KHK’lı öğretmen Nureddin Odabaşı’nın 16 yaşındaki oğlu Bahadır’ın Odabaşı’nın yaşadığı sıkıntılar sonrası intiharı milyonları ilgilendiren acı gerçekleri bir kez daha gün yüzüne çıkardı. 15 Temmuz’dan sonra çıkarılan KHK’larla yüzbinlerce insan sosyal ölüme mahkum edildi. İki insan hakları kuruluşunun, aileleriyle sayıları milyonları bulan KHK’lıların yaşadıkları hak mahrumiyetlerini sıraladığı raporu yayınlandı.
BOLD – Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi ve İnsan Hakları Savunucuları Vakfı, (Human Rights Defenders e.V) cezaevindeki KHK’lı öğretmen Nureddin Odabaşı’nın 16 yaşındaki oğlu Bahadır’ın yaşadıkları sıkıntılara dayanamayıp intiharı nedeniyle KHK’lıların uğradığı hak mahrumiyetlerine ilişkin bir rapor yayınladı.
Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi ve İnsan Hakları Savunucuları Vakfı’nın hazırladığı “KHK’lılara Yer Yok” adlı raporda, KHK kurbanlarının hayatlarının, OHAL’in sona ermesinden yıllar sonra hala darmadağın olduğu ve kurbanların bir tür sivil ölüm cezasına mahkum edildiği belirtildi. Bu bağlamda Bahadır Odabaşı’nın intiharının bu sivil ölüm cezasının sadece KHK’lıları değil tüm ailesini etkilediğinin en son ve en acı delillerinden birisi olduğu vurgulandı.
TÜM KAMU VE YARI RESMİ KURUMLARDA FİŞLENDİ
Türkiye’de OHAL KHK’sı ile ihraç edilen kamu görevlilerinin ve yakınlarının tüm resmi ve yarı resmi kurumların veri tabanlarında ’36/KHK, OHAL’ ya da yasaklı TC kimlik numarası koduyla kara listeye alındığı ve hayatın her alanında ayrımcılığa uğradıkları belirtildi.
Ayrıca çeşitli kamu kurumları tarafından yayınlanan yönetmelik, genelge ve talimatlar kara listedeki kişilerin onlarca kamu hizmeti, hak ve teşvikten dışlanmasını emretmektedir.
30 TÜR AYRIMCI UYGULAMA
Raporda, OHAL KHK’ları ile ihraç edilen kamu görevlilerinin çalışma, eğitim, sağlık hizmetlerinden ve sosyal yardımlardan yararlanma gibi en temel haklardan mahrum bırakan en az 30 tür ayrımcı uygulamanın bulunduğu belirtildi.
Bu ayrımcı uygulamalar engelli bakım yardımı ve diğer maluliyet ödeneklerinden yararlanma, evlat edinme, vergide eşitlik, iş yeri açma, meslek edindirme kurslarına katılma, başarı bursu alma, akademik yayın yapma da dahil olmak üzere sosyal ve ekonomik hayatlarının tüm yönlerini etkiliyor.
OHAL KHK’ları ile ihraç edilen kamu görevlileri istihdam kursları gibi kamu programlarına kabul edilmemekte ve böylelikle yeni bir meslek edinmeleri engellenmektedir. Bu kişilerin okul servisi sürücülüğü gibi en temel işlerde çalışması dahi yasaklamaktadır.
Bu kişiler deprem yardımı ve Kovid-19 ekonomik yardımı paketlerinden de faydalanamamaktadır.
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEMESİ MADDDELERİNİ İHLAL EDİYOR
Rapor, bu süresiz ikincil yaptırımların AİHS’nin 7. maddesi kapsamında bir ceza oluşturduğunu tespit ediyor.
Rapora göre Türkiye’nin ihraç kararnameleri,
- ihraçların sonuçlarının kapsamı, ciddiyeti ve kalıcı statüsü;
- ihraçların, hükümlü olmaktan daha ağır sonuçlar doğurması,
- ihraçların AKPM’nin 1096 sayılı Kararı ve Ayıklama Kılavuz İlkeleri ile uyumlu olmaması; ve
- AİHS’nin 7 / 1 maddesi anlamında cezanın tanımına ilişkin AİHM içtihatları ışığında geçici bir önlemden ziyade bir ceza olarak nitelendirilebilir:
Gözünün önünde annesi tutuklanan Elif Rana travma geçirdi, üç gün kimseyle konuşamadı