Türkiye, sansürün kaldırılmasının ardından 1908’de ilan edilen 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Mücadele Günü’ne bu yılda yoğun baskı ve sansür altında girdi. Gazetecilere yönelik baskı, hedef ve gözaltına alma, tutuklama, şiddet, tehdit, şantaj ile saldırılar son sürat devam ediyor. Bugüne İkinci Meşrutiyet’in ilanının ardından başta ‘basın bayramı’ denilse de gazetecilerin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle mücadele gününe dönüştü.
Birgün’de yer alan habere göre, Özellikle AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana baskı akıl almaz boyutlara ulaştı. Basın Özgürlüğü İndeksi ve uluslararası raporlara göre Türkiye, AKP’nin iktidara geçtiği 2002 yılında basın özgürlüğünde 99’uncu sıradayken, bugün 180 ülke içinde 158’inci sıraya kadar geriledi. Son olarak Sinan Ateş cinayetiyle okları üzerine çeken MHP, aralarında gazeteci, akademisyen ve hukukçuların bulunduğu 154 kişiyi tehdit etti.
24 Temmuz’a ilişkin meslek örgütlerinden demokratik kitle örgütlerine dek pek çok kuruluş açıklama yayımladı. Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada, “24 Temmuz, gazetecilerin ‘Basın Bayramı’ değil, basın özgürlüğü için ‘mücadele günüdür” denildi.
GAZETECİLER GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM EDECEK
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu ise, MHP’nin hedef gösterdiği gazeteciler için yaptığı açıklamada “Bugüne kadar gazetecileri tehdit ederek, hedef göstererek, yaralayarak ve öldürerek kimse bir yere varamamıştır. Gerçekler saklanamamıştır. Cinayetleri işleyenler gazeteciler değildir” denildi.
Sürgün gazeteci Can Dündar’da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada #24Temmuz “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Gününde MHP tarafından tehdit edilen meslektaşlarımızla dayanışma içinde olalım. Bu tehdit püskürtülmezse sözün, yazının, hakikatin önü tıkanır.’ ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ’DEN TEHDİTLERE DEVAM
MHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Devlet Bahçeli, Sinan Ateş cinayeti üzerinden aralarında gazeteci ve hukukçuların da olduğu 154 kişiyi tehdit etti.
MHP’nin Sinan Ateş davası için mahkemeye şikayet ettiği 154 isimle ilgili konuşan Bahçeli, “Dosya elimizdedir, bu dosya eyleme geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef alıyorlar saçmalığından da kurtulsunlar” ifadelerini kullandı.
AÇIK RADYO’NUN LİSANSI İPTAL
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, Haziran ayını kapsayan Basın Özgürlüğü Raporu’nda şu ifadeler yer aldı:
- Gazeteciler 60 kez hâkim karşısına çıkarken, bunlardan Furkan Karabay 1 yıl 15 gün hapis cezası ile 12 bin 500 TL tazminat cezasına çarptırıldı.
- BirGün editörü Kayhan Ayhan hakkında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin haber ve paylaşımları nedeniyle soruşturma başlatılırken, BirGün muhabiri İsmail Arı hakkında da ‘Menzil’in Kasası’ isimli kitabı nedeniyle soruşturma açıldı.
- Cezaevindeki yabancı uyuşturucu baronlarından biri gazeteci Timur Soykan’ın ‘Baron İstilası’ kitabı hakkında tazminat ve toplatma talebiyle dava açtı.
- Diyarbakır’daki kayyum protestolarını takip eden gazeteciler engellendi.
- Marmara Cezaevi’nde de ‘yasaklı’ denilerek BirGün ve Evrensel gazeteleri mahkumların erişimine yasaklandı.
- RTÜK de bir programdaki konuğun ifadeleri nedeniyle Açık Radyo’ya idari para cezası ve beş günlük yayın durdurma cezası verdi. Temmuz ayının ilk günlerinde de Açık Radyo’nun lisansı iptal edildi.
KEYFİ DÜZENLEMELER BİTMEDİ
Basın Kartı Yönetmeliği değişti: Değişikliğe göre, sürekli basın kartı için gerekli olan 18 yıllık mesleki hizmette, serbest basın kartı taşınan dönemlere ait toplam sürenin en fazla 24 ayı dikkate alınacak. Düzenlemeyle, Anadolu Ajansı ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu’nda (TRT) haber alanında çalışmayanlara basın kartı verilmeyecek.
Tepki çeken “etki ajanlığı” tasarısı geri çekildi: Adalet Bakanlığı tarafından 9. Yargı Paketi kapsamında hazırlanan ve “etki ajanlığı” olarak nitelendirilen taslak hak örgütleri, muhalefet partileri ve gazetecilik örgütleri çevresinde eleştirilere neden oldu. Teklife göre yeni bir maddeyle TCK’nın 328. maddesinde tanımlanan “casusluk” ve 339. maddesinde düzenlenen “Devletin güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” suçlarına ek olarak yeni bir suç tanımı yapılıyor. Düzenleme kapsamında Türk vatandaşları, kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
YEREL BASIN İÇİN KANUN TEKLİFİ
Yerel basının desteklenmesi adına TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi sunan CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, “Yerel basın demokrasimizin can damarıdır. Yerel basın yoksa, demokrasi yok” dedi. Yazgan’ın sunduğu kanun teklifi şu maddeleri içeriyor:
Yerel gazeteler için resmi ilanların yayım ücretinin Resmi İlan Fiyat Tarifesi’nde belirlenen tutardan yüzde 50 artışla ödenmesi ve bu ödemeler için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge sunulması şartının aranmaması.
Bir başka maddeyle de kamu kurum ve kuruluşları tarafından gerçekleştirilen yerel gazete alımları ve yerel basına yönelik destek ödemelerinin, tasarruf tedbirlerinin kapsamı dışında tutulması.