Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM), Gülen Hareketi’ni öven paylaşımından dolayı mahkum edilen Yasin Özdemir davasında ihlale hükmetmesi Türkiye’deki binlerce davayı yakından ilgilendiriyor. AİHM, Özdemir’in paylaşım yaptığı Nisan 2015’te Gülen Hareketi hakkında silahlı terör örgütü suçundan mahkûm olan kimse olmadığı, bu tarihte terör örgütü de olmadığından suçluyu övmenin sözkonusu olmadığına dikkat çekti.
BOLD ANALİZ – 15 Temmuz öncesi ve sonrasında Gülen Hareketi gönüllülerine binlerce dava açıldı. Bu davalarda onbinlerce kişi haksız yere tutuklu yargılandı ve mahkum edildi. AKP iktidarının emrinde olmayan hukukçular, açılan davaların hukuksuz olduğunu vurguladı.
Hukukçular, 15 Temmuz sonrası açılan davalarda ‘terör suçu’ iddiasını kanıtlayan delillerin olmadığına, suç tarihinde Gülen Hareketi’nin terör örgütü olduğunu ortaya koyan kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığına, ByLock kullanma, Bank Asya, dernek üyeliği, kurumda çalışma, kitap bulundurma ve sosyal medya paylaşımı yapmak gibi iddiaların hiçbirinin TCK’daki silahlı örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağına dikkat çekti. Ancak AKP iktidarının Hakimler ve Savcılar Kurulu ile yerel mahkemeler ve Yargıtay’ı kontrol altına alması, Türkiye’de oluşturduğu korku iklimi nedeniyle onbinlerce kişi haksız yere yargılandı, tutuklandı ve mahkum edildi.
TUTUKLULARIN TAHLİYE EDİLMELİ, MAĞDURİYETLER GİDERİLMELİ
15 Temmuz sonrası binlerce kişiye açılan haksız davalarla ilgili davayı uzun süre sonra karar bağlayan AİHM, ByLock delilini hukuksuz buldu. 427 hakim ve savcının haksız yere tutuklandığına karar veren AİHM, AYM üyeleri Alparslan Altan, Erdal Tercan, Atilla Taş, Mehmet Altan, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın davalarında da hak ihlaline karar verdi. Hukuksuz kararlar yıllar sonra AİHM’den döndü. Ancak AİHS, Anayasa ve kanunlar yok sayılar açılan davalar nedeniyle binlerce kişi cezaevinde tutuklu bulunuyor. AİHM’nin kararı Anayasa’nın 90’ncı maddesine göre iç hukukta uygulanarak bu kişilerin tutukluluklarına son verilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor.
RUTİN FAALİYETLERİN CEZALANDIRILMASI MÜMKÜN DEĞİL
Çok sayıda hukukçu AİHM’nin son verdiği kararın binlerce davayı etkileyeceğini belirtti. Hukukçu Dr. Gökhan Güneş, yazısında kararı şöyle yorumladı: “AİHM’in Yasin Özdemir kararındaki tespitlerinin benzer nitelikteki binlerce yargılama için yol gösterici olduğu açık ve nettir. AİHM bu kararı ile bir kez daha şunu söylemiştir; somut delilleriyle bir örgütle arasındaki bağ ispatlanmayan, cebir-şiddet içeren eylemi bulunmayan ya da darbe teşebbüsüyle ilişkilendirilmeden bir kişinin AİHS’te korunan yasal ve rutin faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanması ve cezalandırılması mümkün değildir. Cezalandırılabilmeleri için bu faaliyetlerin örgütsel olduğuyla ilgili verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmalıdır. Bir milat belirlenecekse bu tarih ancak 26/9/2017 olabilir. Ragıp Zarakolu, Selahattin Demirtaş ve Atilla Taş kararı birlikte değerlendirildiğinde AİHM; örgütsel faaliyetleri ortaya konulmadan yasal ve rutin faaliyetleri nedeniyle cezalandırılan kişilerle ilgili de ihlale karar verecektir.”
ONBİNLERCE DAVA ETKİLECENECEK DEMEKTİR
İnsan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak da kararla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Her ne kadar bu başvuruda başvurucu suç ve suçluyu övmekten (TCK 215) mahkum olmuşsa da eğer örgüt olmadığı için bu ceza yasallık ilkesine aykırıysa aynı sonucun örgüt üyeliğinden yapılan yargılamalar açısından da geçerli olması gerekecektir. Bir başka deyişle, Yasin Özdemir kararı sonrasında AİHM’in FETÖ mahkumiyetlerine karşı yapılan 7. madde şikayetini inceleyeceği davalarda ihlal bulacağını öngörebiliriz. Durum buysa Yasin Özdemir 40. paragrafındaki saptamadan onbinlerce dava etkilenecek demektir.”
Bir başka deyişle, Yasin Özdemir kararı sonrasında AİHM'in FETÖ mahkumiyetlerine karşı yapılan 7. madde şikayetini inceleyeceği davalarda ihlal bulacağını öngörebiliriz. Durum buysa Yasin Özdemir 40. paragrafındaki saptamadan onbinlerce dava etkilenecek demektir.
— Kerem ALTIPARMAK (@KeremALTIPARMAK) December 7, 2021
AİHM karar verdi: Gülen Hareketi’ni övmek suç değil, ifade özgürlüğü ihlal edildi