17 Aralık 2013’te Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu gerçekleştiren Emniyet mensupları “hükümete darbe yolu ile devirmek” suçu ile yargılanıyor.
Ayakkabı kutularından çıkan rüşvet paraları ve para sayma makineleri ile hafızalara kazınan 17 Aralık operasyonunu yürüten polisler hakkında hazırlanan iddianamede talep edilen cezalar belli oldu.
25 KİŞİ HAKKINDA MÜEBBET İSTENDİ
17 Aralık soruşturmasında görev alan 67 polisin yargılandığı davada, dönemin İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ve yardımcısı Kazım Aksoy’un da yer aldığı 25 kişi hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada duruşma savcısı, 104 sayfalık mütalaasını açıkladı.
Mütalaada, Nazmi Ardıç, Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Mehmet Akif Üner, Arif İbiş, Mustafa Demirhan, İsmail Arpacı, İbrahim Şener, Savaş Akyol, Sefa Erdal, Mehmet Sait Sevinç, Ömer Atalay, Ahmet Kalender, Ahmet Üzümcü, Ayhan Arıkanoğlu, Adem Atik, Duran Denizli, Emre Okur, Erdi Katırcı, İsmail Tekin, Muhammed Enes Koral, Murat Munzuroğlu, Mustafa Yaşar Öner ve Salih Mümin Baykuş’un, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Savcı 9 sanık hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan, 23 sanığın da “silahlı terör örgütüne yardım” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mutlu Acil’in “silahlı terör örgütüne üye olmak, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından 16 yıldan 37,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunuldu.
Ayrıca sanıklar Fatih Yardım, Muhammet Murat Yaşar ve Mehmet Yeşilkaya’nın beraatları istenen mütalaada, kimi suçlardan ceza istenen bazı tutuksuz sanıklarla ilgili tutuklamaya yönelik yakalama emirleri çıkarılması talep edildi.
17 ARALIK TÜRKİYE TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ YOLSUZLUK OPERASYONUYDU
Türkiye, 17 Aralık 2013 sabahında Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in talimatıyla yürütülen büyük bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu haberiyle uyandı.
O sabah 89 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. “Rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık” gibi suçlamalarının yöneltildiği kişiler arasında şu isimler yer aldı: İran asıllı işadamı Reza Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir .
AYAKKABI KUTULARINDA REZA ZARRAB’IN VERDİĞİ RÜŞVET ÇIKTI
17 Aralık sabahı yapılan operasyonda dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde yapılan aramada ayakkabı kutularından 4,5 milyon dolar rüşvet ortaya çıkmıştı.
Kamuoyunun bir numaralı gündemi haline gelen ayakkabı kutularındaki rüşvet paraları ile ilgili ilginç bir iddiada bulunan Süleyman Aslan, paraları Çorum’un Osmancık ilçesinde imam hatip lisesine yardım için topladığını ileri sürmüştü.
REZA ZARRAB; TÜRKİYE’DE HAYIRSEVER, ABD’DE HAİN OLDU
İranlı işadamı Reza Zarrab, 17 Aralık soruşturmasının kilit ismiydi. Hükümete yakın medyada “hayırsever işadamı” olarak tanıtılan Zarrab sadece iki ay tutuklu kaldı. Davaya bakan savcılar değiştirilince dosya kapatıldı ve 2015 yılı şubat ayında tahilye edildi.
Zarrab, 19 Mart 2016’da ABD’de banka dolandırıcılığı ve kara para aklamanın yanı sıra ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu delmek suçlamaları ile gözaltına alınmıştı.
17 Aralık soruşturmasına konu olan suçlamalar ile ilgili Halk Bankası’na yönelik ABD’de yürütülen soruşturmada tanık olan Reza Zarrab, Türkiye’deki dönen rüşvet çarkına ilişkin önemli itiraflarda bulunmuştu.
17 Aralık sonrası kahraman ilan eden Zarrab, ABD’de konuşunca hükümete yakın medya tarafından hain ilan edildi.
4 BAKAN İSTİFA ETMİŞTİ
Adı yolsuzluğa bulaşan Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından istifaları istenmişti.
Erdoğan Bayraktar katıldığı NTV’nin canlı yayında istifasının istenmesine itiraz etmiş ve, “Ben ne yaptıysam Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yaptım. Bu sebeple sayın Başbakanın da istifa etmesi gerekiyor.” sözleri olayın vahametini itiraf etmişti.
Fakat Bakan Bayraktar’ın Türkiye’de, Reza Zarrab’ın ABD’de itiraf ettiği rüşvet ve yolsuzlukları ortaya çıkadar Emniyet mensupları 20 Temmuz 2014’te gözaltına alınıp tutuklandı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, yolsuzluk operasyonlarını “siyasi bir operasyon” ve darbe girişimi olarak nitelendirdi.