BOLD – İran’da Mahsa Amini isimli bir kadının başörtüsü yasalarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi ile başlayan gösterilerde bir hafta geride kaldı.
Geçen süre içinde gösteriler şiddetini azaltmak yerine İran genelindeki bütün şehirlere yayıldı. Son olarak Kürdistan vilayetindeki gösterilerde polis şiddeti sonrası en az 3 kişinin öldüğü bildirildi. İranlı aktivistlerin verdiği bilgilere göre gösterilerde bugüne kadar en az 221 kişi yaralandı, 250 kişi de gözaltına alındı. Yaşanan olaylara uluslararası tepkiler de var.
İran’da geçen hafta salı günü başlayan protestolar birçok şehre yayıldı. Çevik kuvvet polisinin göstericileri engelleme girişimleri nedeniyle birçok kentte sokak çatışmaları yaşanırken, protestolarla dayanışma amacıyla bazı dükkanlar da kepenk kapattı. Sosyal medyada da tepkiler dile getirilirken, bazı kadınlar protesto amacıyla saçlarını kesti.
Gösterilerde Kürdistan Vilayeti’nde en az üç kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Kürdistan Vilayeti Valisi İsmail Zareikuşa, ölümlerin şüpheli olduğunu belirterek ölümlere güvenlik güçlerinin neden olmadığını söyledi. Bir sivilin güvenlik güçleri tarafından kullanılmayan bir silahla öldürüldüğünü ifade eden Vali, ölümlerin sebebinin araştırıldığını dile getirdi.
Gösterilerde polisin şiddet kullanması nedeniyle çok sayıda kişinin yaralandığını da ifade eden aktivistlerin verdiği bilgilere göre gösterilerde 221 kişi yaralandı, 250 kişi de gözaltına alındı.
PROTESTOLAR HAMANEY KARŞITI EYLEME DÖNÜŞTÜ
Ayrıca gösteriler İran’da Hamaney karşıtı eylemlere dönüştü. Bütün gösterilerde Hamaney karşıtı sloganların atıldığı bildiriliyor. Protestoculara destek veren İranlı milletvekili Celal Raşidi Koçi, ahlak polisinin ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramadığını söyledi.
Hangaw İnsan Hakları Örgütü’nün bildirdiğine göre Kürdistan eyaletinin yönetim merkezi Senedec kentinde protestocular üç gündür Hamaney’e karşı benzer sloganlar attılar. Divandere’de ise protestocular, silah sesleri arasında çevik kuvvet polisine taş atarak karşılık verdi. Pave, Bane, Mahabad ve Reşt’te de gösteriler oldu.
Kürt nüfusun yoğun olduğu Kürdistan, Kirmanşah, İlam ve Batı Azarbaycan eyaletlerinde de Kürt partilerin çağrıları üzerine esnafın birçok şehirde kepenk indirdiği bildirildi.
Tahran Üniversitesi’nde 18 Eylül’de başlayan öğrenci protestoları İsfahan Üniversitesi’ne ve Amirkabir, Allame Tebatebai ve Tarbiat Modares dahil olmak üzere başkentteki diğer birçok üniversiteye yayıldı. Shahid Beheshti Üniversitesi’ndeki bir toplantıda bazı kız öğrenciler başörtüsü kurallarına meydan okuyarak başörtülerini çıkardı ve din adamlarının yönetimine son verilmesi çağrısı içeren sloganlar attı.
İRANLI YETKİLİLER NE DİYOR?
İranlı yetkililer, protestoların planlı bir kampanya olduğunu iddia ediyor. Tahran Valisi Muhsin Mansuri, başkentte Pazartesi gecesi düzenlenen eylemlerin tamamen planlı olduğunu, bayrakların yakıldığını, sokakların ateşe verildiğini, polise taş atıldığını, kamu malına zarar verildiğini ve bunların normal kişiler tarafından yapılamayacağını ileri sürdü.
İran Meclis Başkanı Mohammad Baqer Qalibaf ise Salı günü yaptığı konuşmada, düşmanların her zaman olduğu gibi bu olayı da kullanıp “ülkede kaos ve karmaşa yaratmayı planladığını” söyledi. Qalibaf, Amini olayının araştırılarak ahlak polisinde gerekli reformların yapılması yönünde adım atılacağını kaydetti.
HÜKÜMET MEDYASI PROTESTO EDEN ÖĞRENCİLERİ “TERÖRİST” DİYE YAFTALADI
Hükümete yakın medya da öğrenci protestolarını eleştiriyor. Hükümetin resmi yayın organı İran gazetesi dünkü manşetinde göstericiler için “terörist” ifadesini kullandı. Fars Haber Ajansı, gösterileri “Mahsa Amini’nin anısına düzenlenen toplantılar” olarak aktarırken, Tasnim haber ajansı ve Hemşehri internet sitesi öğrencilerin Amini’nin ölüm koşullarının açıklığa kavuşturulmasını talep ettiklerini duyurdu.
Tahran polis şefi Hüseyin Rahimi de bir basın toplantısında Amini’nin ölüm koşullarıyla ilgili sorulara, “Ölümüyle ilgili her türlü suçlama kesinlikle yalandır” diye cevap verdi. Polis Amini’nin ölüm nedenini ani kalp yetmezliği olarak açıkladı.
Bu açıklamalara karşı çıkanlar ise Amini’nin gözaltına alınması ya da hastaneye nakli sırasında darp sonucu beyninde bir hasar meydana gelmiş olabileceğini iddia ediyor.
ULUSLARARASI TEPKİLER
Birleşmiş Milletler İnsan Kakları Komisyonu ise Amini’nin ölümüyle ilgili kaygılarını ve yetkililerin protestoları bastırma çabalarından duyduğu endişeleri dile getirdi.
İran’daki gösterilere ilişkin bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Vekili Nada el Nashif de Amini’nin ölümü ve güvenlik güçlerinin protestolarda şiddet kullanmasından dolayı endişe duyduklarını açıkladı. El Nashif, Amini’nin ölümü ve kötü muamele iddialarına ilişkin bağımsız bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini söyledi.
BM Genel Kurul toplantıları için New York’ta bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annelena Baerbock da Mansa Amini’nin ölümüyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, kadın hakları insan hakları olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek “Şu anda sokaklara çıkan kadınlar, hayatları için endişelenmek zorunda kalmadan kendi kendini geliştirme özgürlüğü istiyor” dedi.
Ayrıca İstanbul’da bulunan İranlılar da dün İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapmak istedi ancak polis yürüyüşe izin vermedi. Olaylar sırasında İstanbul Emniyetine bağlı ekipler, aralarında Türkiye vatandaşlarının da bulunduğu en az 5 kişiyi gözaltına aldı.