Doğu Akdeniz, Ege ve mültecilerle ilgili Avrupa’yla sorunlar yaşayan Tayyip Erdoğan, tartışmayı siyaset ve dış politikadan inanç alanına çekti. Almanya, Erdoğan’ın saldırgan tavrını “yeni bir dip nokta” olarak tanımladı. Berlin’de Mevlana Camisine yönelik polis baskını tartışmanın odağında.
BOLD – Almanya’daki yüzlerce cami Diyanet İşleri Başkanlığının yan kolu olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) üzerinden yönetiliyor. Camilerin masrafları ve imamların maaşları Türkiye tarafından ödeniyor.
Berlin’de bulunan Mevlana Camisi, 21 Ekim’de yapılan polis baskınıyla arandı. Berlin Başsavcılığının açıklamasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında zarar gören küçük işletmelere yapılan maddi yardımın haksız yere alındığı gerekçesiyle 5 işletmede ve bir camide arama yapıldığı belirtildi.
DEVLETİ DOLANDIRMAKLA SUÇLANIYOR
Mevlana Camisi yönetimi, Alman devletini sahte belgelerle 45 bin euro dolandırmakla suçlanıyordu. Ancak bu aramanın Türkiye’ye yansıması farklı oldu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Mevlana Camisi’ne sabah namazı vaktinde Alman polisleri tarafından yapılan baskında hassasiyetlerimiz ve kutsallarımız hiçe sayılmıştır. Bu nefret dolu tutumu şiddetle kınıyorum” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ise Almanya’yı kınayan bir açıklama yaptı: “Berlin’deki en eski ve merkezi camilerden biri olan Mevlana Camisi’ne polis tarafından yapılan baskını şiddetle kınıyoruz. Bu çirkin eylemle ibadet yerlerinin kutsallığına gösterilmesi gereken hassasiyet hiçe sayılmıştır. Cemaatin sabah namazı için toplandığı sırada mali konuda yürütülen bir soruşturma gerekçe gösterilerek çok sayıda polisle camiye baskın yapılması asla kabul edilemez.”
ORTA ÇAĞ KARANLIĞI!
Diyanet ve Dışişleri’nin açıklamasını AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan izledi. Twitter hesabından “Berlin’deki Mevlana Camisi’nde sabah namazı saatinde gerçekleştirilen, Avrupa’yı Orta Çağ karanlığına her geçen gün biraz daha yaklaştıran ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği apaçık ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum” şeklinde sert bir paylaşım yaptı.
Erdoğan, inanç üzerinden yaptığı son günlerdeki eleştiriler Almanya ile sınırlı değil. Erdoğan eleştirilerini Fransa’ya da yöneltti.
“MACRON’UN TEDAVİYE İHTİYACI VAR”
Erdoğan, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu Macron denilen zatın Müslümanlarla derdi nedir? Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir. Öncelikle bir akli noktada kontrol” ifadelerini kullandı.
Fransa, geçen hafta bir öğretmenin sınıfta Hz. Muhammed karikatürleri gösterdiği için öldürülmesi nedeniyle oldukça hassas bir gündeme sahip. Erdoğan’ın açıklamaları bu gündemin üzerine geldi.
CAMİ BASKINLARI POLİTİK Mİ?
Türk Dışişleri, Diyanet ve Erdoğan’a göre cami baskınları politik ve Avrupa’nın İslam karşıtlığından kaynaklanıyor.
Alman Hükumet Sözcüsü Steffen Seibert, Berlin’deki Mevlana Camisi’ne yapılan polis baskınına ilişkin eleştirilere yanıt verirken polisin yasalar ve hukuk çerçevesinde işini yaptığını söyledi ve “Almanya’da inancını barışçıl şekilde yaşayanlar, anayasal koruma altındadır” dedi.
Berlin Başsavcılığı ise Mevlana camisi ile birlikte 5 iş yerinde arama yapıldığı konunun mali suçlarla ilgili olduğunu belirtiyor.
Soruşturmadan sızan bilgilere göre sahte belgeler veya paravan şirketlerle devletin salgın nedeniyle kapalı kalan iş yerlerine yaptığı para yardımlarında yolsuzluk söz konusu.
CAMİ YÖNETİMİNE HAKSIZ KAZANÇ SUÇLAMASI
Cami yöneticilerinin, caminin banka hesabını kullanarak 45 bin euro haksız kazanç elde ettikleri, toplamda ise devleti 70 bin Euro zarara soktukları Berlin savcılığınca tespit edildi.
Aynı sorunun başka camilerde de olduğu belirtiliyor. Mayıs ayındaki ilk operasyon sahte iş yeri evraklarıyla yardımlardan yararlanan ve Berlin’in Moabit semtinde bulunan Fussilet 33 Cami Derneğinin yöneticilerine yapılmıştı. Kendilerini işveren olarak gösterip düzenledikleri sahte evraklarla para yardımı alan Fussilet 33 Camisi’nin eski yöneticilerine en az 100 bin euro gittiği tespit edilmişti.
Berlin’deki ikinci operasyon ise haziranda genelde Selefi grupların gittiği Neuköln’da bulunan “İbrahim-al-Khalil” adlı camiye yapıldı. Aynı şekilde bu caminin yöneticileri de sahte evraklarla koranavirüsü salgını sürecinde verilen devlet desteğini haksız yere aldıkları tespit edildi.
Almanya konuyu mali suçlar kapsamında tutmaya kararlı. Ancak Erdoğan’ın Almanya ve Fransa’ya yönelik “İslam düşmanlığı” suçlamaları politik olarak da tartışılıyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Erdoğan’ın son açıklamalarını “saldırı” olarak nitelendirerek bu saldırıların “yeni bir dip nokta” olduğunu söyledi.