Ayasofya Camii’nin açılış günü binlerce insan asırlık mabedi ve çevresini doldurdu. Tabloyu pandemi açısından değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Sarp Üner, “Basit bölme çarpmayla orada bin civarı hasta vardı. Bulaştırma kat sayısını düşünürsek 2-3 bin kişiye hastalık bulaştırıldı” dedi.
BOLD – Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sarp Üner, ülke geneli koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirme yaparken Ayasofya Camii açılış gününe işaret etti. O gün tedbirlerin göz ardı edildiğine dikkat çekerek “Basit bir bölme çarpmayla orada bin civarı hasta vardı. Bunların bulaştırma kat sayısını düşünürsek 2 bin- 3 bin kişiye hastalığı bulaştırdı. O bir araya gelmenin İstanbul’daki vaka sayısını arttıracağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
SADECE MEDYA ARACILIĞIYLA UYARMAK YETMİYOR
Son günlerde artan vaka sayısının asker uğurlaması, Kurban Bayramı, vatandaşların tatilde tedbirlere riayet etmemesinden kaynaklandığını belirterek 1 Haziran sonrası adımlara değindi: “Önlemler kaldırılırken gerekli bilimsel değerlendirmeler yapılmadığı için vaka sayısı arttı.”
Sağlık Bakanlığı’nın virüse karşı verdiği mesajların yerine ulaşmadığını kaydederek “Salgın başından beri verilen mesajlar yerine ulaşmıyorsa farklı yöntemler gerekiyor. Topluma yönelik mesajlar verilmesi gerek. Neden uyarılara uyulmadığının araştırılması gerekiyor. Sadece medya aracılığıyla uyarmakla olmuyor” tespitini yaptı.
EVDE İLAÇ TEDAVİSİ YANLIŞ YAN ETKİLERİ VAR
Test sayılarındaki yetersizliğe işaretle “Bunların ne kadarı hastalara, ne kadarı yurt dışına gidenlere, ne kadarı tarama amaçlı, ne kadarı futbol vb. amaçlı yapıldı? Sayının arttırılması ve temaslılara da mutlaka test yapılması gerekiyor ki hastalık ancak böyle kontrol altına alınabilir” ikazını dillendirdi.
Bakanlığın filyasyon yöntemi değişikliğini sakıncalı bulan Doç. Dr. Üner, tarama ekiplerinin hastalığın tanısını koyup, tedavisini verecek bilgi, beceri ve yetenekte olmayabileceğini söyledi. “Evde ilaç tedavisi yanlış. Vakalarda ilaç başlanıyor, temaslılarda şikâyet varsa başlanıyor. Bunlar kesin tedavi ilaçları değil ve deneniyor. Kişilerin fiziksel muayeneden geçirilip ilaç verilmesi lazım. Yan etkileri var” dedi.
ÖĞRENCİNİN İYİ BİLGİLENDİRMEYE İHTİYACI VAR
Okulların açılması gerektiği fikrini savunan Üner, düşüncesini şu şekilde izah etti: “Öğrencinin okula gelirken, okulda, eve giderken nasıl davranacağı konusunda iyi bilgilendirmeye ihtiyaç var. Veli, personel ve öğrenci ne yapması gerektiğini bilecek. Okulda fiziksel mesafenin sağlanması lazım. Sınıftaki öğrenci sayısı ve kapalı alanda bulundukları sürenin azaltılması lazım ve müfredatta değişiklik gerekecek. Maske, su, sabun ve dezenfekten sağlanmalı, bu anlamda da okullara bütçe verilmesi gerekiyor.”