HASAN KURTOĞLU I BOLD ÖZEL – 15 Temmuz sonrasında başta Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik başlatılan cadı avında mağdur sayısı milyonlara ulaştı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın inşa ettiği Saray rejiminin terörist ilan ettiği yüzbinler kamudaki görevlerinden atıldı.
Cezaevleri doktoralı mahkumlarla doldurulurken rejimin zulmünden kaçmayı başaranlar yurtlarını terk etmek zorunda kaldı.
Saray, Türkiye’de başlattığı ve başarıya ulaştığı karalama kampanyasından yurtdışından istediği verimi alamadı.
ABD’Lİ PROFESÖR ÜLKE ÜLKE GEZEREK ZULMÜ ANLATIYOR
‘Fethullah Gülen: A Life Of Hizmet’ kitabının yazarı ABD’li tarih profesörü Dr. Jon Pahl, Hizmet Hareketi’nin Türkiye’de yaşadığı sıkıntıları, AKP iktidarının hedefi olduğunu ve büyük yalanlarla yalnızlaştırılmaya çalışıldığını ifade ediyor.
Kitabının tanıtımı için şu aralar Avrupa’da konferanslar veren Pahl, kendi ülkelerinde terörizmle suçlanan Hizmet Hareketi gönüllülerinin dünya barışı adına önemini anlatıyor.
Kısa süre önce Almanya’nın Münih kentinde bulunan Pahl ile Türkiye’de yaşanan mağduriyetler ve akademik çevresinin Türkiye’deki insan hakları ihlalleriyle ilgili farkındalığına dair kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Hizmet Hareketi mensuplarının yaşadığı trajedinin yakın zamanda değişeceğini umduğunu belirten Pahl, “Türkiye’deki zulmü esef ve üzüntü ile karşılıyorum. Kabul edilemez bu insan hakları ihlallerinin son bulması için uluslararası taleplere de ihtiyaç var. Halkına hizmet eden eğitimli bir gruba yönelik bu tutum Türk toplumunu da çatırdatıyor, toplumun kendisine de zararı veriyor” diye konuştu.
KAYBEDEN TÜRKİYE OLUR
Bir tarihçi olarak geleceği bilemeyeceğini söyleyen Pahl, “Ama her şeyin düzeleceğini ümit ediyorum. Mucizeler her zaman gerçekleşebilir. Düzelmeyle Hizmet Hareketi tekrar eski hareketliliğine kavuşur, aktif hale gelir. Bundan sadece Hizmet Hareketi değil herkes kazanır, Türkiye kazanır. Aksi bir durumda zulme maruz kalarak ülkesini terk etmek zorunda kalanlar, Almanya, Amerika gibi gittikleri dünyanın çeşitli yerlerinde tekrar canlanır, topluma entegre olur, toplumdan bir şeyler alır topluma bir şeyler verirler. Bu dünyanın kazancı olur ama Türkiye’nin de kaybı olur” ifadelerini kullandı.
Kendi çevresindeki akademisyenlerin Türkiye’de yaşanan baskı ve zulmü yeteri kadar konuşmadığını belirten Pahl, “Bunun düzeleceğini umuyorum. Akademisyenlerin, insanların hapse atılması, mallarına el konulması, canlarına kastedilmesi, seyahat özgürlüklerinin ellerinden alınması gibi temel insan hakları ihlallerinin görmesi ve bunun karşısında durması gerektiğine inanıyorum” dedi.
BU TARİHİ BİR SORUMLULUK
Erdoğan rejiminin karalayıcı kampanyasına karşı akademisyenlere bir de çağrı yapan Jon Pahl, “Delilleriyle gerçekleri araştırsınlar. ‘Fethullah Gülen bugüne kadar ne demiş?’, ‘Gülen ne anlatmış?’ sadece bunlara baksınlar. Araştırıp gördüklerine inansınlar ve insanlara gerçeği anlasınlar. Bunun tarihi bir sorumluluk olduğuna inanıyorum” dedi.