Silivri Cezaevindeki müvekkilleri eski polis müdürleri Ömer Köse ve Gafur Ataç’la görüşmeye giden avukat Sümeyra Bulduk, çıkışta kimliğine el konularak çıplak aramaya maruz kaldığını anlattı. Bulduk’un maruz kaldığı insanlık dışı muamelenin ardından gözler, geçen hafta sonu göreve yeni seçilen TBB yönetimine çevrildi.
BOLD – Tutuklu eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse ve eski emniyet amiri Gafur Ataç’ın avukatı Sümeyra Bulduk, Silivri Cezaevinde kendisine yapılan insanlık dışı muameleyi anlattı.
KIZGINIM AMA ŞAŞKIN DEĞİLİM
Müvekkilleri Köse ve Ataç ile yaptığı görüşmelerin ardından keyfi olarak aranmak istediğini belirten Bulduk, “Sinirliyim, çok kızgınım ama hiç şaşkın değilim.. Müvekkillerim Ömer Köse ve Gafur Ataç ile cezaevinde görüş yaptıktan sonra çıkış esnasında, üzerimde keyfi olarak arama yapılmasına müsaade etmedim diye avukat kimliğime el konularak cezaevi kapıları 3 saat boyu üzerime kilitlendi” dedi.
ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ
Kendisine yönelik keyfi işkenceleri anlatan Bulduk, “3 saatin sonunda infaz koruma memurları ve polis eşliğinde çıplak aramaya maruz kaldım. Ancak sayın(!) savcılık tüm bu işlemleri mevzuata uygun bulmuş ve ifade dahi almaya tenezzül etmemiş! Avukat olarak girdiğim Tekirdağ 2Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda sırf birilerinin keyfi öyle istiyor diye şüpheli sıfatına büründürülerek maruz kaldım bu muamelelere!” diye yazdı.
Müvekkillerinin de rahat cezaevi yönetimi tarafından sürekli taciz edildiğini söyleyen Bulduk, “Olay gecesinden sonra yaklaşık bir hafta müvekkillerimin her ikisinin de hücreleri her gün alt üst edildi. Televizyonlarının içleri açıldı, evrakları, eşyaları dağıtıldı. Müvekkillerime sistematik olarak yapılan işkence sırf onların avukatlığını yaptığım ve bu işkenceleri sebebiyle kurum aleyhine sürekli şikayette bulunduğum için bana da yöneltildi. Zira arama esnasında tarafıma atanan avukata, müvekkillerimle birlikte, babamın dahi kim olduğu ve yargılama dosyalarının bilgisi de verilmişti!” ifadelerini kullandı.
KİMLİKLERİMİZ HEDEF OLDU
Barolar Birliği ve meslek kuruluşlarını etiketleyen Bulduk, “Kasten ve umursamazca 3 saat boyunca üzerime kapılar kilitlenerek hürriyetim tahdit, çıplak aramayla vücut dokunulmazlığım ihlal edildi. Ne avukatlık kanunu, ne CMK ne başka bir mevzuat tanındı. Bu rezil kararda ne fail ne fiil, mağdur da olsak kimliklerimiz hedef oldu yine. Hukuk devleti dediğimiz ülkede, bir kadın olarak, bir birey olarak, soyadımla zaten elimden alınan güvenliğim, sahip olduğum ancak yok sayılan mesleki sıfatımla, mesleğimi icra ederken dahi sağlanamadı” dedi.
Hafta sonu yapılan Türkiye Barolar Birliği seçimini Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan kazanmış, rakibi Metin Feyzioğlu hukuksuzluklara sessiz kalmakla suçlamıştı.
Seçim zaferi sonrası sosyal medya hesabından zaferi ilan eden Sağkan, “Biz kazandık. Artık ülkemizde hiçbir avukat, hiçbir baro yalnız; hiçbir yurttaş savunmasız bırakılmayacak!” diyerek görevini yaparken zorluk çeken avukatlar için olumlu mesajlar vermişti.
Son yaşanan skandal konusunda Sağkan ve yeni yönetimin tutumu merak konusu…
https://twitter.com/sumeyrabulduk/status/1469008826892488713
Biz kazandık.
Artık ülkemizde hiçbir avukat, hiçbir baro yalnız; hiçbir yurttaş savunmasız bırakılmayacak! pic.twitter.com/mJSBcu8JR9
— Erinç Sağkan (@erincsagkan) December 5, 2021
Sedat Peker’in açıklamaları ile yıpranan Soylu, Meclis’teki şovla kaybettiği itibarını arıyor