BOLD – ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) açıklamasına göre, insanoğlunun geliştirdiği en büyük ve güçlü uzay teleskobu olan James Webb Uzay Teleskobu, geçtiğimiz temmuz ayında Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter’i görüntüledi.
Infrared (kızılötesi) fotoğraf, kızılötesi ışınlar insan gözüyle anlaşılamadığı için, yapay olarak renklendirildi. Görüntülerde Jüpiter’in çevresindeki aurora ışıkları, büyük fırtınalar, uyduları ve halkaları açıkça görülüyor.
Büyük bir gaz devi olan Jüpiter’in auroraları, gezegenin kuzey ve güney kutuplarının ötesine uzanıyor. Gökyüzünde dönen ışık desenleri olan auroralar güneşten gelen yüklü parçacıkların bir gezegenin atmosferi ile manyetik alanının etkileşime girdiğinde oluşuyor.
NASA, 27 Temmuz’da çekilen Jüpiter’in bu görüntüsünün, teleskoptan gelen birçok fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulduğunu açıkladı. Güneş ışıklarının atmosferde kırılmasıyla oluşan aurora ışıkları, gezegenin kuzey ve güney kutuplarında görülebiliyor.
Görüntüdeki beyaz daire ise Dünya’yı bile yutabilecek büyüklükte olan “Büyük Kızıl Nokta” fırtınası. Fırtınanın görüntüde beyaz olmasının sebebi ise çok ciddi oranda güneş ışığı yansıtması.
Projenin önde gelen bilim insanlarından, California Üniversitesi’nden Imke de Pater, BBC’de yer alan açıklamasında “Jüpiter’i daha önce hiç böyle görmemiştik. Bu inanılmaz. Biz bile görüntülerin bu kadar iyi olmasını beklemiyorduk.” dedi.
10 milyar dolarlık James Webb Teleskobu projesi, NASA önderliğinde yürütülen, Avrupa ve Kanada uzay ajanslarının da destek verdiği, uluslararası bir proje. James Webb Teleskobu 2021 yılının Aralık ayında uzaya fırlatılmıştı ve şu an Dünya’dan yaklaşık 1,6 milyon kilometre uzaklıkta. Teleskop, Dünya’ya doğru 13 milyar yıl önce, yani Büyük Patlama’nın hemen ardından yola çıkmış ışıkları bile algılayabiliyor.
Başarılı Hubble teleskobunun yerini alan James Webb’in gelecek 20 yılda uzay keşfinin en önde gelen aktörü olması bekleniyor. Teleskobun, uzayın derinliklerinden çektiği fotoğraflarla Dünya’ya benzersiz görüntüler sunmaya ve evrenin yapısına ilişkin bilgiler aktarmaya devam edeceği belirtiliyor.