Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un 19 Aralık 2016’da polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin devam eden davada tutuklu sanıklar Vehbi Kürsad Akalın ve Hüseyin Kötüce’nin verdiği ifade duruşmaya damgasını vurdu.
Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürülmesi suçundan 13’ü tutuklu 28 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Büyükelçi Karlov’un öldürülmesi olayının hemen ardından işlenen cinayetin hizmet hareketine yıkılması amacıyla yürütülen soruşturmanın arkasında MİT’in ve Ankara Emniyeti’nin işkence yöntemleri ile tutuklu sanıkların ifadelerini aldığı ortaya çıktı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski personeli olan tutuklu sanıklarından Vehbi Kürsad Akalın’ın mahkemede verdiği ifade de olayın arkasında MİT tarafından masum insanlara yönelik kumpas kurduğu deşifre oldu.
“O İFADE İŞKENCE ALTINDA ZORLA İMZALATILDI”
Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2012’de mezun olduğunu anlatan Vehbi Kürsad Akalın, 2013 yılında KPSS’de yüksek puan alarak Dışişleri Bakanlığı’nda uzman yardımcısı olarak işe girdiğini belirtti. Vehbi Kürşad Akalın, 2014’te MİT’te göreve başladığını, Şubat 2015’te İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığına atandığını, burada da Rusya masası emrine verildiğini anlattı.
Eski MİT personeli Akalın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda Büyükelçi Karlov’un koruma durumuyla ilgili bilgileri Hüseyin Kötüce’ye verdiği yönündeki ifadelerin işkence altında zorla imzalatıldığını vurguladı.
“Görevim süresince edindiğim hiçbir bilgiyi üçüncü şahıslarla paylaşmadım.” diyen Akalın, MİT’te görev yaptığı süre içerisinde yüksek performans notu aldığını ve iki kez başarı belgesiyle ödüllendirildiğini anlattı.
15 Temmuz’dan sonra açığa alındığını belirten Akalın, “Bir kişinin ifade vermesiyle bir anda FETÖ’cü oldum ve teşkilattan uzaklaştırıldım” dedi.
“SORGU VİDEOLARI İZLETTİRİLDİ”
İhraç edildikten 4 ay sonra gözaltına alındığını anlatan Vehbi Kürsad Akalın, “Ben gözaltına alındıktan sonra TEM Ankara Milli Piyango İdaresi’ne ait bölüme götürüldüm. Burada işkence görerek, sorgulandım. Hatta aynı nitelikte kaçırıldıklarını ve sorgulandıklarını öğrendiğim 2 eski MİT görevlisinin sorgu videoları gösterildi.” dedi.
SORGU DA “HAKİM DE SAVCI DA BİZİZ” DEMİŞLER
MİT’in Özel Operasyonlar Dairesi ve Personel Prensipler Başkanlığı dairelerinde bulunan işkence odalarına götürmekle tehdit edildiğini anlatan Akalın, “Sorgu sırasında ‘Hakim de savcı da biziz, bizden habersiz senin hakkında karar veremez’ diyorlardı. Daha önce hazırlanıp çıktısı alınmış bir yazıyı el yazısına geçirmemi istediler. İşkence sonucu bu yazıyı el yazısına geçirmek zorunda kaldım. Bu sırada yanımda avukat yoktu. Bilgisayar ortamına daha sonra aktarıldı ve bunu imzalamam sırasında avukat geldi” diye konuştu.
Eski MİT personeli Akalın’ın işkence altında alınan ifadesi doğrultusunda gözaltına alınan ve tutuklanan Hüseyin Kötüce ise, MİT tarafından işkence altında zorla ifadesinin alındığını belirtti.
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Kötüce, mahkemede Kocaeli Üniversitesi Elektronik Haberleşme Mühendisliği bölümü mezunu olduğunu ve Bilgi teknolojileri Kurumu’na (BTK) sınavla girdiğini anlattı.
“MİT TARAFINDAN SİYAH RENKLİ MİNİBÜS İLE KAÇIRILDIM”
28 Şubat 2017’de işten evime giderken İstanbul yolunda aracının önü kesildiğini anlatan Hüseyin Kötüce, “Ellerime ters kelepçe takıp, yüzüme çuval geçirerek, siyah renkli bir minibüse konularak kaçırıldım” dedi.
Kimliği belirsiz kişiler tarafından sorgulandığı sırada MİT tarafından kaçırıldığını anladığını anlatan Kötüce, “Bana Ankara’da aynı evde kaldığım Mustafa Özgür Gültekin ile irtibatım olduğu için alındığımı söylediler. Sorgu sırasında bana ‘Yusuf’ diye sesleniyorlardı. Ben adımın ‘Yusuf’ olmadığını söylediğimde, ‘sus sen Yusuf’sun’ diyorlardı. İşkence altında aldıkları ifadeleri zorla imzalattılar. Sorgu bitince beni bir yol kenarına bıraktılar. Buradan da emniyete gidip teslim olmamı söylediler” diye konuştu.
Savcılığın hazırladığı iddianamede MİT personeli Vehbi Kürsat Akalın’dan Karlov hakkında bilgiler istediğini, koruması olup olmadığını sorduğunu ve bu bilgileri üstlerine iletmekle suçlandığını belirten Kötüce, Akalın hakkında “Biz birbirimizi tanımıyoruz ki bilgi isteyim.” dedi.
“SAVCILIK BİZİ YÜZLEŞTİRMEDİ”
Savcılık sorgusunda Akalın ile yüzleşmek istediğini anlatan Kötüce, “Bu kişiyle yüzleşmek istedim ancak bu gerçekleşmedi. Evet, emniyetteki ifademde onunla ilgili ifade verdim ancak bunların hiçbiri doğru değil. Ben 1,5 yıldır yüzleşeceğim bu günü bekliyordum. Bu mahkemeye kadarki tüm ifadelerim tehdit, işkence ve baskı altında alındığı için kabul etmiyorum” diye konuştu.
Karlov suikastına ilişkin hazırlanan iddianamenin çelişkilerle dolu olduğunu vurgulayan Hüseyin Kötüce, hakkında ifade veren kişilerin de mahkemede dinlenilmesini talep etti.
Mahkeme heyetine “Bugün bir cinayet şüphelisi olarak karşınızdayım.” diyen Kötüce, 1980 darbesi sonrasında idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun yaşadıklarını yaşadığını anlatan Kötüce, “O da tıpkı benim gibi işlemediği bir cinayeti işkence altında kabul etmeye zorlanıyor ve kabul ediyor. Ancak ben işkence altında bile bu suçlamayı kabul etmedim.” dedi.
Hiçbir suç işlemediğini belirten Kötüce, “hiçbir suç için bilgi istemedim, ülkemin zor durumda bırakacak hiçbir suçun içinde yer almadım, hiçbir terör örgütüne üye olmadım, hayatım boyunca elime silah bile almadım, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum.” dedi.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov suikastıyla ilgili görülen davada, sanıklardan Ufuk Gül ve Hasan Tunç’un tahliyesine karar verildi.
KARLOV SUİKASTINDA NELER OLMUŞTU?
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 19 Aralık 2016’da Ankara’da katıldığı bir sergi açılışında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.
Türkiye ile Rusya arasında uçak krizinin yaşandığı dönemde ilişkilerin normalleştirilmesi için yürüttüğü çabalarla öne çıkan Karlov’un ölümünün ardından ilk açıklama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den gelmişti.
Putin, “Türkiye’den trajik bir haber geldi. Rusya Büyükelçisi Andrey Gennadyeviç Karlov alçakça öldürüldü. Rus Büyükelçiye yapılan saldırıya verilecek cevap, terörizme karşı savaşı güçlendirmektir” açıklaması yapmıştı.
Suikastin bir ‘provokasyon’ olduğu konusunda Putin’le hemfikir olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Karlov’un katilinin Mevlüt Mert Altıntaş isimli çevik kuvvet polisi olduğunu doğrulamıştı.
Rusya’dan hem otopsi işlemleri hem de soruşturma için bir heyet, suikastin ertesi gününde Ankara’ya gönderilmişti.
Rus elçi Karlov’un katili Altıntaş’ı El Kaide’ye bağlayan videoya örtbas