Çeşme Alaçatı’da 70’ten fazla Roman ailenin yaşadığı çadırlar belediye ve kaymakamlığın iş birliği ile yıkıldı. Romanlar, çevredeki villalarda oturanların göz zevklerini bozdukları için yerlerinden edildiklerini savundu.
BOLD – Romanlar, hiçbir konuda birlikte iş yapamayan CHP’li bir belediye ile bir kaymakamlığın sıra kendilerini evlerinden etmeye geldiğinde birlikte çalıştıklarını savundu. Gazete Duvar’ın haberine göre, Alaçatı’da Romanların yaşadığı çadırlar, Çeşme Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerince yıkıldı. Herhangi bir uyarı yapılmadan başlatılan yıkımın ardından bölgede yaşayanların yer arayışı devam ediyor. Lüks villalar ve konutların bulunduğu turizm merkezi Alaçatı’da yapılan bu yıkımın, ‘zenginlerin göz zevki bozulmasın diye’ gerçekleştirildiği iddia ediliyor.
Günlerdir devam eden yıkım sonucunda yaklaşık 70-80 ailenin barındığı çadırlar yok edildi. Evsiz kalan Roman vatandaşlar barınmak için arayış içerisinde. Karşıyaka Roman Toplumu Gençlik Eğitim ve Kalkınma Derneği (ROMGEDER) Başkanı Emin Karameşe, “Para babalarının baskısı sonucunda Çeşme Belediyesi ve Çeşme Kaymakamlığı ortaklığıyla yıkım başladı” ifadesini kullandı. CHP’li belediyeyi eleştiren Karameşe, şunları söyledi: “Hiçbir CHP belediyesinde kaymakamlıklarla ortak iş yapamıyorlar. Kovid-19 sürecinde bile belediyeyle kaymakamlık ortak çalışamadı. Bir bakıyorsun belediyenin açıklaması var, kaymakamlığın açıklaması var ve bunlar birbirleriyle örtüşüyor. Yani bunlar oturmuşlar, tek bir metin üzerinde uzlaşmışlar. Nedir bu: ‘Romanların çadırlarını yıkalım, buradan sürelim.’ E yer gösterin? Onu da göstermiyorlar.”
KARIN DOYURMAK İÇİN ORADALAR BU BİLE ÇOK GÖRÜLÜYOR
Şimdi şöyle bir şey var, burada betonarme ya da tuğla bir yapı yok. Devlet arazisi üzerinde mevsimsel konaklıyorlar ama bu insanlar yaklaşık 9 ay Çeşme’de çalışıyorlar. Diyeceksiniz ki ‘bu insanlar madem kazanıyorlar, neden evlerde değiller?’ Eh, bugün Çeşme’de bir şezlong parasının ne kadar olduğu konuşuluyor. Günlük ev kirasının 400 liraya kadar çıktığı bir yerde bu insanlar zaten geri dönüşümden para kazanıyorlar. Zaten karın doyurmak için oradalar, bu bile insanlara çok görülüyor.”
‘MÜLK DEĞERİ DÜŞECEK’ KAYGISI İLE BASKI
Sorunun çevredeki villalarda oturanlardan kaynaklandığını belirten Karameşe, “Çeşme’deki zenginler, bu insanların ‘göz kirliliği’ oluşturduklarını, kendi villalarının değer kaybedeceğini düşünerek, hem kaymakamlığa hem belediyeye güçlerini kullanarak baskı yapıyorlar. Baskılara dayanamayan Çeşme Belediyesi, yıkım kararıyla buraya gidiyor. Karar tamamen illegal olduğu gibi hiçbir hukuka ve insan haklarına sığmayan bir karar” tepkisi gösterdi.
Çadırları yıkılan vatandaşların barınma sorununun konteyner ya da betonarme konutlarla çözülmesi gerektiğini söyleyen Karameşe, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konuya sıcak yaklaştığını belirtti. Karameşe, “Gelin görün ki İzmir Büyükşehir Belediyesinin altında Çeşme Belediyesi, Valiliğin altında Kaymakamlık… Zenginlerin, para babalarının baskılarına dayanamayıp böyle bir yıkım kararında uzlaşmışlar” dedi.
‘PİSLİK YAPIYORSUNUZ’ DİYORLAR
Çadırı yıkılan Romanlardan Hasret Hanım, “Bize ‘pislik yapıyorsunuz’ diyorlar, bir sürü şey diyorlar… Bu Çeşme’nin pisliğini Romanlar temizliyor” ifadelerini kullandı. Hasret Hanım şunları söyledi: “Üç günden, dört günden beri bizi kaldırıyorlar. Oradan oraya savuruyorlar. Rezil, kepaze olduk. Yer bulacağız diyorlar, sağdan soldan geliyorlar. Bulan da yok. Çoluk çocuğumuz perişan oldu. Zenginlerin göz zevki bozuluyormuş da ondanmış. ‘Pislik yapıyorsunuz’ diyorlar, bir sürü şeyler. Bu Çeşme’nin pisliğini Romanlar temizliyor! Bir sürü muhabbetler söylüyorlar. Romanlara bir kalacak yeri çok gördüler.”
İZMİR BAROSU SORUNUN GİDERİLMESİNİ İSTEDİ
Romanların çadırlarının yıkılması konusunda İzmir Barosu , “Uluslararası hukuka göre zorla tahliye ancak insan onuruna uygun şekilde ve ilgili kişilerin haklarını yeterince koruyabilecek usul kuralları çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bir yerde ‘işgalci’ sıfatıyla bulunan kişilerin dahi tahliye edilmesi tahliye sonrası başka bir konuta yerleştirme veya mali yardım sağlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır” açıklaması yaparak, yerel yönetimleri mağduriyeti gidermeye davet etmişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının evine el koyduğu 87 yaşındaki Sıttıka teyze kalp krizi geçirdi