24 Haziran seçimleri sonrası Cumhurbaşkanlığı sitemiyle Erdoğan, ortaçağ krallıklarını andıran bir yetki ile yeniden yönetime geldi. Erdoğan’ın Meclis onayı olmadan imzaladığı KHK’lar, adalet ve ekonomideki çöküşün en önemli faktörleri oldu. Erdoğan son günlerde yetkilerini Soylu’nun genelgeler yoluyla kullanmasına izin veriyor.
BOLD – Vatandaş, son aylarda önemli kararların, Erdoğan imzalı gece yarısı kararnameleriyle oldu bittiye getirilmesine alıştırıldı. AKP iktidarı, uluslararası bir sözleşme olan ve Türkiye’nin prestiji sayılan İstanbul Sözleşmesi’nden yine gece yarısı KHK’sıyla ayrıldı. Merkez Bankası yönetiminin sürpriz bir şekilde görevden alınması ve ekonominin ağır bedeller ödenmesine neden olan kararname de gece yarısı paylaşıldı.
AKP’nin muhaliflerin mallarına çökme planı olan KHK da bir gece yarısı imzalanıp Resmi Gazete’de yayınladı.
POLİSE SANSÜR YETKİSİ
Türkiye, son günlerde ise ‘genelgeler’ ülkesi oldu. Pandemi kısıtlamaları gerekçesiyle peş peşe yayınlanan İçişleri Bakanlığı genelgeleri, içki yasağı gibi temel hak ve özgürlüklerle toplumsal olaylardaki polis sansürüne kadar uzandı.
Soylu imzası genelgeler sonrası polis muhaliflere yönelik baskının dozunu arttırdı. 1 Mayıs’ta gazetecinin telefonunu kıran polis, Antalya’da postalla cami bastı.
81 ile gönderilen genelgelerle sokağa çıkma yasağından market alış-verişine, pazaryeri kurulumundan içki ve sigara satışına ani kararlar hızla ve hesapsızca uygulamaya sokuluyor. Soylu’nun Erdoğan’dan devraldığı bu gücün kalıcı mı geçici mi olduğunu zaman gösterecek.