11 insan hakları savunucusunun yargılandığı Büyükada Davası karara bağlandı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
BOLD – Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç, eski direktörü İdil Eser ve üyelerinin de aralarında bulunduğu 11 insan hakları savunucusunun 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı Büyükada Davası’nda bugün karar açıklandı.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dönemin Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ı, Cemaat soruşturmaları kapsamında örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Davada yargılanan Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran da ‘silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek yardım etme’ iddiasıyla 2’şer yıl birer ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkemenin bu kararı oy çokluğuyla alındı.
7 KİŞİ BERAAT ETTİ
Heyet Ali Ghravi, Nejat Taştan, Veli Acu, İlknur Üstün, Nalan Erkem, Peter Frank Steudtner ve Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin üzerlerine atılı ‘silahlı terör örgütüne bilerek veya isteyerek yardım etme’ suçunu işledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
“İDDİALAR DELİLLERİYLE ÇÜRÜTÜLDÜ”
Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen insan hakları örgütleri ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada şöyle denildi.
“Hazırlanan iddianamede akla mantığa aykırı bambaşka suçlamalar yöneltildi. Geçtiğimiz üç yıl boyunca görülen duruşmalarda delilleriyle çürütülen bu iddialar, 27 Kasım 2019 tarihinde yapılan duruşmada sunulan mütalaada yer almaya devam etti. Kanun gereği savcılık makamı adil yargılanmayı sağlamak ve sanıkların haklarının korumakla yükümlüyken, çürütülen iddialara dayanarak sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Savcıların görevi sanıkların ne olursa olsun cezalandırılması değil, hakikatin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktır.
Aslında hiç açılmamış olması gereken bu davanın bugün görülecek duruşmasında hukuka uygun şekilde verilebilecek tek karar 11 hak savunucusunun hiçbir istisna olmadan beraat etmesidir. Mahkemenin, mütalaanın açık ve kabul edilemez hataları olduğunu dikkate alarak bu davada yargılanan tüm insan hakları savunucuları hakkında beraat kararı vermesini bekliyoruz.”