemelerinde Fransa’yı 2-0 mağlup eden A Milli Takımımız üç gün sonra deplasmanda İzlanda’ya 2-1 mağlup oldu. Rakibi karşısında 2-0 geriye düşen Ay-Yıldızlı ekibimiz Dorukhan ile bir gol bulsada maçı çevirmeyi başaramadı.
Maçı değerlendiren spor yazarlardı İzlanda’nın tuzağına düştüğümüzü ve oyunu tutamadığımızı belirtirken duran top zaafları da öne çıktı. Maç ile ilgili değerlendirmeler şöyle:
FRANSA MAÇI BİR FIRÇA ÜÇ GÜN KONUŞULDU
Mehmet Demirkol: Bizim açımızdan ilk yarıda skoru tutan Mert’ti diyebiliriz. Ona yaklaşan bir oyuncu olmadı. Fransa maçının çok gerisindeydik. Normal olarak… Fransa maçının sevinci 1 gün, gümrük ve bulaşık fırçası 3 gün konuşuldu. Fırçacı kötü komedyene özür diletmek Pogba’yı yenmekten daha önemli oldu. Seviyoruz mutsuzluğu. Kötü oyuna rağmen skor kötü değil. Merkezi Başakşehir üçlüsüyle kurabilseydik çok rahat bir maç olabilirdi. Ancak orta sahayı kaybedince oyunun dağılması normal.
Uğur Meleke: Çünkü maçın Fransa’sı biz, Türkiye’si onlar olacaktı. Dün ilk 1 saatte Fransa’nın bize karşı yaşadığı şaşkınlığı yaşadık maalesef. Geriden pasla çıkamadık, çünkü orta sahaya bir yetenekli sokmayı akıl edememiştik. Önde top tutamadık, Cengiz’siz bunu becermemiz zaten zor. Yıldızımızın yokluğunda Yusuf’la-Abdülkadir’le veya Deniz’le başlamamız gerekiyordu, maalesef sahada daha fazla becerikliye ihtiyacımız olduğunu son yarım saatte fark ettik. Ama iş işten geçmişti çoktan.
HAVALİMANI OLAYI İLE UĞRAŞIRKEN MAÇA GEÇ KALDIK
Şansal Büyüka: Maçı stadyumda değil, havalimanında kaybettik. Sanki oyun 2-0 olana kadar maçın oynandığı Langardalsvöller Stadı’nda değil, Keflivik Havalimanı’ndaydık. Havalimanı olaylarıyla uğraşırken maça geç kaldık. Resmen İzlanda’nın tuzağına düştük. Adamlar terbiyesizlik yaptı, küstahlık yaptı, her türlü çirkefliği yaptı ve öfkemizi aklımızın önüne geçirdiler.
Bu İzlanda bize gelmeyecek mi, bizim havalimanlarından Türkiye’ye giriş yapmayacak mı? Sen de misillemenin kralını yaparsın olur biter.
Biz öfke seline kapıldık, işi neredeyse iki ülke arasında diplomatik krize kadar götürdük. Sonuçta ne motivasyonumuz kaldı, ne de maça dair dikkatimiz… Bir balıkçı ülkesinde “sazan” gibi oltaya takıldık.
Oysa hangi şartlar altında olursa olsun sahanın içinde kalmalıydık. Oynarsan, aklını kullanırsan Dünya Şampiyonu’nu yeniyorsun, oynamazsan, aklını kullanamazsan sıradan takıma yeniliyorsun. Başımıza gelen budur. Bu da bize ders olsun…
DÜNYANIN EN ÇELİŞKİLİ TAKIMIYIZ
Ahmet Çakar: Dünyanın en çelişkili milli takımıyız. 3 gün önce dünya şampiyonunu sahadan siliyoruz, tek bir pozisyon bile vermiyoruz ama dün gece vasat bir takıma karşı skandal bir ilk yarı ve vasat bir ikinci yarı oynayarak kaybediyoruz. İlk yarı gerçekten utanç verici bir futbol oynadık. Sağır sultan biliyor ki İzlanda’nın en güçlü yönü duran toplar… Yediğimiz goller de duran toplardan geldi. Paylaşım hatası, bir anlık gaflet art arda golleri getirdi. Dünyanın en iyi sağ açığı Mbappe, üç gün önce sağ tarafta kımıldayamazken, aynı İzlanda dün gece kendi sağ, bizim sol kanadımızı yol geçen hanı gibi kullandı.
Hakan Çalhanoğlu, Milan’da mı oynuyor, başka bir yerde mi, belli değil. Üstelik defansif yardımı da yok, tıpkı Kenan gibi… Sonuçta hiç de beklemediğimiz bir sonuç ama hâlâ şansımız devam ediyor. Aslında üzülmemiz gereken nokta kaybetmekten öte ortaya koyduğumuz saçma sapan futbol. Asıl cevaplanması gereken soru dünya şampiyonuna karşı kusursuzken dün geceki amatörlük niye?
Ali Ece: Maç öncesinde yeteri kadar saçmalık yaşandı zaten. Duran top savunamama konusunda yine tek rakibimizin San Marino olması ekstra sinir bozucu bir olay. İzlanda havalimanı çalışanı halayıkların ve Belçikalı fırçalı salağın yaptıkları rezillik. Yine de bunlardan daha az etkilenip daha sakin oynasak ve duran top savunmasında saçmalamasak çoktan Euro 2020 biletini almıştık.
İKİ DURAN TOP İKİ GOL
Ömer Üründül: Çok tehlikeli rakip ataklarla karşılaştık. İki duran toptan iki gol yedik ancak bu kadar kötü bir ilk devre sonunda Dorukhan’la bir gol bulmamız ikinci yarı için moral ve ümit oldu. Rakibi de tedirginliğe itmiş oldu. En net pozisyonu bir duran topta Merih’le kullanamadık. Sonuçta da yine bir İzlanda deplasmanı yenilgiyle bitti. Bu maçta tabi en büyük şanssızlığımız son anda sakatlık dolayısıyla önemli bir ön libero Mahmut ki duran toplarda da bize fayda getirecekti, daha da önemlisi Cengiz gibi adam eksilten etkili forvetimizin olmayışıydı. Bu, takımımız adına ciddi eksiklik oldu. Artık Euro 2020’deki kaderimizi içeride oynayacağımız İzlanda rövanşı belirleyecek.
RAKİP KALECİYİ 38’DE GÖRDÜM
Erman Toroğlu: Oynanan topu anlamadım. Rakip kaleciyi 38. dakikada ve golde gördüm. Bu futbol değil. Kötü oynuyoruz. Arkada top kaptırdın, gol pozisyonuna girdiler. Fransa maçı bizim için iyi olmamış. Fransa maçı bizim kalçamızı havaya kaldırmış. Fransa maçından sonra bu maçı kaybetmek beni üzdü. Denizi geçtik, derede boğulduk. İzlanda’nın hiçbir inceliği yok. Top sekti, bilmem ne oldu gol yedik. İkinci yarı topu indirip topa basınca adamlar zor duruma düştü ve vakit geçirmeye çalıştılar. Şenol Kardeşim, buna göre bir takım çıkarsaydın…
İZLANDA’YA KAYBETMEMİZ NORMAL
Rıdvan Dilmen: İzlanda ile tarihimize bakınca, biz daha orada maç falan kazanamadık. Açıkçası, bizim İzlanda’ya orada kaybetmemiz normal. Bizim Fransa’yı yenmemiz dünyada olay oldu ama buna kapasitemiz var kendi evimizde. Cengiz Ünder, muhakkak önemli bir kayıp. Mahmut Tekdemir de önemli bir kayıp ama bizim geniş bir oyuncu havuzumuz var. Bizim gelişime açık oyuncularımız var. Bizim en büyük eksiğimiz, oyunumuzu geliştirmemiz lazım. Uzatmalar 5-6 dakika sürdü. Son 10-15 dakika doldur boşalt’a döndük