CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin sağa kaydığı eleştirilerini yanıtlarken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. “Demokratik yollarla o beyefendiyi oradan indireceğim” dedi.
BOLD – Kılıçdaroğlu, şehit cenazesinde uğradığı linç girişimi sırasında ailesinin yaşadıklarını anlatırken, “Onların yaşadığı, acıyı dehşeti gördüm. Eşimin, çocuklarımın nasıl ağladığını gördüm. Kamuoyuyla paylaşmadık, doğru da değildi. Acı her yerde acıdır” ifadelerini kullandı.
Armağan Çağlayan’ın 196Sekiz Youtube kanalında konuşan Kılıçdaroğlu, “CHP’nin sağa kaydığı eleştirine” cevap verdi. CHP’nin gerçek anlamda sosyal demokrat parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hayır. Sağ sol kavramları 18. yüzyıla ait. 18. yüzyılın kavramlarıyla 21. yüzyılın sorunları çözülmez. Yeni şeyler inşa edemiyorsanız, beklenen başarıyı topluma veremezsiniz. Demokratik yollarla o beyefendiyi oradan indireceğim. Gerçek anlamda sosyal demokratız. Gerçek anlamda Kuvayı Milliye’ciyiz. Sağa kaydı’ diyenlere sorun, taşeron işçilerin sorunlarını kim gündeme getirdi? Orman köylüsünün sorunlarını kim gündeme getirdi. Emekliye iki maaşı kim gündeme getirdi? Nasıl oluyor da biz sağcı oluyoruz? En büyük sorunumuz düşündüğümüz şeyleri yeterince anlatamamak.”
BÖYLE YAŞAMAK AĞIR
Siyasi hayatı ve ailesiyle ilgili samimi açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
“Gerçekten de siyasete girdikten ve belli noktaya geldikten sonra hayat sizin ortamınız olmuyor, yaşadığınız ortam da sizin olmuyor. Oysa biz insanız. Ben bir bayramda televizyoncu arkadaşlara, ‘bütün siyasi parti başkanları siyaset yapmasa, anılarını anlatsa’ dedim. Biz de insanız. Toplum bizi bir de insan olarak görmeli. Acıları, sevinçleri görmeli ama böyle olmuyor. Lider bütün davranışlarında son derece dikkatli davranmak zorunda. Bizim hatalarımızın maliyeti ağır oluyor. Böyle yaşamak ağır. Bu sadece bana özgü değil. Üstlendiğiniz görevin hakkını vermeye çalışırsanız ailenizi ihmal ediyorsunuz, bazen evi otel olarak görüyorsunuz. Siyaset aslında topluma adanmışlık demektir.
68 KUŞAĞINDANIM
68 kuşağındanım, mücadele eden bir gençlik vardı. Bugün de kendi koşullarında gençler ülkelerin çıkarlarını savunuyor ama o yılların kendine özgü yapısı vardı. Üniversitede de siyasetle ilgilenirdim. Toplumsal ve Kültürel Eylemler Derneğini kurmuştuk, onun başkanlığını yaptım.
ŞEHİDİN CENAZESİNİ KILDIRMADILAR
(Ne sizi çok yaraladı)Yaralandım demeyeyim ama gerçekten siyasete atıldıktan sonra benim de eksiğim olabilir ben bunu kabul edebilirim ama iftira farklı bir şey. En çok şaşırtan ve üzen: Ben Ankara’dayken, Almanya’da saunaya gitmişim, PKK’lıların arabasına binmişim, Alman polis gelmiş, yolumuzu kesmiş. Yarın da belgesini açıklayacağım.’ Bereket o gün THY biletim var. Ankara’da olduğum ortaya çıkıyor. Sonra belge çıkardılar, polisin yazdığı ceza. Almanya’dan avukat tuttuk. Ne öyle bir karakol, ne polis ne de sokak var. Çıkıp bunu ballandıra ballandıra anlattılar. Bir insanı eleştirebilirler ama iftira… Bunu yapan kişiler de Müslüman geçinen kişiler. Bir diğeri de linç olayı. Emin olun, orada yaşadıklarımdan çok daha üzen olay, şehidin cenazesini kıldırmadılar. İslami olarak bu görevimizi yapalım. Attıkları sloganlar, yazık günah. Bana saygı duymuyorsan, şehide saygı duy. Ardanuç’a giderken PKK’nın saldırısına uğramıştık. Bizim önümüzdeki araçta görev yapan asker şehit oldu. Beni üzen olaylardan birisi de budur.
DAHA İYİ BİR TABLOYU ORTAYA ÇIKARACAĞIZ
Oturuyoruz, sonuçlara bakıyoruz. Elbette üzülürüz. Beklediğiniz oyu alamıyorsunuz. Siyaset dediğiniz kurum, biraz ısrar etme kurumudur, geri adım atmamaktır. Aslında ezilen bir sonuç almadık ama beklediğimiz bir sonuç da değildi. Önümüzdeki süreçte daha iyi bir tabloyu ortaya çıkaracağız.
36 ASKERİN HESABI SORULMADI
Suriye’de 36 askerimiz şehit oldu. Hem endişe hem acı. İkisi üst üste geldi. Ne oldu bu askerlere? kim bombaladı? Askerinizi yabancı bir ülkeye göndermişseniz, burnunun bile kanamamasını istersiniz. Bu 36 askerin hesabı sorulmadı… Denizlideyim. Basın danışmanı arkadaşım bir video gösterdi. Bağlanan iki asker canlı canlı yakılıyordu. O video seyredilir mi? Kim yapıyor bunları? Bunlar benim yüreğimi dağlayan ve unutamadığım anılar.”