Türkiye’nin elinde bulundurduğu F-16 ve F-4 savaş uçakları da ömrünü tamamlamak üzere. S-400’ler için F-35’lerden vazgeçmek ise büyük bir hata.
BOLD – Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nden güvenlik ve savunma uzmanı Can Kasapoğlu’nun hazırladığı ve ünlü Forbes dergisinin de alıntı yaptığı rapora göre Türk Hava Kuvvetleri eskiyor. Kasapoğlu, ‘Türkiye ve Türk Hava Kuvvetlerinin savaş kabiliyetlerinin önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi bir testle karşı karşıya kalacağını’ belirtti.
Türk Hava Kuvvetleri’nin elinde şu anda Soğuk Savaş döneminden kalma 4. nesil F-16 ve 3. nesil F-4 savaş uçaklarının kaldığını belirten Can Kasapoğlu, bu uçakların da ömrünün tamamlamak üzere olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alması sonrası 5. nesil F-35 hayalet savaş uçaklarından 100 adet alma planının suya düştüğünü belirten Kasapoğlu, Türkiye’nin bölgedeki rakiplerinden Yunanistan ve İsrail’in F-35 veya 4.5 nesil olarak kabul edilen Fransız Rafale uçaklarından satın aldığını söyledi.
Kasapoğlu, “Ara bir çözüm bulunmazsa Türk hava gücü dünya trendlerinin gerisinde kalacak” ifadelerini kullandı.
Yunanistan, Fransa’dan 18 Rafale savaş uçağı satın almak için anlaşma imzaladı. Ayrıca ABD’ye F-35 savaş uçaklarından almak için görüşmelerini sürdürüyor. İsrail ise toplam 75 adet F-35 savaş uçağı almayı planlıyor ve bunlardan 50’sinin siparişini verdi. 2021 yılı Ocak ayı itibariyle de 23’ünü teslim aldı.
S-400’LER İÇİN F-35’LERDEN VAZGEÇMEK KÖTÜ BİR TERCİH
S-400 hava savunma sistemleri için F-35’lerden vazgeçmenin ‘kötü bir tercih’ olduğunu belirten Kasapoğlu, “Türkiye’nin savunma planlaması ve ulusal güvenlik gereksinimleri, SAM (karadan havaya füze) yoğun bir kuvvet yapısına uygun değildir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine yeni giren S-400 stratejik SAM sistemi, ağ merkezli mimarideki eksiklikler nedeniyle istenilen seviyede performans göstermeyecektir” dedi.
SİHA VE İHA’LAR F-35’LERİN YERİNİ DOLDURAMAZ
Türkiye’nin ürettiği silahlı ve silahsız insansız hava araçlarının (SİHA-İHA) da F-35 gibi insanlı gelişmiş savaş uçaklarının yerini kesinlikle dolduramayacağını vurgulayan Kasapoğlu, “Yapay zeka ve algoritmik savaş kapsamında değişim potansiyeli olsa da hava savaşı parametreleri hala insanlı platformlar etrafında şekilleniyor.” ifadelerini kullandı.
TF-X PROJESİ GECİKEBİLİR
Can Kasapoğlu’nun hazırladığı EDAM raporuna göre, Türkiye’nin 2029’a üretmeyi planladığı yeni nesil TF-X savaş uçakları da uluslararası şirketlerden motor tedarikinde yaşanacak sorunlar nedeniyle gecikebilir.
F-35 LERİN GELMEMESİ DENİZ KUVVETLERİNİ DE ETKİLEYECEK
F-35 savaş uçaklarının gelmemesi sadece Hava Kuvvetleri’ni değil Türk Deniz Kuvvetleri’ni de etkileyecek. Türk Deniz Kuvvetleri, Anadolu isimli amfibi (çıkarma) gemisini yakında envanterini dahil edecek ve planlamasını F-35’lerin kısa kalkış-dikey iniş yapabilen ‘B’ modellerinin alımına göre yaptı.
Anadolu amfibi gemisi, F-35 savaş uçaklarının ‘B’ modeli gibi kısa kalkış-dikey iniş yapabilen savaş uçaklarına uygun olarak üretildi. Yani bir anlamda hafif bir uçak gemisi (light aircraft carrier) olarak düşünülebilir. Ancak Türkiye programdan çıkarıldığı için artık bu uçaklardan alamayacak ve Anadolu gemisini hafif bir uçak gemisi olarak kullanamayacak.
Dünyada F-35B savaş uçakları dışında sadece İngilizlerin Harrier isimli savaş uçakları kısa kalkış-dikey iniş yapabiliyor. Onların da teknolojisi çok eskidi ve İngiltere envanterden çıkardığı Harrier savaş uçaklarını ABD’den aldığı F-35B model savaş uçakları ile değiştirdi.
TÜRK HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ YETERSİZ
EDAM raporuna göre, Türkiye’nin hava ve füze savunma sistemleri de zayıf. Suriye’de Türk birliğinin Rus savaş uçakları ve Libya’daki Türk üssünün Birleşik Arap Emirlikleri savaş uçakları tarafından vurulması sırasında bu zayıflık ortaya çıktı. Bu yüzden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava ve füze savunma sistemlerine ihtiyacı giderek artıyor.
Türkiye’nin Suriye, Ermenistan, İran ve Rusya gibi balistik füzelere sahip ülkelerle çevrili olduğunu ifade eden EDAM uzmanı Can Kasapoğlu, F-35’lerin radar izlerinin az olması ve gelişmiş sensörleri ile bu ülkelerin füze rampalarına saldırılarda kullanılabileceği ve bu yönüyle Türkiye’nin hava ve füze savunma sistemine önemli katkısının olabileceğini kaydetti.
Kasapoğlu’na göre, Türkiye’nin hava gücünü sürdürmesi için acilen F-35 programına dönmesi gerekiyor. Bu hem Türk Hava Kuvvetleri’nin savaş yeteneklerini arttıracaktır hem de ekonomik ve teknik getirileri olacaktır.
F-35 PROJESİ
Türkiye, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Programı’na (JSF) Ortak Mutabakat Zaptı ile ortak üretici olarak katılmıştı.
Programın katılımcıları Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç’ten oluşuyordu.
Türkiye ilk etapta 100 adet F-35A uçağı almayı taahhüt etmişti.
Türk hükümetinin Rusya’dan 2019 yılı Temmuz ayında S-400 füze savunma sistemi alması sonrası ABD Türkiye’yi ve Türk şirketlerini F-35 projesinden çıkartmıştı.
Ayrıca, Türk pilotların ve teknik personelin ABD’deki eğitimleri durdurulmuş, Türkiye tarafından yaklaşık 1.2 milyar dolar ödenmiş 8 adet F-35 uçağının teslimatını da durdurmuştu. Daha sonra bu uçaklar ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na aktarılmıştı.
Pentagon, F-35 programından çıkarılması sonucu Türk şirketlerinin yaklaşık 9 milyar dolarlık iş kaybına uğrayacağını açıklamıştı.