Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona salgının pik döneminde olduğunu belirterek “Gerekli tedbirlere uyum gösterilmemesi yeni bir dalgaya yol açabilir.” uyarısında bulundu.
BOLD – Türkiye’nin korona salgınıyla yürüttüğü tedbirlere yönelik basın açıklaması yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Düşüş trendine de girdiğini görüyoruz. Kalıcı olması önemli. Temasın ve mesafenin önemli olduğunu söylüyoruz. Gerekli tedbirlere uyum gösterilmemesi yeni bir dalgaya yol açabilir. Bu tedbirler uygulandığı sürece yeni bir pik dalgasının olmayacağını söyleyebilirim” dedi.
ENFEKTE OLAN SAĞLIK ÇALIŞANI ORANI YÜZDE 6,5
Sağlık çalışanlarının enfekte sayısı ile ilgili iddialara cevap veren Bakan Koca, “Şu an enfekte olan sahada özveriyle çalışan sağlık çalışanlarımızın sayısı fazla oldu. Toplam birilerinin söylediği kadar değil, daha fazlası maalesef. Sağlık çalışanı enfekte sayımız 7 bin 428. Yani 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımız için 7 bin 428 kişi. Vakalarımız içinde oranı yüze 6,5’e yakın. Avrupa’daki ortalama yüzde 10-11’lerde. Çalışanlarımız için bu dönemde ne yapmamız gerekiyor gayretle yaptığımızı düşünüyorum. Hayatını kaybeden hem sağlık çalışanlarımız hem bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” açıklamasında bulundu.
İSVEÇ’TEN GETİRİLEN HASTA İLE İLGİLİ KONUŞTU: HİÇBİR AKRABALIK BAĞIM YOK
İsveç’ten ambulans uçakla getirilen Emrullah Gülüşken ile ilgili gazetecilerin sorularını cevap veren Bakan Koca, “Benim hiçbir akrabalık bağım yok. Aracılık olanlardan da akrabam ya da tanışıklığım olmadı. Sosyal medyadan bu bilgilendirme yapıldı. Sonra bana bilgi ulaşıldı. Büyükelçi ile konuştuk, kendileri de özellikle Türkiye’de tedavi edilmesinin uygun olduğunu söyledi ve Türkiye’ye getirilmiş oldu.” şeklinde anlattı.
Gülüşken’in Ankara’da tedavi edildiğini anlatan Bakan Koca, “2 gün yoğun bakımda kaldı. Ciddi bir solunum problemi olmamasına rağmen kalp rahatsızlığını söylemiş olması. Bizim takiplerimizde de muhtemelen kapak sorunlarının olduğunu biliyoruz. Ciddi bir sorun olmadığını anlıyoruz. Baba ve 3 çocuğu getirildi. Büyük kızında ve 10 yaşındaki çocukta da pozitif çıktı. İsveç bunu bilmiyordu. 7 yaşındaki çocukta da negatif çıktı. Dolayısıyla 2 gün sonra servise alındı ve takibi yapıldı.” dedi.
İsveç’ten Türkiye’ye gelmek isteyen Emrullah Gülüşken’in sürecinin nasıl geliştiğini anlatan Bakan Koca, “Nasıl takip ettiğimizi telefondaki mesajından size okuyayım. Pazar günü bilgi veriliyor. Hastaya ulaşın talimatını verin dedik. Başkonsolosumuz kişi ile görüştü. Tanı Nisan 7’de konmuş. Gelen cevap şu: Telefonda panik halde. KOVİD-19 tanısı konmuş. Kimse ilgilenmediğini, konsolosluğun hiçbir şey yapmadığını söyledi. Başkonsolos ile yapılan görüşmede, kendisiyle düzenli olarak görüşüldüğü söylendi. Hekimin raporunu okuyorum, Yasemin Özkeser Yaman kişilerin genel sağlık durumlarının hastaneye sevk edilme endikasyon yoktur. Bugün yine Türk hekime kontrol yapıldı. Tomografide hafif belirtisi olduğu, sevk durumunun olmadığı belirtildi.” şeklinde anlattı.
Bu konunun siyasete alet edilmemesini talep eden bulunan Bakan Koca, “Dünyada hastaların tüm sorunlarına hiçbir ücret almaksızın müdahale eden, hava ambulansı hizmeti veren tek ülkeyiz. Sadece İsveç’ten getirmedik. Biz bu süreçte daha dün Rusya’dan vatandaşımızı getirdik.” dedi.
Bakan Koca’nın açıklamalarının devamı şu şekilde;
“İstanbul’la ilgili özel bir tedbirimiz yok. İstanbul’da özellikle vakalarımızın yüzde 60’ına yakını var. İstanbul ne bir Vuhan gibi ne de Avrupa şehri gibi olan bir yer gibi değil. Yerleşimi çok farklı. Yoğun bir yerleşimi olduğunu, torundan dedeye kadar yaşamanın fazla olduğu bir kentten bahsediyoruz. Beşinci hastada İstanbul’un kontrol altına alınmış olması çok büyük başarı. Avrupa’da yapılmış olsaydı başka bir sonuçla karşı karşıya kalmış olurlardı. İlave tedbir almıyoruz. Diğer illerle ilgili demin size gösterdiğimiz tablo bütün Türkiye’yi size anlık gösteriyor. Bilgiyi saklamanın anlamı olmadığını söylemiştim. Önümüzdeki dönem bazı illerimizde tedbirleri biraz daha gevşetebiliriz. Önümüzdeki dönem vaka seyrine göre konuşulabilecek bir yaklaşım.
“İş yerleriyle ilgili normalleşme döneminde bir takım toplu çalışılan yerlerde test yapılmasını planlıyoruz. Gebze’de bu anlamda kurduk. Birçok sektöre test yapılabilirliğini sağlayarak normalleşmeye geçelim istiyoruz.
“Maske konusuyla ilgili 20-65 yaş arası herkes için, çalışanlara da gönderildiğini bilelim. Ama büyük işletmelerle ilgili de valilik üzerinden ayrıca göndermiş oluyoruz. Göndermiyoruz şeklinde bir yaklaşım olmadığını söylüyoruz.
“Maalesef Adana siyasetin konusu oldu. Daha önce verdiğim ifade Adana’daki doluluk oranı idi. Türkiye’deki yatak oranı 10 bin kişide 28. Adana’da Türkiye ortalamasının üzerinde olan 32. Türkiye’de 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 49, Adana’da 63. Neresi yeterli değil?
“Maskenin Türkiye’de bedava dağıtılması hedefleniyor. Biz vatandaşın maskeye para vermesini istemiyoruz. Maske üzerinden ne gibi mücadelelerin de olduğunu biliyorsunuz. Maske için herkese kod gönderiliyor, bu kodla maske alınabiliyor. Bu anlamda kendilerine kod gitmemiş olan vatandaşlarımızın eczaneye gidip sormaları gerekmiyor. Kendilerine kod gelince eczaneye gitmelerini önemsiyoruz. Satış değil ama ücretsiz olmasını istiyoruz.
CAN KAYIPLARI HAKKINDA KONUŞTU
“Son günlerde siyasetin konusu yapılmaya başlanan bir konu oldu. Burada her rakamın bir can olduğunu unutmayalım, bu rakamların gizlene bilirliği mücadelede en önemli pay olan vatandaşlarımıza yapılamaz. Siz gizlediğiniz rakamlarla tedbirleri alamazsınız. Raporları hazırlayan ise, imzayı atan ise hekimlerimiz. Sağlık Bakanlığı mı imzalıyor? Bugün itibariyle 1 Ocak-29 Nisan ölüm sayısı 160 bin 888. 2020 için 163 bin 191. Aradaki fark, 2 bin 303. Beklenen ölümden bahsetmiyorum. Peki Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden canlarımızın sayısı kaç, 2 bin 992. Biz DSÖ’nün kodlamasıyla, bütün dünyanın verdiği şekliyle pozitif olan vakaları bildiriyoruz. PCR testinde şüpheli gördüğümüz tüm hastalara tedavi uyguluyoruz, hatta filyasyon uyguluyoruz. Ülkemiz için de PCR’ı yapılmış olan ve negatif olan bir vakayı başka sebepler olabilir diye araştırmalı, pozitif olan vakalar bildirilmeli şeklinde genel bir kural. DSÖ’den 24 Nisan’da bize gelen yazı bununla ilgili bir sorun olmadığı şeklinde. Ölümler üzerinden siyaset yapmayalım. Bu mücadelenin herkesi kapsayacak şekilde yapılması gerektiğine inandım.”