Ankara’da 80 üniversite öğrencisinin gözaltına alındığı operasyonda tutuklananlardan biri de Türkiye SBS Birincisi… Baba cezaevinde öldü, annesi 28 Şubat mağduru.
CEVHERİ GÜVEN
BOLD ÖZEL – 80 üniversite öğrencisi, 28 Şubat’ta yapılan cemaat operasyonunda gözaltına alındı. 12 gün süren gözaltının ardından bir kısmı tutuklandı bir kısmı ise serbest bırakıldı.
Tutuklanan öğrencilerden birisi de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Muhammet Miraç Özer. Üniversiteye Türkiye 900’üncüsü olarak giren Miraç Özer, ortaokuldayken SBS Türkiye birincisi olmuş.
Miraç Özer’in babası OHAL döneminde cezaevinde hayatını kaybeden 48 yaşında bir doktordu. Annesi ise 28 Şubat mağduruydu.
23 yıl sonra 28 Şubat’a oğlunun gözaltına alınmasıyla uyanan anne Asuman Özer, yaşadıklarını anlattı.
ELLE TUTULUR HİÇBİR GEREKÇE YOK
“OHAL döneminde kocam Ali Özer tutuklandı. 2,5 ay sonra cezaevinde hayatını kaybetti. Tutuklanan oğlum büyük psikolojik sarsıntı yaşadı. O zaman Ankara Hukuk 2. sınıftaydı. Okula ara verdi bir yıl. Zor toparlandı. Elle tutulur hiçbir gerekçe olmadan tutukladılar.”
Çocuklarından biri Kanada’da diğeri Avrupa’da eğitim hayatına devam eden anne Asuman Özer, büyük oğlu Miraç’ın hukuk eğitimini tamamlamak için Türkiye’de kaldığına dikkat çekiyor:
“Bizim evimiz Ankara’da merkeze uzak bir semtteydi. Ankara Hukuk’un olduğu Cebeci’ye 1,5 saat yol. Okulun yakınında bir arkadaşıyla ev tutmuştu. Sonra arkadaşıyla anlaşamayınca tek başına kaldı. Bir süre sonra masrafları karşılamakta güçlük çekince iki arkadaşıyla birlikte kalmaya başladılar. Tamamen kendisinin kiraladığı bir evdi. İddia edildiği gibi yeniden yapılanma ya da başka türlü bir ev değildi kesinlikle.
SBS TÜRKİYE BİRİNCİSİ
Babası cezaevinde vefat ettiğinde 2. sınıftaydı. Psikolojisi çöktü. Çocuğumu neredeyse kaybediyordum. Okulu bıraktı. Bir yıl sonra toparlanıp okula tekrar devam etti. Kendimizi toparlamak çok zaman aldı. Derslerine verdi kendini.
SBS Türkiye birincisiydi ikinci sınıftayken, üçüncü sınıftayken de tek yanlış yaptı. Çok başarılı bir çocuktu. Üniversite sınavında Türkiye 900’üncüsü oldu. Bu başarıyla girdi Ankara Hukuk’a. Gerçekten çok başarılı çocuktu. Zayi ettiler evladımı.”
KIZ ÇOCUKLARINA İŞKENCE YAPAN ERKEK ÖĞRENCİLERE NELER YAPMIŞTIR
80 öğrencinin Ankara Emniyetinde sorgu sırasında işkence gördükleri Ankara Barosu tarafından gündeme getirildi. Baro’nun yayınladığı tutanakta, öğrencilerin iç çamaşırlarına kadar soyularak dövüldükleri, başörtülü öğrencilerin başlarının zorla açıldığı yazılıyordu. Bu raporu hatırlattığımız Asuman Özer oldukça endişeli:
“Kız çocuklarına işkence yapan erkek çocuklarına neler yapar. Düşünmek bile istemiyorum. Oğlumu 12 gün gözaltında tuttular ve ardından hiçbir elle tutulur delil olmadan tutukladılar. Oğlumun herhangi bir sıkıntısı olsa bizimle beraber yurt dışında devam ederdi eğitimine. Okulunu bitirmekten başka derdi olmayan çocuk.”
BİZDEN DAHA NE İSTİYORLAR
Eşini kaybetmenin acısını hala atlatamadığını söyleyen Asuman Özer, oğlunun da tutuklanması karşısında gözyaşlarını tutamıyor:
“Eşimi aldılar elimizden, şimdi de çocuğumu aldılar. Bizden daha ne istiyorlar. Ailemde herkes bir yerde. Miraç çok zor toparlanmıştı babasının kaybından sonra. Ben neredeyse oğlumu kaybediyordum. Kendi halinde bir çocuk, ne istiyorlar bizden, yeter artık.”
28 ŞUBAT’TA DA MAĞDURDUM
Asuman Özer, kendisinin 28 Şubat’tan beri mağdur edildiğini, bugün de farklı olmadığını söylüyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nda sınıf öğretmeniydim. Üç yıllık öğretmenken 28 Şubat sürecinde başörtüsü sorunu çıktı. Başörtülü olduğum için hakkımda soruşturma başlatıldı ve istifa etmek zorunda kaldım. 16 yıl mesleğimi yapamadım. Sonra başörtüsü sorunu çözülünce mesleğime döndüm. Üç yıl sonra bu sefer de OHAL döneminde KHK ile ihraç edildim.”
KOCAMI KAYBETTİK
Asuman Özer’in eşi Ali Özer, Nallıhan Devlet Hastanesi Başhekimliği ardından Ankara Sincan’da Aile Hekimi olarak görev yaparken, OHAL döneminde gözaltına alınmış.
“9 Ocak 2017’de eşim tutuklandı. 2,5 aylık tutukluyken 22 Mart’ta da vefat etti. Tutuklanmadan önce rahatsızlığı yoktu. Kalp krizi diye kamuoyuna açıklandı ama ölüm raporunda iç kanama yazıyor. Doktorlara bu raporu gösterdik ardından suç duyurusunda bulunduk ama etkin bir soruşturma da yapılmadı. Bir şey iddia edemiyorum ama aydınlatılmadı eşimin ölümü de.”
Asuman Özer, çocuğunun hiçbir suça karışmadığını söyleyerek, eğitim hayatının ikinci kez yarım kalmaması için bir an önce serbest bırakılmasını istiyor.
Polis şefi Ömer Köse’ye Tekirdağ Cezaevinde kuşatma: Su bile yok