Türkiye’de halk geleneksel medyaya güvenmiyor. AKP seçmeninin bile üçte biri “Medya özgür değil” diyor. Medyaya güvensizlik sosyal medyaya rağbeti arttırıyor. Herkesin güvenini kazanan tek bir medya kuruluşu bile yok.
BOLD – ABD’nin başkenti Washington’daki düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress – CAP), “Türkiye’nin Değişen Medya Manzarası” başlıklı bir rapor yayınladı.
Rapora göre Türkiye’de iktidarın medya üzerinde uyguladığı yoğun sansür ve baskı kampanyasına rağmen, son yıllarda daha belirgin hale gelen iki kilit eğilim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın medyayı denetimi altına alma çabalarına balta vuruyor: Birincisi ülkede medyaya duyulan güvensizliğin derin boyutlarda artması, ikincisi de Türk halkının haberleri edinme şekillerinde görülen ayrışma.
Koronavirüsle ilgili haberlerin takibinden örnek verilen raporda, geleneksel medyanın dürüstlüğünden tereddüt eden birçok kişinin, medyada hükumetin salgına verdiği karşılığa ilişkin sunulan “pembe tabloyu” şüpheyle karşıladığı ve bu konudaki gelişmeleri takip etmek için sosyal medyaya yöneldiği belirtiliyor.
Salgının, Türkiye’de hükumet yanlısı ve muhalif seçmenlerin birbirlerinden apayrı “medya gerçeklikleri’’ içinde yaşadığını gösterdiği gözlemine yer verilen raporda, bir tarafın “dünyanın Türkiye’yi hayranlıkla izlediği’’ mesajını, diğer tarafınsa sosyal medyada “yeni kazılan mezarlarla ilgili videoları’’ gördüğüne değiniliyor.
Bununla birlikte, her ne kadar televizyon ve yazılı medyaya egemen olan hükumet yanlısı seslere bir alternatif oluştursa da sosyal medyanın da, doğru bilgilerin yanı sıra yarı doğru bilgiler ya da kışkırtıcı nitelikte dezenformasyonu da içeren karmaşık bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Yani hükumet yanlısı geleneksel medyaya “güvenmeyen” Türkler “doğru bilgi” için sosyal medyaya yöneliyor olsa da, bu platformda da “kasıtlı ya da kasıtsız yayılan hatalı bilgiler’’ yüzünden yanlış yönlendirilebiliyor ve bu durum da siyasi tavırları ya da oy tercihlerine yansıyabiliyor.
“ERDOĞAN’IN SİYASİ GELECEĞİNİ ETKİLEYEBİLİR”
Rapora göre, Türkiye’de medyadaki bu hızlı değişimin hem iç ve dış politika hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi geleceği üzerinde kritik önemde etkileri olabilir.
Medyanın geçirdiği dönüşüm Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde çoğunluğu elde etme kabiliyetini de etkileyebilir. Raporda, hükumetin sansür ve baskı yoluyla belirli kesimlerden oy toplamayı başardığı ancak Türkler’i internet ve sosyal medyaya iterek, kendisi açısından bazı siyasi kırılganlıklar da yarattığı değerlendirmesi yapılıyor.
Online haber kaynaklarının geleneksel medyaya göre hükumetin daha az kontrol edebildiği bir alan olduğuna ve bu platformlara yönelenlerin hükumete yönelik eleştirel içeriklere daha kolay erişebildiğine dikkat çekiliyor.
“HALK GELENEKSEL MEDYAYA GÜVENMİYOR”
CAP’ın 24 Mayıs 2018-4 Haziran 2018 tarihleri arasında 28 ilde 2.534 kişiyle yüz yüze görüşerek Metropoll araştırma şirketine yaptırdığı bir anketin sonuçları üzerinden analizlere yer verilen raporda, iki yıl önce bile, hükumet yanlısı seçmenlerde dahi medyaya olan güvensizliğin geniş bir boyutta olduğuna ve bu güvensizliğin de Türk halkını geleneksel haber kaynaklarından uzaklaştırdığının görüldüğüne dikkat çekiliyor.
Rapora göre, Türk halkı medyaya karşı derin bir güvensizlik besliyor. Metropoll’un anketine katılanların yüzde 70’i medyayı “taraflı ve güvenilmez’’ bulurken, iktidar partisi AKP’nin destekçileri arasında bile bu oran yüzde 50. Ana muhalefet partisi CHP seçmenlerinde ise medyaya güvensizlik yüzde 87 düzeyinde. Seçmenleri arasında medyaya güvensizliğin en yüksek olduğu parti yüzde 94’le HDP olurken, MHP’lilerin yüzde 63’ü, İyi Partililer’in de yüzde 82’si medyaya güvenmiyor.
“AKP SEÇMENİNİN 3’TE BİRİ MEDYA ÖZGÜR DEĞİL DİYOR”
Ankete görüş bildirenlerin yüzde 56’sı medyanın özgür olmadığı görüşünü dile getirirken, medyayı özgür bulanların oranı yüzde 40’ta kaldı. Yüzde 4’lik kesimse bu soruya yanıt vermedi.
Araştırma, hükumetin medyayı kontrol ettiği görüşünün AKP tabanı arasında bile önemli oranda bir kesimce kabul gördüğünü ortaya koyuyor. AKP seçmenleri içinde yüzde 31 oranında bir kesim, Türkiye’de “medya özgür değil’’ derken, “medya özgür’’ diyenlerin oranıysa yüzde 66. CHP seçmenleri arasındaysa medyanın özgür olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 80’e çıkıyor. Bu oran HDP seçmenleri arasında yüzde 92, İYİ Parti seçmenleri arasında yüzde 78 ve MHP seçmenleri arasında da yüzde 53 olarak ölçüldü.
“MEDYAYA GÜVENSİZLİK SOSYAL MEDYAYA RAĞBETİ ARTTIRIYOR”
Rapora göre Türkiye’de medyaya yönelik bu derin güvensizlik halkın hükumetten daha bağımsız olan online medya kaynaklarına yönelmesine neden oluyor. Bunun sonucunda da, hükumetin internet medyasına göre daha kolay kontrol edebildiği yazılı basın ve televizyon sektörü, popülerliğini önemli ölçüde yitirdi. Yine de televizyon, Türkiye’de halkın haberleri edinmede açık ara ana kaynağı olmayı sürdürüyor ancak 2015 ve 2018 yıllarında televizyonun popülaritesi konusunda yapılan iki anket, televizyona olan ilginin de düştüğünü gösteriyor. Buna göre, 2015’te televizyonu ana haber kaynağı olarak gösterenlerin oranı yüzde 87’yken, 2018’te bu oran yüzde 72’ye düşmüş, yani üç yılda yüzde 15’lik düşüş yaşanmış. Aynı zaman aralığında haberler konusunda en başta sosyal medyayı tercih etme oranıysa yüzde 2’den yüzde 10’a yükselerek 5 kat artmış.
“AKP SEÇMENİ HABERİ TELEVİZYONDAN, MUHALİF SEÇMEN SOSYAL MEDYADAN ALIYOR”
Ankette “Haberleri öncelikle hangi kaynaktan alıyorsunuz?’’ sorusuna verilen yanıtlar, Türk halkının tercihinde parti çizgilerinin belirgin rol oynadığını ortaya koyuyor. Genel olarak bakıldığında, televizyon yüzde 72’yle Türk halkının ana haber kaynağı olmaya sürdürürken, onu yüzde 10’la sosyal medya platformları, yüzde 9’la online haber portalları, yüzde 6’yla gazeteler ve yüzde 4’le de arkadaşlar ve aile çevresi takip ediyor. AKP destekçileri arasında da televizyon yüzde 80 oranıyla en popüler haber kaynağı, ancak bu oran CHP destekçileri arasında yüzde 64’e düşüyor. Sosyal medya platformlarını ana haber kaynağı olarak görenlerin oranı AKP destekçileri arasında yüzde 6’yken, CHP destekçileri arasında yüzde 14. Televizyonun popülaritesi AKP seçmenleri arasında 2015-2018 arasında yüzde 10 düşerken, CHP seçmenleri arasında yüzde 21, HDP seçmenleri arasında yüzde 30 düzeyinde düşmüş. Sosyal medyaya olan ilgiyse, AKP seçmenleri arasında yüzde 4, CHP seçmenleri arasında yüzde 11, HDP seçmenleri arasında da yüzde 16 artmış.
“HERKESİN GÜVENİNİ KAZANAN TEK BİR MEDYA KURULUŞU BİLE YOK”
Araştırmadan çıkan bir diğer sonuç da, Türkiye’de tüm seçmen gruplarının güvenini kazanmayı başaran tek bir büyük medya kuruluşunun bile olmadığı şeklinde. Derin kutuplaşmaların yaşandığı ABD’de bile örneğin 2019’da Pew’ın bir araştırmasına göre, BBC, PBS ve Wall Street Journal hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler’in “siyasi ve seçim haberlerinde” güvendiği üç kuruluş olarak öne çıkarken, Türkiye’de bunu başarabilen bir kuruluş yok.