Şubat ayında kaçırılan 6 kişiyi üç milletvekili Meclis gündemine taşıdı. AKP’li Komisyon Başkanı’nın yalanlaması üzerine delil ve şahitler ortaya döküldü.
BOLD – Şubat ayında kaçırılan ve halen kendilerinden haber alınamayan 6 kişiyle ilgili Meclis Genel Kurulu’nda sert tartışmalar yaşandı. Söz alan Sezgin Tanrıkulu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, geçtiğimiz hafta İnsan Hakları Komisyonu’na İçişleri Bakan Yardımcısı tarafından verilen bilgileri eleştirdi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, komisyonda “Kayıp olduğu söylenen 6 kişi zaten bizim listelerimizde aranan kişiler, bulursak gözaltına alacağız. Yurt dışına kaçmış olabilirler, saklanıyor olabilirler” dedi.
Bakan Yardımcısı İnce’nin açıklamalarını sert biçimde eleştiren Tanrıkulu, sözkonusu 6 kişinin kaçırılmasıyla ilgili görüntüler olduğu, Salim Zeybek’in eşi ve çocuklarının gözleri önünde polis tarafından alınıp götürüldüğünü, her şeye şahit olduklarını belirtti. Gergerlioğlu ise Yasin Ugan ve Özgür Kaya’nın başlarına çuval geçirilerek oturdukları evden 40 kadar polis tarafından götürüldüğünü, kaçırıldığı sokağa gidip komşularla konuştuğunu, bütün komşuların olayı gördüğünü belirtti.
OHAL döneminden başlayarak artan insan hakları ihlalleriyle ilgili Meclis Genel Kurulu’na hitap eden CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 90’lardaki gibi insan kaçırmaların yaşandığını belirtti:
“90’ların ve olağanüstü hâl dönemlerinin zorla kaybedilme vakaları, şimdi Ankara’nın merkezinde oluyor, Ankara’nın merkezinde. 2017’nin başından bu yana 22 yurttaşımız zorla kaybedildi, 22 yurttaşımız. Bakın, Şubatın 7’siyle 22’si arasında Ankara’da, İstanbul’da ve Antalya’da 6 yurttaşımız kayıp yüz elli gündür, Transporterlarla kaybedildiler, görüntüler var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İçişleri Bakanlığı sessiz. Zorla kaybedilme, olağanüstü hâl döneminde bir idari pratiğe dönüştü.
Yargıda FETÖ borsası oluştu, FETÖ borsası. Herkesin bir fiyatı var. Bütün adliyelerde FETÖ borsası oluştu. Bunu duymayan var mı sizlerden değerli arkadaşlar? Bu dönemde oluştu. Bütün itirazlarımıza rağmen Hâkimler ve Savcılar Kurulu bu konuda herhangi bir adım atmadı. Gelin Çağlayan Adliyesine gidelim, Ankara Adliyesine gidelim, hukuksuzlukları beraber görün. Bakın, sizlere kimse ulaşamıyor,
KOMİSYON BAŞKANI KAÇIRILMA OLMADIĞINI SAVUNDU
Tanrıkulu’na cevap vermek için söz alan İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, “İçişleri Bakanlığımızın Komisyonumuzu kolluk güçlerine, güvenlik kuvvetlerine insan hakları bağlamında verilen her türlü eğitim ve uygulamalara ilişkin olarak kendilerinden bir brifing aldık.
Sayın Başkanım, şunu ifade etmek istiyorum ki bizim açımızdan Komisyonun bilgilendirilmesi esnasında vuzuha muhtaç hiçbir konu kalmamıştır, öncelikle bunun altını çizeyim. 6 kayıp meselesi, İçişleri Bakan Yardımcımızın ifadesiyle bu kişiler zaten çeşitli suçlardan dolayı aranan şahıslardır, yakalandıklarında gözaltına alınacaklar ve haklarında işlem yapılacak kişilerdir.”
EŞİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE KAÇIRILDI
Tekrar söz alan Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakan Yardımcısı’nın verdiği bilgilerin yanıltıcı olduğunu, kaçırmaların aile fertlerinin gözü önünde gerçekleştiğini belirtti:
“Zorla kaybetme vakası konusunda da şimdi Sayın Başkanın verdiği bilgi de son derece yanıltıcıdır. Bu 6 yurttaşımızla ilgili olarak arama kaydı olabilir, suç kaydı olabilir, yakalamayla ilgili kararı olabilir, bu cumhuriyetin yapması gereken, yakalanmaları ve adil ve dürüst bir biçimde yargı önüne çıkarılmalarıdır. Ama ne yapılmış? Bu 6 yurttaşımız Ankara’nın merkezinde, İstanbul-Edirne Karayolu’nda eşinin yanında zorla gözaltına alınmış ve o zamandan bu zamana kendilerinden haber yok. Emniyet Genel Müdürlüğü bu şahısları ‘aranan şahıs’ diye arıyor, ‘kayıp şahıs’ diye aramıyor, böyle bir çelişki de var. Zorla kaybedilme suçu insanlığa karşı suçtur. İnsan Hakları Komisyonuna düşen görev de aynen Uludere’deki komisyon gibi bir alt komisyon kurmak ve üzerine gitmek olmalıydı ama İnsan Hakları Komisyonu maalesef bu tutum içerisinde olmamıştır.”
Tanrıkulu’nun TBMM konuşmasını izlemek için tıklayın..
GERGERLİOĞLU: KAÇIRILMAYA ŞAHİT OLAN KOMŞULARI BANA HERŞEYİ ANLATTILAR
Tanrıkulu’ndan sonra söz alan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Yasin Ugan ve Gökhan Türkmen’in kaçırılmasıyla ilgili bilgileri paylaştı:
“İşkence ve kaçırılanlarla ilgili vahim gerçekleri söylemek zorundayım. Çarşamba günü İçişleri Bakan yardımcısı İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna geldi ve kaçırılanın 6 kişinin kendileri tarafından da arandığını söyledi. Bakın, çok dikkatle dinleyiniz. Cuma günü ben Ankara Çamlık’ta kaçırılan 2 kişinin bulunduğu eve gittim, mahalleliyi dinledim, ev sahibini dinledim. 12 Şubat günü saat öğleden sonra dörtten dokuza kadar 50-60 polisin Yasin Ugan ve Özgür Kaya’yı başına bir poşet geçirmek suretiyle götürdüğünü tüm mahalleli bana anlattı. Oysaki çarşamba günü İçişleri Bakan yardımcısı biz onları arıyoruz diyordu. Olur, biz bulduğumuzda İçişleri Bakanlığına bunları bildiririz. Aynı zamanda Salim Zeybek, kaçırılanlardan birisi. Edirne’de kaçırılmıştı. Bunu da İçişleri Bakan yardımcısına sordum, tek bir cevap veremedi. Edirne’de kaçırıldı. Eşi ve 2 çocuğunu, kendisine ‘Biz devletiz, karıştırma bu işi.’ diyen kişiler Edirne’den Ankara’ya kadar götürdü ve evinin önüne bıraktı, hatta kendisine bir miktar para da verdiler ve ardından biz, Mobese kamerası incelemesi yapıldı mı dedik şubat ayındaki bu olay için; hiçbir Mobese kamerası incelemesi yapılmamıştı.”
Cuma günü Ankara Çamlıka gittim mahalleliyi dinledim. 12 Şubatta öğleden sonra 50-60 polisin Yasin Ugan ve Özgür Kayayı başına bir poşet geçirip götürdüğünü söylediler. Oysaki çarşamba günü İçişleri Bakan yardımcısı biz onları arıyoruz diyordu!
Biz artık bulunca haber vereceğiz! pic.twitter.com/BfAKitTuLW— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) 16 Temmuz 2019
“KENDİ EŞİNİZİN KAÇIRILDIĞINI DÜŞÜNÜN”
Gergerlioğlu’nun ardından sözalan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise kaçıran kişilerin yakınlarıyla yaptığı görüşmeyi anlattı:
“Ben, hazır İnsan Hakları Komisyonu Başkanı buradayken özellikle bir şey ifade etmek istedim. Siz de az önce dediniz ‘Umarım istişare hâlinde çözülür bir şeyler.’ diye ama ortada, gerçekten, Ankara’nın ortasında çok vahim bir sorunla karşı karşıyayız. Yani biz bilmiyoruz bu insanlar kim ama bir tanesinin eşi bana gelerek odamda ağladı ve Edirne Karayolunda eşinin kaçırıldığını ifade etti. Şimdi ‘6 insan kayıp.’ deniyorsa bir Mecliste o zaman gerçekten bu çok ciddi olarak dikkate alınması gereken bir şeydir. Burada şaka yapmıyoruz. Yani düşünsenize sizin eşinizin kaçırıldığını, gerçekten bu vahim bir şey. Yani sizlerin de Meclis Başkan vekilleri olarak bu durumu daha ciddiyetle hep beraber sorgulamanız gerekir diye düşünüyorum. Gerçekten vahim bir durum. İnsan haklarıyla ilgilenmek, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olmak, bu alanda çalışmak her zaman kuşkuyu aslında getirir, şüpheyi getirir. İnsan hakları savunucusu olmak şüphe duymak demektir. Lütfen, Sayın Hakan Çavuşoğlu, şüphe duyunuz. Yani söylenenlerle ilgili gerçekten ‘Bu gerçek olabilir mi? Bu hakiki olabilir mi?’ diye şüphe duyunuz ve ona göre araştırınız.”
İnsan hakları savunucusu olmak, İnsan Hakları Komisyonu başkanı olmak, kuşku duymayı getirir.
İnsan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili kuşku duyun ve ihlallerin araştırılmasına vesile olun!
İşkence var diyoruz, 6 kişi kayıp diyoruz, bu bir şaka değil! pic.twitter.com/DYig7crED5— Filiz Kerestecioğlu (@FilizKer) 16 Temmuz 2019
6 KİŞİ KAÇIRILDI 150 GÜNÜ AŞKIN SÜREDİR HABER YOK
Geçtiğimiz Şubat ayında, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Gökhan Türkmen, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek peş peşe kaçırıldılar. Kaçırılmalardan üçü aile fertlerinin gözleri önünde gerçekleşti. Ancak savcılıklar tüm şikayet ve başvurulara rağmen hiçbir işlem yapmadı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi konuyu gündemine aldı ve Türkiye’den savunma istedi.
Cumartesi Anneleri’nin, kaçırılan 6 kişinin yakınlarıyla buluşmasında neler yaşandı?