Ayasofya’nın ardından Türkiye’deki en önemli Ortodoks simgelerinden olan Kariye Müzesi’nin de camiye çevrilecek olması Türkiye Rum toplumunun tepkisine yol açtı.
BOLD– İstanbul Rumları Evrensel Federasyonu, bir açıklama yayınlayarak Ayasofya’nın ve İznik, Trabzon, Enez ve Vize’de Ayasofya adını taşıyan müzelerin camiye dönüştürülmesinin Ortodoks mabetlerine karşı bir menfi hissiyat göstergesi olduğunu iddia etti.
ANITLARIN KEYFİ KULLANILMASININ ÖNÜ AÇILIYOR
534 yılında I. Justinianus döneminde yapılan ve tarih boyunca birçok yenileme gördükten sonra II.Bayezid döneminde camiye çevrilen Kariye Müzesi geçtiğimiz hafta içinde çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Diyanet’e devredilmişti. 1945’ten beri müze statüsünde olan tarihi yapının camiye çevrilmesinin önünü açan bu gelişme birçok tepkiyi de beraberinde getirdi.
Independent Türkçe’den Melike Çapan’ın haberine göre İstanbul Rumları Evrensel Federasyonu bir açıklama yayınlayarak AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan konuyu yeniden değerlendirmesini istedi. Federasyonun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bu kararın dünya kültür miraslarının korunması prensibine karşı olmanın yanı sıra, bu gibi kararların herkesin bu gibi anıtların keyfi kullanabileceğinin yolunu açtığını vurgulamayı önemle arz ediyoruz. Tarihi anıtlar insanlığın yaşamış oldukları tecrübeleri kayıtlayan varlıklardır.”
Independent’a bir demeç veren Federasyon Başkanı Niko Uzunoğlu Kariye Müzesinin camiye çevrilmesiyle ilgili değerlendirmesi şöyle:
“16’ncı asrın başında, civarında hiçbir cami olmayan Hora Manastırı’nın Kurtarıcı İsa Peygambere adanmış kilisesi camiye çevrildiği zaman, mozaiklerinin ve fresk ikonaların sıva ile kapatılarak 500 sene korunması, o devrin şartları için ileri görüşlü bir tutum idi. 20’nci asırda arkeoloji ve restorasyon bilimi sayesinde açılan bu Hristiyan dininin temel ilahiyatını tasvir eden eşsiz mozaik ve fresklerin, yakınında onlarca caminin bulunmasına rağmen, UNESCO dünya insanlık mirasına ait ve 50 seneden fazla Kariye Müzesi olarak ziyaretçilere açık bir anıtın yeniden camiye çevrilmesi kolay anlaşılacak bir tutum değildir. Tarihi anıtlar insanlığın yaşamış oldukları tecrübeleri kayıtlayan varlıklardır. Onlara yapılan ani müdahaleler bu kayıtların değiştirilmesi, tarihi yeniden yazma çabasıdır ve bunun olumsuz neticelerini insanlık son yüzyılda çok kere yaşamıştır.”