3 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sağlık durumuyla ilgili konuştu. “Sağlığım çok iyi değil maalesef. Tetkikler devam ediyor. Henüz bir teşhis konulamadı” dedi.
BOLD – Edirne Cezaevi’nde 3 yıldır tutuklu bulunan ve geçen hafta cezaevinde bilinci kapandığı açıklanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sağlık durumu ile ilgili açıklama yaptı. Demirtaş, “Sağlığım çok iyi değil maalesef. Zaman zaman göğsümdeki sancı nüksediyor, nefes alışverişimi zorluyor. Tetkikler devam ediyor. Henüz bir teşhis konulamadı” dedi.
Avukatları aracılığıyla Evrensel gazetesinin sorularını yanıtlayan Demirtaş, partisinin erken seçim çağrısına destek vererek, “Bu adımın devamını getirmek gerekiyor” dedi.
AKP’NİN BAHÇELİ, AĞAR, PERİNÇEK TARAFINDAN DESTEKLENMESİNİN ŞARTI…
HDP’li siyasetçilerin tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine Demirtaş şunları söyledi: “Faşist cephe kendisinden bekleneni ve öngörüleni yapıyor. AKP’nin Bahçeli, Ağar, Perinçek tarafından desteklenmesinin şartı, Kürtlere ve diğer muhalefete yönelik içeride ve dışarıda kesintisiz bir savaş yürütmesidir. AKP tekçi rejimi de bunu büyük bir şevkle yapıyor zaten. Burada asıl amaç sandıktan uzaklaştırmak değil, topyekün tasfiye etmek, yok etmek, iradesini, umudunu, geleceğe dair hayallerini yıkmaktır. Sandığa ve sandık sonuçlarına yönelik müdahale bu amacın aşamalarından biri sadece. Topyekün ve çok yönlü, asimetrik bir saldırıyla muhalefeti ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla şunu bilmek lazım, kayyum olsa da olmasa da faşizm başka yol ve yöntemlerle saldırılarını sürdürecektir. Tekrar söylüyorum, tek yol faşizmin yıkılmasıdır.”
AKP-MHP ORTAKLIĞININ YARGI İÇİNE ÇÖREKLENMİŞ AYAĞI
Hakkındaki tahliye kararlarına rağmen hapiste bulunmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Demirtaş, “Tüm halk faşizmin pervasız, ahlaksız, ağır saldırısı altındadır. Bizim sözde yargılamalarımız da bunun bir parçasıdır. AKP-MHP ortaklığının yargı içine çöreklenmiş ayağı tarafından rehin alınmış durumdayız. Binlerce siyasi tutsağın pozisyonu tam olarak budur. Bu nedenle kanun, usul, hukuk gibi tartışmalara girmenin bir anlamı yok. Esir kampı veya toplama kampı uygulamalarının 2000’li yıllar versiyonunu yaşıyoruz. Hangi esir kampında adalet, hakim, mahkeme, hukuk vardı ki bu dönemde olsun” dedi.
HDP’NİN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
HDP’nin erken seçim çağrısına da değinen Demirtaş, “HDP erken seçim çağrısı yaptı ve bence ilk adım olarak bu doğruydu. Şimdi bunun devamını getirmek ve seçime nasıl, hangi ittifaklar ve hangi ilkelerle gidileceğini netleştirmek, bunun için asgari bir demokrasi programı ilan edip hayata geçinceye kadar faşizme karşı her yerde mücadeleyi örgütlemek gerekir. Yoksa HDP istedi diye erken seçim olmayacak. Ama halkın önüne somut bir program ve demokrasi blokunun ilanı ile çıkılıp konferanslar, mitingler, yürüyüşler ve yaratıcı sivil itaatsizlik eylemleriyle kitle desteği görünür kılınırsa (Ki çok fazla destek olacaktır) erken seçim çağrısı daha anlamlı hale gelir ve karşılık da bulur” ifadelerini kullandı.
SAĞLIK DURUMU DIŞARIYA GEÇ İLETMEK BENİM KARARIMDI
Sağlık durumunu partiye geç ileten Demirtaş ile HDP arasında gerilim iddiaları olduğuna ilişkin Demirtaş, şunları kaydetti: “Sağlık durumumu dışarıya geç iletmek benim kararımdı. HDP’nin bu nedenle haberi olmadı. Bunca sorunun ve hasta tutsağın olduğu bir dönemde gerçekten de sağlık meselem gündem olsun istemedim. Bakın, daha bu hafta Urfa Cezaevinde 64 yaşındaki Emine Aslan Aydoğan, hasta bir tutsak yaşamını yitirdi. Emine anaya Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm halkımıza da baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Durum gerçekten çok ciddidir. Herkesin hasta tutsaklar sorununa ses vermesi, konuyu gündeme taşıması gerekir. Haber vermemekle belki de eksik düşündüm. Yoksa partimle aramızda en küçük bir sorun ya da gerilim yok. Dışarıda arkadaşlarımız yoğun saldırılara rağmen koşturuyor, mücadele ediyorlar. Her HDP’liyi kutluyor, alınlarından öpüyorum. Direnmeye devam, mutlaka kazanacağız diyorum.”
KETIL’I RASTGELE ÇALIŞTIRINCA DA SU KAYNATIYOR
Cezaevinde yeni bir roman yazdığını kaydeden Demirtaş, “Ne bulsak okuyoruz. Yeni kitapları sürekli ediniyoruz. Bir roman yazmaya çalıştım, ocak ayında yayımlanır belki. Resim ve karikatür yapıyorum bol bol. Böyle işte. Geçiyor günler…” dedi. Cezaevinden dışarıyı takip etmenin kolay olmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Seçim döneminde avukatlar günde üç defa gelebiliyordu, şimdi o sıklıkta olamaz tabii ki. Ketılı rastgele çalıştırınca da ‘su kaynatıyor.’ Çok elzem olursa çalıştırırız yine de” ifadelerini kullandı.