Uluslararası Gazeteciler Derneği (International Journalists Association – IJA) 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı dolayısıyla ‘isimsiz basın emekçileri için’ bir açıklama yayınladı.
BOLD – AKP’nin baskıcı ve hukuksuz uygulamaları nedeniyle Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan dünyanın dört bir yanındaki gazetecilerin kurduğu Uluslararası Gazeteciler Derneği, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nda isimsiz basın emekçilerini unutmadı. IJA’nın yaptığı açıklamada dünyadaki basın emekçileri gibi Türkiye’deki basın emekçilerinin de birçok tehlike ile karşı karşıya kaldığı vurgulandı. “Türkiye’de gazetecilik suç olarak tarif edilip gazetecileri hedef gösteren bir zihniyet hakim” denildi. Derneğin açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
İSİMSİZ BASIN EMEKÇİLERİ İÇİN
- Dünyanın her yerinde “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı” bu yıl da bütün emekçilerle birlikte basın emekçileri için de yaşam ve çalışma şartlarının daha da zorlaştığı bir ortamda kutlanıyor ve anılıyor.
- Dünyadaki birçok otokratik ülkede olduğu gibi Türkiye’de de gazetecilik ‘suç’ olarak tarif edilip, gazetecileri hedef gösteren bir zihniyet hakim.
- Basın emekçileri bu zihniyetin getirdiği her türlü baskıyı maalesef iliklerine kadar hissediyor.
- Cezaevlerine atılıyor, işsiz bırakılıyor, Türkiye’den sürgün edilip başka ülkelerde yaşamak zorunda bırakılıyor.
- Şu an da Türkiye’de gazete sahibinden, matbaa işçisine, köşe yazarından, gazete dağıtıcısına kadar 175 kişi sırf işlerini yaptığı için cezaevlerinde tutulmaktadır.
- Cezaevine girip tahliye edilen, hakkında dava açılan, soruşturma yürütülen, en temel hakları ellerinden alınan, işsiz bırakılan basın emekçisi sayısı binleri çoktan geçmiştir.
- OHAL kapsamında yüzlerce basın kuruluşu gazete, televizyon, radyo, dergi kapatıldı.
- 2020 Türkiye’sinde birçok meslektaşımız örgütlenme hakkından iş güvencesinden, sosyal güvenlik haklarından mahrum çalışmaya zorlanıyor.
- Şu günlerde başta cezaevindeki meslektaşlarımız dünyayı sarsan koronavirüs Kovid-19 salgının ölümcül sonuçları ile karşı karşıyadır.
- Çıkartılan eşitlikten uzak ‘infaz indirimi’ yasasında ‘kişilere karşı’ işlenen suçlar kapsam içine alınıp başta gazeteciler olmak üzere insan hakları savunucuları muhalif tutuklular kapsam dışında bırakılmıştır.
- Ünlü mafya babalarının serbest bırakılıp gazetecilerin tutuklu kalması utanç verici, hukuka ve vicdana aykırı bir eksikliktir.
- Bu eksikliğin bir an önce giderilmesini başta iktidar sahiplerinden ve Anayasa Mahkemesinden talep ediyoruz.
- Türkiye’den ayrılmak zorunda kalmış ve dünyanın dört bir yanında zor şartlarda mesleklerini icra etmek için uğraşan gazeteciler olarak, Türkiye’de hapiste tutulan meslektaşlarımız ve arkadaşlarımız ve aileleri ile Türkiye’de işsiz bırakılmış, açlığa mahkum edilen gazeteciler ile dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
- Ayrıca şu günlerde çalışan meslektaşlarımız Kovid-19 salgının tehlikesini sağlık emekçileri birlikte en çok hisseden gruplardandır.
- Her an işlerinin başında olmak zorunda kalan basın çalışanları için de gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
- Krizin sonunda virüsün kesin tedavisi bulunsa dahi küresel çaptaki sosyal ve ekonomik etkilerinden yine bütün emekçiler gibi basın emekçileri de etkilenecek.
- Hükumetlere çağrımız alınan tedbirlerden, açılan paketlerde basın emekçilerinin de unutulmamasıdır.
- IJA olarak Türkiye’de ve dünyada gazetecilik mesleğini suç gören anlayıştan vazgeçilmesini, tutuklu gazetecilerin özgür bırakılmasını, gazetecilerin çalışmasının ve örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini bir 1 Mayıs’ta daha ifade etmek istiyoruz.
- Yine bu vesile ile Türkiye’de antidemokratik yönetim tarafından mağdur ettiği bütün emekçilerin de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı kutluyoruz.