8 Ekim’de sonsuzluğa uğurlanan Mohammad Reza Shajarian içine kapatılmak istenen bir halkın kültürel zenginliğini dünyaya duyuran İranlı müzisyenlere yeniden dikkat çekti.
BOLD– Kökeni binlerce yıl öncesine Pers İmparatorluğu dönemine giden İran kültürü özellikle müziğiyle ve sinemasıyla dünyaya açılıyor. İranlı sanatçılar gerek İran’da birçok sınırlamayla mücadele ederek gerek diasporada halklarına ses olarak Fars tınılarını dünyanın her yerinde bilinen bir müzik haline getirdiler.
Geleneksel İran müziği şarkıcılarından modern gruplara kadar İran müziğinin en bilinen on isminden eşsiz parçalarla sizleri baş başa bırakıyoruz.
MOHAMMAD REZA SHAJARİAN – GELENEKSEL MÜZİĞİN İDOLÜ
İran’da müzik dendiğinde akla gelen ilk isimlerden birdir Mohammad Reza Shajarian. 1960’ların başında başlayan kariyeri ona klasik Fras müziğinin en büyük ismi unvanını kazandırdı. Kariyerinde iki Grammy Ödülü adaylığı da bulunan ünlü isim İran’da ve tüm dünyada bir idol haline geldi. Oğlu Homayoun Shajarian, babasının izinden gitti ve özellikle genç nesiller arasında popüler bir geleneksel şarkıcıya dönüştü.
LILY AFSHAR – KLASİK GİTAR HARİKASI
Gitar hakkında biraz bilgisi olan her İranlı klasik gitarist olan Lily Afshar’ın adını bilir. Dünyanın en önde gelen klasik gitaristlerinden biri olarak tanınan ve kariyerini ABD’de sürdüren Afshar, 2000 Orville H. Gibson En İyi Kadın Klasik Gitarist Ödülü’nü ve diğer birçok ödülü kazandı.
KAYHAN KALHOR – ULUSLARARASI ÖVGÜ ALAN İRANLI MÜZİSYEN
Bu şaşırtıcı İranlı müzisyen, kemençe konusunda uluslararası düzeyde tanınan bir ustadır. İran’ın en ünlü vokalistleri Mohammad Reza Shajarian ve Shahram Nazeri için eserler besteleyen Kalhor 3 kez Grammy Ödülü’ne aday gösterildi. Kalhar, 2012’de Erdal Erzincanlı ile Tahran’da unutulmaz bir konser vermişti.
CHAARTAAR – DÖRT YETENEKLİ MÜZİSYEN
Chaartaar; bir vokalist, bir söz yazarı, bir müzik aranjörü ve bir besteci olmak üzere dört kişiden oluşuyor. 2011’de kurulan grubun ilk albümü “You are the Rain” çıkar çıkmaz çoksatanlar arasında yer aldı. İkinci albümleri “The Road’s Dancing”le birlikte İran çevresinde konserlerine başlamışlardır. Üçüncü albümleri “Where is the Sea” ile İran dışında da tanınan grup Londra ve Rotterdam’da performans sergiledi. Grubun vokali Arman Garshasbi’nin sesi Farsça’nın müzikalitesini göstermesi bakımından kayda değer bir güzelliğe sahip.
HAFIZ NAZERİ – MEVLANA’NIN SESİ
Müzikal yeteneğini babası Shahram Nazeri’den miras alan Hafız Nazeri, Mevlana’nın şiirlerini şarkılara dahil eden ilk müzisyendir . Son albümü “ Untold ” Ortadoğu ve Batı unsurlarının yenilikçi bir senteziydi. Bu beğenilen virtüöz enstrümantalist, Deepak Chopra’nın yazdığı son albümünde Mevlana’nın şiirini ve düşüncelerini kullandı. Albümü ABD’de rekorlara ulaştı. Babası Shahram Nazeri ile ABD ve Kanada da turnelere çıktı.
PALLETT BAND – USTACA BİR MÜZİK KARIŞIMI
Pallet Band, geleneksel vokalin yanı sıra gitar, klarnet, viyolonsel ve kontrbasın bir araya geldiği kendi tarzıyla 2009 yılında kuruldu. İran’da ilk kez dünya çapında büyük bir başarı elde eden Shahram Mokri’nin yönettiği “Balık ve Kedi” filminin film müziğini yayınladıktan sonra popüler oldular . 2014 Dünya Kupası sırasında Avrupa ve Brezilya’da da çeşitli konserler verdiler.
JALAL ZOLFONUN – SETAR’IN BÜYÜLÜ SESİ
İran’ın geleneksel çalgısı Setar’ın en önemli ismi olarak bilinen Jalal Zolfonun, Maurice Bejart ve Shahram Nazeri gibi birçok tanınmış sanatçı ile işbirliği yaptı. Shahram Nazeri ile yaptığı “Gol-e Sadbarg” albümü, klasik İran müziğinin gelmiş geçmiş en çok satan albümü oldu. Ayrıca 1994 yılında Birleşmiş Milletler’de İran müziğini dünyaya tanıtmak için konserler verdi. Bu yetenekli Setar çalgıcısı, bir enstrümanın İran geleneksel müziğinin çeşitliliğini tam olarak nasıl ifade edebileceğini gösterdi.
HASSAN KASSAEİ – NEY USTASI
İsfahanlı müzisyen Kassai İran geleneksel müziğinde önemli bir yeri olan ney’in en büyük isimlerinden kabul ediliyor. Geleneksel Fars müziğinde kendine yer edinen bu başarılı isim türün ustaları tarafından da takdirle karşılanıyor.
MOHSEEN NAMJOO
Bugün dünyaca tanınan Namjoo’nun kariyeri geleneksel İran müziğini alışılmamış bir şekilde uygulaması ve şarkılarının değişik tarzı nedeni ile, üçüncü yılında üniversiteden atılmasıyla şekillendi. 2000 yılından bu yana rock müzik ve cazı geleneksel İran müziği ile birleştirdi. 2006 yılında özel konserler vermeye başladı ve aynı yıl Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nde “Hotspot Teheran” konulu etkinlikte sahneye çıktı. Çok başarılı olan bu konser sonrası Hollanda radyosunda onunla bir söyleşi yapıldı ve konserden bazı eserler çalındı. İran sınırları dışında Mohsen Namjoo özellikle “Sound of Silence” isimli belgeselle tanındı. Bir konserinde şarkılarda ayetlere yer verdiği için beş yıl hapse çarptırılan Namjoo günümüz İran müziğinin en önemli isimlerinden kabul ediliyor.
DARYA DADVAR
Darya, Kanada, Fransa, Almanya, İran, İsveç, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde konser performansları sergileyen Soprano Darya Dadvar, 2002 yılında Firdevsi’nin Şehnamesi’nin en büyüleyici hikayelerinden biri olan Rüstem ve Sohrab’ın trajedisine dayanan Loris Tjeknavorian’ın bestelediği ve yönettiği bir eserde Tahmineh rolünde Ermeni Senfoni Orkestrası ile Tahran’da konuk oyuncu olarak yer aldı. Darya Dadvar, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve Farsça şarkı söylemenin yanı sıra, Ermenice, Azerice, Gilaki, Kürtçe ve Mazandarani gibi İran’ın çeşitli ana dillerinde de performans sergiliyor.