Türkiye’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınladığı kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Almanya ve Fransa tepki gösterdi. Açıklamalarda bu adımın insan hakları alanında gerileme olduğu belirtildi. Avrupa, Ankara’yı karardan dönmeye çağırdı.
BOLD – Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı Kararı ile çekilmesi uluslararası alanda tepki çekmeye devam ediyor.
Avrupalı liderler, ‘kadınları şiddetten korumak için tasarlanmış’ uluslararası bir anlaşmadan çekilme kararını eleştirdi ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kararla ilgili yeniden düşünmeye çağırdı.
Almanya ve Fransa’nın aralarında olduğu ülkeler kararı ‘insan haklarında gerileme’ olarak değerlendirdi.
MAAS: GERİYE DOĞRU ATILMIŞ BİR ADIM
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesini eleştirdi. Maas, bunun ‘geriye doğru atılmış bir adım ve Avrupa’ya gönderilen yanlış bir mesaj’ olduğunu söyledi.
Der Austritt aus der #IstanbulKonvention ist ein Schritt rückwärts und ein falsches Signal an Europa – denn er folgt dem weltweiten Push-back gegen Geschlechtergerechtigkeit. Keine Tradition rechtfertigt es, den Schutz von Frauen vor Gewalt in Frage zu stellen. @coe #Türkei
— Heiko Maas 🇪🇺 (@HeikoMaas) March 20, 2021
Heiko Mass Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması geriye doğru atılmış bir adım ve Avrupa’ya gönderilen yanlış bir mesajdır. Çünkü bu adım cinsiyet eşitliğini dünya genelinde geriye itme çabalarının izinden gidiyor. Hiçbir gelenek kadınların şiddetten korunmasını tartışmaya açmayı meşru kılamaz” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı da bu gelişmenin ‘tüm Avrupa’ya ve Türkiye’deki kadınlara kötü bir sinyal olduğunu’ kaydetti. Berlin, kararı ‘ne kültür, ne din ne de gelenek kadına yönelik şiddeti görmezden gelmek için bir bahane olamaz’ şeklinde değerlendirdi.
ALMAN BAKAN: YANLIŞ ZAMANDA YANLIŞ KARAR
Almanya’nın Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth da Türkiye’nin kararına tepki gösterdi.
Die #IstanbulKonvention ist ein wichtiges Rechtsinstrument des @coe zum Schutz von Frauen und Kindern vor häuslicher Gewalt, die während der Pandemie deutlich zugenommen hat. Der Austritt der #Türkei ist eine falsche Entscheidung zur falschen Zeit. https://t.co/KXo0aa8PQT
— Michael Roth MdB 🇪🇺 (@MiRo_SPD) March 20, 2021
Roth, “İstanbul Sözleşmesi kadınları ve çocukları pandemi döneminde belirgin şekilde artış gösteren ev içi şiddetten korumak için Avrupa Konseyi’nin önemli bir hukuki aracıdır. Türkiye’nin sözleşmeden çıkması yanlış zamanda verilen yanlış bir karardır” dedi.
FRANSA DIŞİŞLERİ: DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ
Fransa Dışişleri Bakanlığı, sözleşmeyi ilk onaylayan Türkiye’nin cinsiyete dayalı şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’ni terk etme kararından derin üzüntü duyduğunu açıkladı.
Bakanlık sözcüsü Agnes von der Mühll, “Fransa, Türk yetkililerin, 2011 yılında ilk Türkiye’nin onayladığı Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından derin üzüntü duymaktadır” dedi.
Bakanlıktan Cumartesi gecesi yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bununla mücadelede bugüne kadarki en başarılı uluslararası mekanizmayı temsil ettiği belirtildi.
Bu kararın en başta, Fransa’nın tüm dayanışmasını ifade ettiği Türk kadınlarını etkileyeceği vurgulanan açıklamada, “Bu karar daha genel kapsamda, kadın haklarının da bir parçası olduğu insan haklarına saygı açısından yeni bir gerilemeye işaret ediyor. Dünya genelinde kadın hakları ihlalleri geliştikçe, Fransa her tür toplumsal cinsiyet temelli ve cinsel şiddete karşı mücadeleyi harekete geçirmeye ve taahhüt etmeye devam edecek” ifadesine yer verildi.
AVRUPA KONSEYİ: BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ
Avrupa Konseyi’nin dönem başkanlığını yürüten Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rik Daems ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejčinović Burić tarafından da konuya ilişkin ortak bir açıklama yapıldı.
Türkiye’nin on yıl önce anlaşmayı parlamentosunda onaylayarak kabul eden ilk Avrupa Konseyi ülkesi olduğunun anımsatıldığı açıklamada, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ülkede geniş destek bulan sözleşmeden herhangi bir parlamento tartışması olmaksızın çekilme kararı almış olmasından büyük üzüntü duyuyoruz” denildi.
Açıklamada, “Sözleşmeden ayrılmak, Türkiye’yi ve Türk kadınlarını şiddetle mücadelede hayati bir araçtan mahrum bırakacaktır. Bu nedenle Türk yetkilileri İstanbul Sözleşmesi’nin getirdiği kadınları şiddetten korumaya yönelik uluslararası sistemi zayıflatmamaya çağırıyoruz” denildi.
BORRELL: TÜRKİYE’Yİ KARARINDAN DÖNMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin kararından dönmesini istedi.
The #IstanbulConvention aims at ensuring essential legal protection to women & girls across the world.
We cannot but regret deeply and express incomprehension towards the decision of the Turkish government to withdraw from this convention. We urge Turkey to reverse its decision. https://t.co/wnXcJ1pXAU— Josep Borrell Fontelles (@JosepBorrellF) March 20, 2021
Ankara’nın bu adımıyla “dünya çapında tehlikeli bir mesaj verdiğini” belirten Borrell, “İstanbul Sözleşmesi dünya genelinde kızlar ve kadınların yasal koruma altına alınmasının güvencesi. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararına anlam veremiyoruz. Bundan derin bir üzüntü duyuyoruz. Türkiye’yi kararından dönmeye çağırıyoruz” dedi.
Violence against women is not tolerable.
Women deserve a strong legal framework to protect them.
I support the #IstambulConvention and call on all signatories to ratify it. https://t.co/1skNsXaEQH
— Ursula von der Leyen (@vonderleyen) March 21, 2021
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de “Kadınlara yönelik şiddet tolere edilemez. Kadınlar korunmaları için güçlü bir yasal çerçeveyi hak ediyor. İstanbul Sözleşmesi’ni destekliyorum ve imzacı tarafları sözleşmeyi onaylamaya çağırıyorum” dedi.
TÜRKİYE RAPORTÖRÜ AMOR: İNSAN HAKLARINDAN GERİ GİDİŞ
Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği haberi ile uyanmanın kendisini dehşete düşürdüğünü yazdı.
Dismayed to wake up to news of #Turkey‘s withdrawal from #IstanbulConvention (by presidential decree!!) This is current 🇹🇷 Gov’s real face: complete disregard to #Ruleoflaw, full #backsliding in #HumanRights. Hope @vonderleyen, @eucopresident can see it before another ridicule
— Nacho Sánchez Amor (@NachoSAmor) March 20, 2021
Amor, “Bu, görevdeki Türk hükümetinin gerçek yüzü; hukukun üstünlüğünü tamamen gözardı etmek ve insan haklarından geri gidiş. Umarım AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel başka bir alaydan önce bunu görebilir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, İLK İMZALAYAN VE ONAYLAYAN ÜLKE İDİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de 20 Mart’ta yayımlanan Karar’a göre, Bakanlar Kurulu Kararı ile 2011’de onaylanan ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ feshedildi.
Avrupa Konseyinin ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ İstanbul’da imzalandığı için uluslararası camiada ‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak biliniyor.
Türkiye, 2011 yılında kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. Toplamda 46 imzacısı bulunan Sözleşme, 11 ülkenin onayıyla 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmiş ve Temmuz 2019 itibariyle 34 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da onaylanmıştı.
ÇEKİLEN İLK ÜLKE OLDU
Sözleşme, uluslararası hukukta kadına karşı şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın sonuçları olduğuna vurgu yapan ilk sözleşme olma özelliğine sahip.
Türkiye, söz konusu anlaşmayı imzaladıktan sonra, anlaşmadan çekilen ilk ülke oldu.
Sözleşmenin en erken yürürlüğe girdiği ülkeler Türkiye’nin yanı sıra Arnavutluk, Andorra, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, İtalya, Karadağ, Portekiz, Sırbistan, İspanya oldu.
Avrupa Birliği ise sözleşmeyi 13 Haziran 2017 tarihinde imzaladı.
İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan Avrupa Konseyi üyesi bazı devletler, onu onaylamayarak uygulamaya koymadı.
Macaristan, Bulgaristan, Slovakya ve Letonya gibi bazı ülkeler İstanbul Sözleşmesini onaylamayı reddediyor.
SÖZLEŞMENİN AMACI NEDİR?
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle çok yönlü mücadele amacıyla hazırlandı.
Taraf devletlerden beklenen öncelikli olarak kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; şiddet mağduruna ve failine karşı destek politikaları oluşturmak.
Sözleşme kapsamında taraf devletlerin tüm ilgili organlar, kurumlar ve örgütlerle iş birliği içerisinde olması ve koordinasyon biriminin kurulması öngörülüyor.
Bunun yanında kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak da sözleşmenin amaçları arasında.
Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı