Üç yıldır mide kanseriyle mücadele eden inşaat işçisi hasta tutuklu 40 yaşındaki Ahmet Dizlek’in midesinin tamamı alındığı halde cezaevi koşullarında tutuluyor. Ailesi, “Tümörün akciğerine sıçrayıp sıçramadığını anlamak için 2 aydır tomografiye götürülmüyor. Çaresiz kalınca milletvekillerine, medyaya haber verdik. ‘Sen bizi şikayet mi ediyorsun’ diye kendisini tehdit ettiler. Şikayet etmiyoruz, hakkımızı arıyoruz.” dedi.
BOLD ÖZEL – Cezaevinde bir kanser hastası daha olduğu ortaya çıktı. 5 yıldır Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevinde tutuklu olan inşaat ustası Ahmet Dizlek’e 27 Ağustos 2020’de mide kanseri teşhisi konuldu. 5 ay önce de midesinin tamamı alındı. Ameliyattan sadece 6 gün sonra tekrar cezaevine gönderilen Dizlek, 2 aydır tümörün akciğerine sıçrayıp sıçramadığını öğrenebilmek için tomografiye götürülmeyi bekliyor.
“BİZİ ŞİKAYET Mİ EDİYORSUN DİYE TEHDİT EDİYORLAR”
Bold Medya’ya ulaşan Dizlek’in ailesi, inşaat ustasının 3 yıldır cezaevinde birçok hak ihlaline maruz kaldığını, hastalandığından beri 20 kilo kaybettiğini, teşhis ve tedavisi için çok geç kalındığını söyledi.
Sağlık ve yaşam hakkıyla ilgili başvurular yaptığı için cezaevi yönetimi tarafından “Bizi şikayet mi ediyorsun?” diye baskı gören Ahmet Dizlek, ailesine “Başıma bir şey gelirse sorumlusu cezaevidir” dedi.
Ahmet Dizlek’in yaşadığı hak ihlallerini TBMM’de gündeme getiren Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Ahmet Dizlek Kandıra Cezaevi’nde bir mahpus, biz onun 2 yıla yakın sağlık hakkı gecikmesi olduğunu tespit etmiştik, 2 yıla yakın mide kanseri için ameliyat olmamıştı, korkunç bir durumdu, cezaevi şu anda: “Bizi şikayet etmeyin.” Baskısı yapıyormuş @adalet_bakanlik” demişti.
Dizlek ailesinin açıklamaları şöyle:
“Ameliyattan sonra doktor benim yanımda cezaevi memurlarına çorba içmesi gerektiğini, pürüzsüz besinler yemesi gerektiğini söyledi. Taneli bir şey yememesi gerekiyor. Ayrıca hijyenik bir ortamda kalması lazım. Ama 15 gün boyunca normal mahkumlar verilen yemek getirildi. Yoğurt ve sütün içinde bisküvi ezip mama gibi onu yedi. Bunu dile getirdik. Böyle olmadığını söyledik. Bu şekilde ihmal edilmesi onun hayatını tehlikeye atıyor, gerekeni yapacağız dediler, yapılmadı.
Akciğerine sıçrayıp sıçramadığını anlamak için 2 aydır tomografiye götürülmüyor. Mart ayında götürüleceği söylendi, daha götürülmedi. Biz de çaresiz kalınca milletvekillerine, gazetecilere haber verdik. Bu sefer eşime ‘Sen bizi şikayet mi ediyorsun’ diye tehdit ediyorlar. Şikayet etmiyoruz, sağlık hakkımızı, yaşam hakkımızı arıyoruz.
TEŞHİS GEÇ KONULDU, TEDAVİSİ GECİKTİRİLDİ
Abim 3 yıl önce mide şikayeti üzerine Kocaeli devlet Hastanesi’ne kaldırılıyor. Bazı tetkikler sonucunda midesinde ülser teşhis ediliyor. Tedavi edilmesi gerektiğini söylüyorlar. Tedaviye düzenli olarak devam etmesi gerektiğini bildiriyorlar cezaevi yönetimine ama tedaviye götürülmüyor.
Abimin şikayetleri sürekli artmaya başlıyor. 2020 yılında durumu ağırlaşınca Kocaeli Üniversite Hastanesine kaldırılıyor. Ülser tedavi edilmediğinden tümöre dönüşmüş. Hastane heyeti abimin önce kemoterapi görmesi gerektiğini, tümörü küçültüp sonrada ameliyat olması gerektiğini söylüyor. Ama tekrardan tedaviye yine götürülmüyor. Abim bu süreçte tekrar rahatsızlanıyor. Sürekli acil tıp gelip iğne yapıp gidiyorlar.
2021 yılında abim tekrar hastaneye kaldırılıyor. Tomografi çekiliyor ve midesindeki tümör kansere dönüştüğü anlaşılıyor. Bu kadar ihmalin üzerine abimin halen tedavisi edilmiyor. Abim de durumunun ağırlaştığını, tedavisinin yapılmadığını anlattı bize. Bizler de aile olarak gereken yerlere başvurduk, dilekçeler yazdık. 5 Kasım 2021’de ameliyat edildi.
“BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLUSU CEZAEVİDİR”
Bizler aile olarak gereken yerlere yazdığımız için ameliyattan sonra cezaevi yönetimi bizim onları şikayet ettiğimizi ve cezaevi yönetimini mahkemeye verdiğimizi düşünerek abime sürekli baskı uyguluyorlar, tehdit ediyorlar, odası aranmış. Odasını dağıtmışlar. Abim ‘Benim başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu cezaevidir’ dedi. Böyle bir iddianın aslı yoktur bizler aile olarak burada bir insanın hayatı söz konusudur. 2 yıllık bir ihmal vardır.”
Nusret Muğla’nın cezaevinde ölümüne tepki: Vicdanınıza nasıl sığdırıyorsunuz?