BoldMedya
Video Galeri
Foto Galeri
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar
No Result
View All Result
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar
No Result
View All Result
BoldMedya
No Result
View All Result
Ana Sayfa Gündem

AİHM başvurudan tam 14 yıl sonra ‘Türkiye’ kararını verdi

10/02/2021
AİHM 546 hakim ve savcıyla ilgili Türkiye’den bilgi istedi

Judges of the European Court of Human Rights enter the hearing room of the court in Strasbourg, Dec. 3, 2013. The hearing concerns the case of two men, suspected of terrorist acts, detained in December 2002 at a CIA secret detention site in Poland at which they say illegal interrogation methods were used. Both men are currently detained at the Guantanamo Bay U.S. Naval Base in Cuba.

Share on FacebookShare on Twitter

HADEP’li 10 siyasetçi, bundan 20 yıl önce yapmak istedikleri basın açıklaması nedeniyle hapis cezası aldı. Türkiye’de 6 yıl süren yargılama, 2007 yılında AİHM’e götürüldü. 14 yıl sonra AİHM’den ‘hak ihlali’ kararı çıktı.

BOLD – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi tarafından 2003 yılında kapatılan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) yöneticisi 10 siyasetçiye yaptıkları basın açıklaması nedeniyle yargılandıkları davada verilen hapis cezalarına ilişkin dava dosyasını başvuru tarihinden 14 yıl sonra karara bağladı. Mezopotamya’da yer alan habere göre, HADEP Siirt İl Başkanı Ahmet Konuk, Merkez İlçe Başkanı Abdurrahman Taşçı ve yöneticiler Süleyman Yaş, Muhyettin Timurlenk, Abdullah Gök, Emin Batur, Ahmet Destan, Mehmet Emin Köneş, Bedrettin Polat ve Aysel Adar’ın yargılandığı dosyayı inceleyen AİHM, “ihlal” kararı vererek, Türkiye’yi toplamda 15 bin euro tazminata mahkum etti.

TAM 20 YIL ÖNCE

Türkiye’nin mahkum edildiği dava dosyasına konu olan olay, 4 Şubat 2001’de yaşandı. HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz’in 25 Ocak 2001’de gözaltına alınıp, bir daha kendilerinden haber alınmamasına ilişkin Siirt’te açıklama yapmak isteyen partililere polislerce izin verilmedi. Polis müdahalesinde gözaltına alınan 41 kişi hakkında “20911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet Etmek” suçlamasıyla dava açıldı. Siirt Asliye Ceza Mahkemesi, 41 kişiye 1 yıl 3’er ay hapis cezaları ile 118 TL para cezası kesti. Kararın Yargıtay tarafından onanmasıyla birlikte 41 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu.

TOPLANMA VE ÖRGÜTLENME HAKKI

HADEP Siirt İl Başkanı Ahmet Konuk, Merkez İlçe Başkanı Abdurrahman Taşçı, Süleyman Yaş, Muhyettin Timurlenk, Abdullah Gök, Emin Batur, Ahmet Destan, Mehmet Emin Köneş, Bedrettin Polat ve Aysel Adar’ın avukatı olan Reyhan Yalçındağ, 2007’de AİHM’e başvurdu. Aradan 14 yıl geçtikten sonra dosya hakkında karar veren AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11’inci maddesinde düzenlenen toplanma ve örgütlenme hakkının ihlal edildiğine karar vererek, her bir başvurucuya bin 500 euro manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

AİHM’DEN ‘GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR’ KARARI

Avukat Yalçındağ, dava dosyasının olayın üzerinden 20, başvuru tarihinden 11 yıl sonra karara bağlanmasını eleştirdi. Yalçındağ, “Adorno’nun ‘Geciken adalet, adalet değildir’ belirlemesi, AİHM’in uzun yıllardır gecikmeli verdiği kararları için de söylenebilir” dedi. Aradan geçen 20 yılda Kürt siyasetine yönelik baskıların devam ettiğine değinen Yalçındağ, “20 yıl geçmesine rağmen olumlu manada değişen bir şey olmaması bir yana, belediyelere kayyum atanması, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, siyasi parti yöneticilerinin tutuklanmaları ve haklarında açılan davalara dayanak teşkil eden konuların yine Sözleşmenin 11’inci maddesindeki örgütlenme hakkıyla ve 10’uncu maddesindeki ifade özgürlüğüyle ilgili olduğunu görmekteyiz” dedi.

AYNI HUKUKSUZLUK BUGÜN DE VAR

Yapılan basın açıklamaları nedeniyle Kürt siyasetçilere ağır cezalar verildiğini söyleyen Yalçındağ, şunları ifade etti: “Sadece birkaç örnek vermek gerekirse, halen tutuklu bulunan Dersim önceki belediye eşbaşkanları M. Ali Bul, Nurhayat Altun, Edibe Şahin, HDP önceki Grup Başkan Vekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel, önceki dönem eş genel başkanları, milletvekillerinin dosyalarına bakıldığında siyasi düşünce açıklamaları ve katıldıkları basın açıklamaları sebebiyle tutuklu bulunduklarını görmekteyiz. Verilen hapis cezalarının dayanağı da birkaç basın açıklamasının toplamıyla ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle verilen hapis cezalarıdır. Son olarak 21 Aralık’ta Leyla Güven hakkında toplamda 22 yıl 3 ay verilen hapis cezasının tek dayanağı katıldığı basın açıklamaları ve DTK bünyesinde örgütlenme hakkını kullanmasıyla ilgilidir.”

BASIN AÇIKLAMALARI YİNE HEDEFTE

Yalçındağ, bu dava dosyalarının yanı sıra Rosa Kadın Derneği gibi kadın kurumlarına, gençlik derneklerine, insan hakları kurumlarının yöneticilerine yönelik ağır yargı baskısının devam ettiğini de dile getirdi. Davaların içeriklerine bakıldığında bugün ihlal kararı verilen örnekteki gibi, eleştirel bir basın açıklamasına katılmaları sebebiyle maruz kaldıkları hukuksuzluklar olduğunu gördüklerini söyledi.

Etiketler Abdullah GökAbdurrahman TaşçıAhmet DestanAhmet Konukaihm türkiyeAysel AdarBedrettin PolatEmin BaturFeaturedhadep milletvekilleriMehmet Emin KöneşMuhyettin TimurlenkReyhan YalçındağSüleyman Yaş

Boldmedya.com bir International Journalists Association e.V. kuruluşudur. https://www.youtube.com/boldmedya kanalından görsel içerik de üretmektedir.

Bizi Takip Edin

  • Datenschutzerklärung

© 2018 - 2022 Bold Medya - Designed by INCREASES

No Result
View All Result
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar

© 2018 - 2022 Bold Medya - Designed by INCREASES