Yabancı medya kuruluşlarının Türkçe servislerinde çalışan gazetecilerin isim ve kişisel bilgilerinin yer aldığı AKP’li düşünce kuruluşu SETA’nın fişleme raporu için savcılık “Suç unsuru yok” dedi.
BOLD – AKP’nin düşünce kuruluşu Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar (SETA) Vakfının hazırladığı “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporu Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından gazetecileri fişlediği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle 8 Temmuzda yargıya taşındı. Derneğin suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosundan kovuşturmaya yer yok yanıtı geldi.
SAVCILIK ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ DEDİ
Savcılık tarafından başvuruda belirtilen, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, Suç işlemeye alenen tahrik, Kişilerin huzur ve sükununu bozma, Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçlarıyla ilgili yasal unsurlarının oluşmadığı açıklandı. Savcılık ayrıca, SETA’nın eylemini “düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında” değerlendirdiğini vurguladı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SADECE YANDAŞA MI HAK?
MLSA’dan yapılan açıklamada savcılığın skandal kararı ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“İfade özgürlüğü kararı verilmesi çok ironik. Çünkü Türkiye’de mesleğini icra eden gazetecilerin faaliyetlerine sürekli dava açan, çeşitli terör suçları yönelten savcılıkların ifade özgürlüğünün yalnızca hükümet yanlısı kurum ve medya organlarına yaraşır bir hak olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Bu karara karşı itirazımızı yapacağız ve aynı şekilde yerel ve uluslararası tüm hukuk mekanizmalarını işleteceğiz.”
YASAL SUÇ UNSURLARI OLUŞMADI
Tebliğ edilen kararda “Belirsiz sayıda kişiyi gazetecilere yönelik şiddette bulunmaya çağırma, belirsiz sayıda kişiyi kanunlara uymamaya veya bir suçu işlemeye davet etme olarak kabul edilebilecek ifadeler içermediğinden,” TCK 214. ve 216. maddelerinde düzenlenen “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “suç işlemeye alenen tahrik” suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı yer aldı.
HERKESİN BİLDİĞİ VERİLER KULLANILDI
Savcılık, gazeteciler hakkındaki bilgilerin herkes tarafından bilinmeyen veya kolaylıkla ulaşılamayacak türde bilgiler olmaması ve bilgilerin kamuoyunda daha önce yer alan konulara ilişkin olması nedeniyle “Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi” suçunun unsurlarının da oluşmadığını belirtti. Savcılık son olarak da sırf sükunu bozmaya yönelik hukuka aykırı bir davranış bulunmadığından TCK 123. maddesinde düzenlenen “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve araştırmaya gerek duyulmadığını aktardı.
AKP’ye yakın düşünce kuruluşu SETA’da İsmail Çağlar tarafından hazırlanan, yabancı medya kuruluşlarının Türkçe servislerinde çalışan Türk gazetecilerinin isim ve kişisel bilgilerinin yer aldığı rapor gazetecileri fişlediği gerekçesiyle tepki çekmişti. Bir çok çalışma örgütü ve dernek tarafından SETA ve raporu hazırlayan Çağlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
https://boldmedya.com/2019/08/01/olmaz-olsun-boyle-baba-aglayan-bebegini-tekmeledi/