Üç ay infaz erteleme raporu verilmesine rağmen tahliye edilmeyen ve dün hayatını kaybeden Yusuf Bekmezci (82) İzmir Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye, Bekmezci’ye hapiste iki yıl boyunca bakan damadı, KHK’lı Şeref Aytekin jandarmalar eşliğinde katıldı.
BOLD – İzmir Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 47 gündür bilinci kapalı bir şekilde yattıktan sonra dün yaşamını yitiren Yusuf Bekmezci bugün Karşıkaya Mevlana Camii’nde kılınan ikindi namazından sonra Karşıyaka Mezarlığına defnedildi.
Yaşlılığı ve düşkünlüğünün yanında, uyku apnesi, prostat, ileri derecede işitme kaybı, algı ve muhakemesinde ciddi sıkıntılar ve Alzheimer belirtileri gösteren Yusuf Bekmezci, Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında 23 Ocak 2020’de tutuklandı. Yürüyecek halde bile olmayan Bekmezci’yi, elinde bastonla, sürüye sürüye cezaevine götürmüşlerdi.
Cenazeye Yusuf Bekmezci’ye iki yıl boyunca İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevinde birlikte kaldığı damadı, KHK’lı emniyet müdür Şeref Aytekin’in de jandarmalar eşliğinde katılmasına izin verildi.
Şeref Aytekin, birçok sağlık sorunu bulunan kayınpederinin yaşadığı hak ihlallerini tüm yetkili kurumlara anlatabilmek için 60 sayfadan fazla dilekçe yazdı. Ancak hiçbirine cevap verilmedi.
MAHKEME HEYETİNE “BEN NEDEN BURADAYIM” DİYE SORACAK KADAR HASTAYDI
İki yıl İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevinde kalan Yusuf Bekmezci, 9 Nisan 2021’de örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 82 yaşındaki Bekmezci, nerede olduğunu, niçin yargılandığını ve ne kadar ceza verildiğini bilemeyecek kadar hasta bir mahpustu. Mahkeme heyetine üç kez “Ben neden burayım?” diye sorduğu SEGBİS kayıtlarına geçmiş durumda.
KOĞUŞ DUVARLARINDA ÇİÇEKLER GÖRÜYORDU
Tutuklandıktan birkaç ay sonra unutkanlık baş gösteren, koğuşun duvarlarında çiçekler gördüğünü, komşularının ve onların çocuklarının kendisini koğuşa ziyarete geldiğini söyleyen Yusuf Bekmezci’nin en önemli sağlık sorunları uyku apnesi, hafıza kaybı ve halisünasyon görmesiydi.
Bunların yanı sıra prostat, ileri derecede işitme kaybı, bilişsel bozukluklar, algı ve muhakemesinde ciddi sıkıntılar, yaşlılığından dolayı düşkünlüğü de vardı. Gün geçtikte ilerleyen uyku apnesi, çiçek görmesi ve Alzheimer için hastaneye sevk edilen Yusuf Bekmezci, aciliyeti olmayan bir-iki şikayetinden muayenesi yapılıp geri gönderildi.
Bekmezci’nin hastane dönüşlerinde damadına yaşadıklarını genelde şöyle anlatıyordu:
“Buradan çıktık, vardığımızda araçtan indik, hapishaneye götürdüler (nezareti kast ediyor), nereye niçin gittiğimizi, geldiğimizi bilmiyorum, sonra bir araca bindirdiler. 2-3 yere gittik, doktorlar bir şey söylemedi, muayene eden doktor olmadı, sonra indik, minibüse bindirdiler, yola çıktık, nereye götürdüklerini bilmiyorum, indiğimde nerede olduğumu anlayamadım, giriş kapısı görünce ben buraya daha önce geldim, benziyor dedim, bina içerisine girdik, kafamı yine toparlayamadım, buradaki memurlara nereye gideceğiz dedim, memur gidelim dedi, merdivenleri görünce burada olduğumuzu anladım.”
Yusuf Bekmezci’ye iki yıl boyunca kendisi gibi tutuklu olan damadı, KHK’lı emniyet müdürü Şeref Aytekin baktı. Tüm kişisel ihtiyaçlarına o yardımcı oldu. Kayınpederinin sağlık durumuyla ilgili iki yıldır toplam 60 sayfa dilekçe yazan Şeref Aytekin’in hiçbir talebi yerine getirilmedi. Tek istediği Bekmezci doktora götürüldüğünde kayınpederine eşlik etmekti. Çünkü Bekmezci, nereye, niçin götürüldüğünü bilemiyor, hastalıklarını anlatamıyor, doktorların “Bir rahatsızlığın, şikayetin var mı?” sorusuna da genelde “Şikayetim yok, iyiyim” diye cevap veriyordu.
AVUKATININ 47 GÜN SÜREN TAHLİYE MÜCADELESİ
Katarak ameliyatı için 4 Ocak 2021’de hastaneye götürülen Bekmezci’nin kalbi ameliyatı sırasında durdu. Kalp masajından sonra tekrar hayata dönen Bekmezci’nin avukatı Saadet Aytekin, müvekkilinin tahliye edilmesi 47 gün mücadele etti. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Yargıtay’a, cezaevi savcılığına, her yere başvurdu ancak tahliye talepleri reddedildiği gibi yanına refakatçi için bile izin verilmedi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Adli Tıp’tan yoğun bakımda yatan hasta için ‘cezaevinde kalıp kalamayacağına’ dair rapor istedi. Üç gün önce çıkan raporda Bekmezci’ye 3 ay infaz erteleme talebi uygun görüldü. Karar mahkemeye sunuldu ancak mahkeme heyeti cezanın infazına hastanede devam edilmesine karar verdi. Oysa 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Bekmezci’nin dosyası henüz Yargıtay’daydı. Cezası onanmadığı için hükümlü bile değildi.
Ölene kadar başında jandarmalar bekleyen Yusuf Bekmezci cezaevinde hak ihlallerine maruz kalarak 82 yaşında hayata veda etti.
Yoğun bakımdaki mahpus Yusuf Bekmezci’nin tahliye talebi reddedildi