Dünya
Türkiye’ye ikinci kuraklık uyarısı: 10 il tehlikede


Geçtiğimiz günlerde Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Türkiye’ye kuraklık uyarısında bulunmuştu. Yeni uyarı Dünya Yaban Hayatı Fonu’ndan geldi. Açıklamada, Türkiye’de kuraklığın kritik seviyeyi geçtiği ve 10 ilin tehlikede olduğu belirtildi.
BOLD – Dünya Yaban Hayatı Fonu, (WWF) Türkiye’de İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere 10 şehirde su kıtlığı yaşandığını belirtti. Problemin ana sebeplerinden birinin ise kuraklıktan ziyade planlama eksikliğinin sebep olduğu açıklandı.
Amerikan Ulusal Havacılık Dairesi de (NASA) geçtiğimiz günlerde yer altı su rezervlerini gösteren bir harita yayınlamış ve Türkiye’de yer altı sularının ortalama seviyenin altında olduğunu belirtmişti. NASA’nın uyarısı sonrası bir uyarı da Dünya Yaban Hayatı Fonu’ndan geldi.
ŞEHİRLERDE SU TEMİNİNDE CİDDİ SORUNLAR YAŞANABİLİR
Kurumun iklim değişikliği, suyun düzenlenmesi ve yönetimle alakalı 5 yıllık verilerin analizine göre, Türkiye’de büyük bir kuraklık beklendiği ve özellikle de şehirde yaşayan insanların su temini konusunda ciddi sorunlar yaşayabileceği kaydedildi.
Yapılan açıklamada Türkiye’nin su kıtlığı riski oranının 2.78’e düştüğü, dünyanın en riskli bölgesi kabul edilen Filistin’de bu oranın 3.67 olduğu belirtildi.
SU SIKINTISININ ASIL SEBEBİ YANLIŞ YÖNETİM VE KAÇAK KULLANIM
WWF Küresel Tatlı Su Programı Başkanı Stuart Orr, video konferans sistemiyle yaptığı açıklamasında, iklim değişikliğinin şehirlerdeki suyu azalttığını ancak bu duruma asıl yanlış planlamanın neden olduğunu belirterek, “Su kıtlığının başlıca nedeni kaçak kullanım ve sulama sistemlerinin iyileştirilmemesidir. Bunun yanında talep yönetiminin doğru yapılamaması ve suyun yanlış taksim edilmesi de diğer büyük sebeplerdir” diye konuştu.
SON 15 SENENİN EN KURAK DÖNEMİ
Türkiye’de 2020 yılında sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle son 50 yılın en sıcak üçüncü yılı yaşanmıştı. NASA, uydu verilerine göre hazırladığı raporunda Türkiye’nin son 15 senenin en kurak dönemini yaşadığını açıklamış, düzenli bir şekilde yağmur yağmazsa mahsül alımının tehlikeye girebileceğini açıklamıştı.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Gözaltında işkenceye AYM’den 4 yıl sonra tazminat
-
Suriye devlet görevlisine ‘insanlık suçuna iştirak’tan Almanya’da ilk uluslararası ceza
-
Avrupa Birliği’nden AKP’ye HDP uyarısı
-
MSB: Yunan savaş uçakları TCG Çeşme araştırma gemisini taciz etti
-
Ekonomi ve korona verileri gibi deprem verilerini de gizlediler
-
Dünya Uygurları sömüren Çinli şirketlerle iş yapmayı bırakırken Türkiye sessiz


Ermenistan ordusu Başbakan Nikol Paşinyan ve hükumetin istifasını istedi. Paşinyan ise Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını açıkladı. Paşinyan ayrıca bir darbe girişimi yaşandığını ilan ederek halktan destek istedi.
BOLD – Azerbaycan mağlubiyetinin ardından suların durulmadığı Ermenistan’da bu sefer darbe gerilimi yaşanıyor. Ermenistan ordusu, Başbakan Nikol Paşinyan ve hükumetinin istifasını istedi. Paşinyan ise istifa talebine, Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını ilan ederek karşılık verdi.
ORDU “İSTİFA” İSTEDİ
Azerbaycan mağlubiyetinin ardından zor günler geçiren Paşinyan hükumeti, bu sefer de muhtıra ile karşı karşıya kaldı. Ordu, Paşinyan’ın ve hükumetinin istifa etmesi için muhtıra verdiğini açıkladı.
ERMENİSTAN ORDUSU: HER ŞEYİN BİR SINIRI VAR
Genelkurmay Başkanı, yardımcıları ve çok sayıda üst düzey askeri komutan tarafından imzalanan açıklamada, “Başbakan ve hükumetin artık makul kararlar veremeyeceği” belirtildi. “Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, görevdeki hükümetin silahlı kuvvetleri karalamayı amaçlayan saldırılarına uzun bir süre sabırla tahammül ediyordu, ancak her şeyin bir sınırı var” denilen açıklamada, hükümetin “etkisiz” yönetiminin ve “dış politikadaki ciddi hataların” ülkeyi yıkımın eşiğine getirdiği iddia edildi.
PAŞİNYAN’DAN KARŞI HAMLELER
Paşinyan ise “istifa et” çağrılarına olumsuz cevap verdi. Karşı hamlede gecikmeyen Ermenistan Başbakanı istifa çağrısını “darbe girişimi” olarak nitelendirerek, destekçilerini sokağa çağırdı.
Halk desteğini arkasına almak isteyen Paşinyan ayrıca Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını duyurdu.
Diğer yandan Dağlık Karabağ’daki yenilginin ardından sıkıntılı günler yaşayan Paşinyan, hafta içinde Genelkurmay Başkan Yardımcısını görevden almıştı. Son olarak ise yerel medyaya verdiği bir röportajda Rus İskender füzelerini çatışmalar sırasında Azerbaycan’a karşı kullandıklarını ilk kez açıkladı. Açıklamasında füzelerin ancak yüzde 10’unun patladığını geri kalan kısmının ise infilak etmediğini belirtti.
Paşinyan’a karşı muhtıranın, bu açıklamasının hemen ertesi günü yaşanması ise dikkat çekti.


Birleşmiş Milletler’e bağlı 2 kuruluş, hafta sonu Akdeniz’in orta kesiminde yaşanan göçmen faciasında en az 41 kişinin öldüğünü açıkladı.
BOLD – Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) İtalya Şubesi ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinden (UNHCR) yapılan ortak yazılı açıklamada, 20 Şubat’ta yaşanan bot kazasında lastik botta bulunan en az 41 kişinin boğularak can verdiği belirtildi. Olayda Vos Triton isimli gemi tarafından 77 kişi lastik bottan kurtarılmıştı.
İtalya’nın güneyindeki Porte Empedocle limanındaki UNHCR yetkililerinin kurtulanların ifadesinden elde ettiği bilgilere göre, 18 Şubat’ta Libya’dan ayrılan lastik botta, biri hamile 6 kadın ve 4 çocuk olmak üzere 120 kişi bulunuyordu.
Denize açıldıktan 15 saat sonra bot su almaya başladı ve acil yardım çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, zor durumdaki bota, 3 saat sonra Vos Triton gemisinin zor bir operasyonla yardım ettiği, bu sırada çok sayıda kişinin öldüğü bilgisine yer verildi.
BM kurumlarının ortak açıklamasında, Libya üzerinden Orta Akdeniz’i geçmeye çalışan on binlerce göçmenin insan kaçakçıları ve milislerin “tarifsiz vahşetinin” kurbanı olduğu, 2021 yılının başından bu yana 160 düzensiz göçmenin denizde hayatını kaybettiği kaydedildi.
Açıklamada, 1 Ocak-21 Şubat 2021 tarihlerinde Akdeniz’i geçerek İtalya’ya ulaşanların sayısının 3 bin 800’den fazla olduğu, bunların 2 bin 257’sinin Libya’dan hareket ettiği belirtildi.
AKDENİZ GÖÇÜNÜN BİLANÇOSU
Akdeniz’de Avrupa’ya yönelik 3 temel göç rotası bulunuyor: Batı, Orta ve Doğu Akdeniz.
Bu rotalar içerisinde en ölümcül olan rota Libya’dan başlayıp deniz yoluyla Malta ve İtalya’ya ulaşan Orta Akdeniz göç rotası.
Afrika ve Asya’dan savaşlar, iç savaşlar, baskı ve ekonomik nedenlerle daha iyi bir hayat ümidiyle başlayan göç yolculuğunda binlerce umut yolcusu Akdeniz’de hayatını kaybetti.
Yıllara göre Akdeniz’de göçmen facialarında kaydedilen can kayıpları şöyle:
- 2014 – 3 bin 283
- 2015 – 4 bin 054
- 2016 – 5 bin 143
- 2017 – 3 bin 139
- 2018 – 2 bin 299
- 2019 – 1 885
- 2020 – 979
(Kaynak: statistica.com)
Çin’in Uygur zulmü İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna da girdi


İspanya, ülkeyi yaklaşık 40 yıl boyunca diktatörlükle yöneten Francisco Franco’nun son heykelini de kaldırdı. Heykel, İspanya’nın kuzeybatı Afrika’daki özerk şehri Melilla’da bulunuyordu.
BOLD – Bir süredir diktatörlük döneminin ülkedeki izlerini silmeye çalışan İspanya, Francisco Franco’nun son heykelini de kaldırdı. Kuzeybatı Afrika’daki özerk şehir Melilla’da bulunan heykel, Franco’nun 1978’deki ölümünden 3 yıl sonra yapıldı.
Euronews’in haberine göre heykel, herhangi bir taşkınlık yaşanmadan bir kepçe ve vinç ile yerinden sökülerek kamyona yüklendi. Heykel Franco’nun Kuzey Afrika’daki Berberi kabileleriyle İspanya arasında 1920’lerde yaşanan Rif Savaşı anısına yapılmıştı.
Finally: The last statue of dictator Francisco Franco in Spain is removed… (in Melilla) pic.twitter.com/uwWHRAQm9I
— Andrew Stroehlein (@astroehlein) February 23, 2021
Ülkedeki sosyalist partiler, sosyalist İspanyayı yaklaşık 40 yıl yöneten Franco’nun izlerini silmek için Mecliste 16 ay boyunca mesai harcamıştı. Bu kapsamda İspanya’da 2007 yılında çıkarılan Tarihi Bellek yasası ile Franco ve diktatörlüğe ait tüm izlerin silinmesi kararı alınmıştı. Yasa, Franco’ya ait ve kamuya açık devlet eliyle yaptırılan bütün heykellerin kaldırılmasını da içeriyor.
Yasa kapsamında başkent Madrid yakınlarındaki Şehitler Vadisi’nde bulunan Franco’nun anıt mezardaki naaşı ve kalıntıları 44 sene sonra aile mezarlığına taşınmıştı. Francisco Franco’nun döneminde büyük insan hakları ihlallerinin yaşandığı ve birçok insanın faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybettiği biliniyor. Ayrıca tam rakam bilinmemekle birlikte 200 bin ila 400 bin insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor.



Lebalep kongreler level atladı: AKP’liler vur patlasın çal oynasın


Üniversitelerdeki nepotizm gerçeği: Rektörlük akraba sayısını yetersiz gördü


Zack Snyder’ın yeni filmi Army of the Dead’den ilk fragman yayınlandı
Popular
-
BOLD ÖZEL17 saat önce
Cihadistlere silah satan Heysem Topalca kimliği değiştirilerek Konya’ya yerleştirildi
-
Analiz2 gün önce
Erdoğan’ın partililerle toplu ‘Rabia’ seansı meşhur Nazi üçlemesini anımsattı
-
BOLD ÖZEL22 saat önce
Beyaz sandalyede ölümün ardından Kabakçıoğlu’nun kardeşi yazdı
-
Gündem2 gün önce
TSK’ya 47 ilde ankesör operasyonu: 148 gözaltı
-
Gündem2 gün önce
Gergerlioğlu’nun mahkumiyet kararında hukuka aykırı 18 hata
-
Gündem2 gün önce
Yüzde 98 engelli olan gazi Bilal Konakçı’ya çıplak arama
-
Politika2 gün önce
Erken seçim düğümü Erdoğan’ın elinde
-
Dünya2 gün önce
Yunanistan uçuşlar için Kovid-19 aşı sertifikası vermeye başladı