BERK YILDIRIM I BOLD
28 Şubat sürecinin en hararetli günleriydi. Refah-Yol hükümetinin İçişleri Bakanı Meral Akşener, generallerin anti-demokratik isteklerine direniyordu. Dönemin kudretli paşalarından Korgeneral Çetin Sanver, Akşener’e aracılarla mesaj yolladı: “Söyleyin ona, bakanlığın önünde yağlı kazığa oturturuz”. Akşener’in cevabı aynı sertlikle oldu: “Söyleyin ona, ben Balkanlı’yım. Kazık deyince aklıma Kazıklı Voyvoda geldi. Kazıklı Voyvoda’yı da iyi tanırız. Ama unutulmasın ki, o bir homoseksüeldi”. Aynı Akşener, 28 Şubat zihniyetinin ürünü, Ergenekon ve Balyoz davaları sanığı ‘işkenceci’ Ahmet Zeki Üçok’a da elleriyle İYİ Parti rozeti taktı. Tayyip Erdoğan’a en ağır eleştirileri yöneltip, iktidarı yolsuzlukla suçlayan da oydu, 2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ün çatı adaylığını veto ederek Erdoğan’ın tek adam olmasının önünü açan da… KHKlı’ların haklarını iade edeceklerini söyleyen de Akşener’di, ‘Güvenlik bürokrasisinden ihraç edilenler geri dönemez’ diyen de… Peki hangisi gerçek Akşener? ‘Asena’ nereye koşuyor?
ÜLKÜCÜLERİN ASENASI
Akşener, nam-ı diğer Asena (Türk mitolojisindeki efsanevî dişi kurt), Balkan göçmeni muhacir bir ailenin kızı. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nden, 12 Eylül darbesinden bir yıl önce 1979’da mezun oldu. Öğrencilik yıllarının özellikle son dönemi, sağ-sol çatışmasının yavaş yavaş alevlendiği günlere denk geliyor. Arkadaşlarının anlatımlarına göre, üniversitede koridora çıktığında, karşıt görüşlü birçok kişi ‘olay çıkmasın’ diye geri adım atmak zorunda kalırmış. Bugün her ne kadar mazlumlara yarım eli uzatmaktan imtina etse de, o zamanlar zayıfın ve mağdurun yanında durduğu naklediliyor. Siyaset bu… İnsan doğasını değiştiriyor.
Akşener, siyasete Doğru Yol Partisi’nden (DYP) girdi. Refah Partisi ve DYP’nin oluşturduğu koalisyon hükümetinde (Refah-Yol) İçişleri Bakanlığı yaptı. Selefi ise Mehmet Ağar’dı. Akşener, siyasetteki popülaritesini ve şu anki genel başkanlığını, o dönem kazandığı şöhrete borçlu. 28 Şubat’ın sert lâik rüzgârlarının estiği günlerde, askere direnen başı açık ve Türk milliyetçisi bir kadın profiliyle ön plâna çıktı. Son tahlilde her ne kadar Genelkurmay’ın istekleri Refah-Yol hükümeti tarafından ‘paşa paşa’ kabul edilse de, bu olumsuz durum ‘Akşener efsanesi’ni teğet geçti.
YENİLİKÇİ HAREKETE KATILDI
2001’de yol ayrımı yaşadı Akşener. DYP’den istifa ederek, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç gibi isimlerin Fazilet Partisi’nden koparak başlattıkları ‘yenilikçi hareket’e katıldı. Fakat kısa bir süre sonra, vizyonlarının bağdaşmadığı gerekçesiyle yenilikçi hareketten ayrılarak MHP’ye geçti. Uzun yıllar bu partiden milletvekilli seçilen Akşener’in bileti 2015’te kesildi. Devlet Bahçeli karşısında potansiyel bir lider adayıydı, Bahçeli buna müsaade edemezdi. ‘Hareketin lideri’yle girdiği kongre savaşlarını yargı kararıyla kaybeden Akşener, liderlik arzusunu İYİ Parti’yi kurarak dindirdi. 2017 itibarıyla Asena artık genel başkandı.
GÜL’Ü VETO ETTİ, ERDOĞAN’A HAYAT İKSİRİ OLDU
Memleketin kaderinin belirleneceği 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, muhalefet ortak aday belirleme arayışındaydı. Tayyip Erdoğan’ın ancak AKP içinden gelen ve ‘dindarlığı’ sorgulanamayacak güçlü bir isim yenebilirdi: 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Erdoğan tedirgin oldu, Gül’ü adaylıktan vazgeçirmek için İbrahim Kalın ve Hulusi Akar’ı hem de askerî helikopterle eski dava arkadaşının evine yolladı. Gül, bu gözdağına rağmen geri adım atmadı. Kemal Kılıçdaroğlu da CHP içindeki ulusalcılardan gelen tepkileri göğüslemiş ve Gül’ün adaylığına yeşil ışık yakmıştı. Deniz Baykal, cemaat derken, Erdoğan’ı bu kez kimin kurtaracağı merak ediliyordu. Asena yardıma koştu. Gül’ün ortak adaylığını veto etti ve Erdoğan’a tek adamlığın kapılarını ardına kadar açtı.
AKŞENER ‘DEVLET’TEN Mİ ÇEKİNDİ?
Belki de Akşener ‘devlet’ten çekinmişti ya da en azından ‘devlet’le hizalanmak istemişti. Birçok siyasetçi gibi Akşener de 15 Temmuz darbe girişiminden önce askerlerle sık sık bir araya geliyordu. Görüş alış-verişinde bulunuyordu. Hatta bir havacı generalle yaptığı görüşmeler sır değildi. Darbe girişiminden sonra Bahçeli, Akşener’e çok sert yüklendi. 15 Temmuz’un ruhunun ‘yurtta sulh cihanda sulh’ ifadesi olduğunu, Akşener’in son dönemde bu sözü sık sık tekrarlamasının tesadüf olmadığını iddia etti. Hatta kimilerine göre darbe sonrasının Başbakanıydı. Akşener, bu iddialardan etkilenmiş, çekinmiş ve Erdoğan’a konjonktürel bir destek vermiş olabilir. Tabii bunu bilmek şu an için mümkün değil.
EŞİ AKŞENER’LE TANIŞTIKTAN SONRA SAĞCI OLMUŞ
Akşener ama hangi Akşener? 2018’de Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığını altın tepside sunan Asena, öncesinde ise tek adama ‘hayır’ diyebilmişti. Erdoğan, seçimlerden önce, Akşener’in evine hatırlı bir siyasetçiyi yolluyor. İyi Parti liderine bakanlık teklif ediliyor. Fakat kabul görmüyor bu teklif. Hatta Akşener’in kocası Tuncer Bey, eşine takılarak ‘Teklifi kabul edersen seni boşarım’ diye latife bile yapıyor. Bu arada Tuncer Bey eski Maocu. Gençliğinde Doğu Perinçek’in gazetelerini dağıtan hızlı bir sosyalist. Akşener’in anlatımlarına göre, müstakbel karısıyla tanıştıktan sonra sağcı oluyor.
İŞKENCECİ İSİMLERİ PARTİYE ALDI
Akşener’i çözmek zor. 15 Temmuz sonrasında, partiye aldığı tek işkenceci Ahmet Zeki Üçok değil mesela. Daha önce de, 15 Temmuz’a katıldığı iddia edilen askerlere işkence yapan eski albay Ali Türkşen bir süre Meral Hanım’ın partisinde siyaset yaptı. Bir taraftan KHK zulmünü eleştiren, diğer taraftan işkencecilere rozet takan Akşener, sonunda ağzındaki baklayı da çıkardı: ‘Güvenlik bürokrasisinde tekrar istihdam etmeyebilirsiniz, devlet denilen sistemin böyle bir hakkı var’.
ORTAK ADAYDA SON SÖZ AKŞENER DE
Her ne kadar ismi altılı masa olsa da, iktidara karşı kurulan bu ittifakın en önemli iki bileşeni CHP ve İYİ Parti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adaylığına dair her fırsatta kuvvetli işaretler verirken, Meral Hanım’ı henüz ikna edemedi. Altılı masa ortak bir aday çıkarmayı başaracaksa, burada en belirleyici unsur Akşener’in tavrı olacak. Tabii ortak aday beklerken, Akşener’in şapkadan çıkaracağı yeni bir tavşanla karşı karşıya kalma ihtimalini de yadsımamak gerekir.