Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi Türkiye’ye iyi gelmedi. Halk sistemden şikayetçi olurken muhalefet iktidara ağır eleştiriler getirdi. Kılıçdaroğlu’nun “Sözde Cumhurbaşkanı” çıkışı sonrası sistem iyiden iyiye tartışmaya açıldı. Gelinen noktada ise Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin yasaklanması önerildi.
BOLD – Türkiye Türkiye İçin Yeni Bir Hükûmet Sistemi başlıklı İstanbul Politik Araştırmalar Merkezinin hazırladığı rapor CHP yönetimine sunuldu. Bu rapora göre Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi yasaklanmalı ve yerine Başbakanlık getirilmeli.
İstanbul Politik Araştırmalar Merkezinin (İSTANPOL) akademisyenlerince hazırlanan iki ayrı rapor, CHP Merkez Yürütme Kurulunun (MYK) önceki günkü toplantısının gündemine oturdu. ‘Türkiye İçin Yeni Bir Hükumet Sistemi’ başlıklı çalışmada, hükumet sistemi kaynaklı sorunlar ve çözüm önerileri, Türkiye’de Hukuk Devletinin Tesisi çalışmasında ise bağımsız ve tarafsız yargı için öneriler yer aldı.
31 MADDEDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar, Türkiye’de Hukuk Devletinin Tesisi çalışmasında yargıya ilişkin 4 ana başlıkta toplam 31 maddelik çözüm önerileri hazırlandığı aktardı. Raporun ilk ana öneri ise Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) lağvedilerek, yerine Adalet Yüksek Kurulu (AYK) adıyla yeni kurul oluşturulması oldu. Çalışmada vurgulanan ikinci ana öneri ise yargı mensuplarının mesleki yaşamlarına ilişkin. Bu konudaki tüm kararların nesnel ölçütlere dayanması, liyakat, yeterlik, yetenek ve niteliklerin esas alınmasının gerektiği vurgulanan öneride, Adalet Bakanı’nı sistem içinde etkin konuma getiren hükümlerin Anayasa’dan çıkarılması ve görev yeri güvencesi tanınarak, terfi yoluyla dahi olsa onayı alınmadan bir yargıcın kural olarak başka bir mahkemeye atanmaması gerektiği gibi öneriler sunuldu.
ÖNERİLEN SİSTEMİN ÖZELLİKLERİ
Raporda Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi yerine önerilen sistemin temel özellikleri özetle şunlar:
- Tarafsız, sembolik, partiler üstü bir Cumhurbaşkanı, devlet başkanlığı görevini üstlenmeli. Atamalar dahil tüm yetkileri kaldırılmalı ve aldığı kararlar tümüyle karşı imza kuralına tabi olmalı.
- Anayasa, cumhurbaşkanının partili olmasını yasaklamalı, bir defaya mahsus olarak TBMM tarafından seçilmeli.
- Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kurumları yeniden oluşturulmalı. Başbakan TBMM tarafından seçilmeli.
- Kurucu güvensizlik oyu mekanizması getirilmeli.
- Görevdeki başbakanın yerini alacak başbakan üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilirse mevcut hükumet düşmeli ve yenisi kurulmalı.
- Torba yasa usulü kaldırılmalı. Bütçe yapım sürecindeki yetkileri TBMM’ye geri verilmeli.
- Seçim hukuku bütünüyle revize edilmeli. Seçim barajı yüzde 5 gibi makul bir düzeye çekilerek muhafaza edilmeli.
- Anayasa’ya uygun olmak koşulu ile halkın Meclis’e kanun teklifi verebilmesi usulü getirilmeli.
- HSK, Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesine üye seçiminde Cumhurbaşkanının yetkisi tamamen kaldırılmalı.
- Bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesinin konu bakımından yetki alanı genişletilmeli.
- Siyasi parti temsilcilerinden oluşan RTÜK kaldırılmalı. TRT’ye kurumsal özerklik sağlanmalı.
- Rektörler, üniversitelerde yapılacak seçimle belirlenmeli.
BUNA DA ALIŞACAKLAR!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan 2017 referandumu ile kabul edilen anayasa değişiklikleri doğrultusunda kurucusu olduğu AKP’ye yeniden üye oldu. Erdoğan, 21 Mayıs’ta gerçekleşen olağanüstü kongrede de AKP Genel Başkanlığı koltuğuna tekrar oturdu. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, Erdoğan’ın parti üyeliği ve genel başkanlığına karşı çıkanlara 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ‘alışırsınız’ sözlerini hatırlattı ve “Buna da alışacaklar. Alışırlar” dedi.
HALK ALIŞAMADI!
Ancak AKP’nin görüşünün aksine halk, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne alışamadı. Metropoll’ün 2021’in başında açıkladığı ankete göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy vereceklerini açıklayanların oranı yüzde 43.3’te kaldı. Katılımcıların yüzde 50.7’si ise Erdoğan’a oy vermeyeceğini belirtti. Halk, ülkenin en önemli sorunlarını da şöyle sıralıyor: Yüzde 49.5 ile ekonomi, yüzde 13.2 ile koronavirüs ve yüzde 12.3 ile işsizlik.
ÜLKEYİ FELAKETE GÖTÜRÜR!
Kısa süre önce Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP ile ilgili açıklamaları sonrası Ankara’da evinin önünde silahlı sopalı saldırıya uğrayan ve hastanelik olan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da iki yıl önce Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni eleştirmişti. Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı da olan Özdağ, 16 Nisan Referandumu ve öncesinde Meclis’te yapılan Başkanlık sistemi oylamasında ‘Evet’ dediği için yanıldığını belirtti. Özdağ, 19 Nisan 2019’da yaptığı açıklamada sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. “Bizim gibi derin ayrılıklar yaşayan ülkelerde devletin tarafsızlığını kaybetmesi ülkeyi felakete götürür” dedi.
TÜRKİYE DAHA FAZLA TAŞIYAMAZ
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, birkaç hafta önce yeni yıl mesajında “Türkiye, partili cumhurbaşkanlığı sistemini daha fazla taşıyamaz. Türkiye’nin çıkışı, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemdedir” dedi. Halkın gerçek gündeminin ekonomi, hayat pahalılığı, işsizlik, salgın, kadına yönelik şiddet olduğunu kaydetti.
SÖZDE CUMHURBAŞKANI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne en ağır eleştiriyi getiren isimlerden biri. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Sözde Cumhurbaşkanı” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu’na AKP ve Erdoğan’dan sert tepki geldi. Eleştirilere aynı sertlikte cevap veren Kılıçdaroğlu, “Milleti açlığa, fukaralığa mahkum eden sensin, o yüzden ben sana sözde Cumhurbaşkanı diyorum ve demeye de devam edeceğim! Sözde Cumhurbaşkanı dedim diye bana 1 milyon liralık tazminat davası açmış. Teşekkür ederim 1 milyon liralık dava açtığı için. Ben 1 paralık tazminat davası açıyorum. Değeri bu çünkü” şeklinde konuştu.
AKP KABUL ETTİ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘Sözde Cumhurbaşkanı’ ifadeleriyle başlayan tartışma sonrası AKP, Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olmadığını kabul etti. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nde Cumhurbaşkanı taraflıdır, siyasi parti üyesidir. Bir siyasi parti üyesiyse, bir siyasi partinin genel başkanıysa, yetkilisiyse şüphesiz taraflı birisidir” dedi.
DEVLET BAŞKANI PARTİZAN GİBİ HAREKET EDEMEZ
Cumhuriyet Yazarı Alev Coşkun, 24 Ocak’taki yazısında evrensel anlamda devlet başkanının kim olduğunu tanımladı. “Devlet başkanının siyasi bakımdan sahip olduğu mutlak sorumsuzluk, onun mutlak siyasi tarafsızlığını gerektirir. Devlet başkanı bu sıfatı taşıdığı müddetçe parti adamı değildir. Partiler üstü objektif tarafsız bir kişidir. Zira devlet temsilcisi, milletin başıdır. Bu sebeple asla bir partizan gibi konuşamaz ve hareket edemez” ifadelerini kullandı.
FAHİŞ HATALAR SİSTEMİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Temmuz 2018’de yemin ederek göreve başlamasıyla Türkiye yeni bir sürece girdi. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi için iktidar daha etkin ve hızlı kararlar alındığını, muhalefet ise ülkenin tek adam yönetimine geçtiğini ve güçler ayrılığının ortadan kalktığını savundu. Anayasa ve İdare Hukukçusu Prof. Dr. Kemal Gözler, kendi web sitesinde sistemi değerlendirdiği yazısında şunlara dikkat çekti:
- Sistem rasyonel işlemiyor. Sistemde daha ilk günden itibaren pek çok fahiş hukuki hatalar yapıldı.
- Sistem hiç de istikrarlı değil. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hemen arkasından tekrar değiştiriliyor, tekrar tekrar düzeltiliyor.
- Sistem hiç de iddia edildiği gibi hızlı bir şekilde çalışmıyor.
YENİ SİSTEMİN ADI MONOKRASİ
CHP İstanbul Milletvekili, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, sistemi monokrasi olarak adlandırdı. “Meclis’teki 600 milletvekili bin 493 maddeyi görüşerek 104 kanunu yasalaştırırken Cumhurbaşkanı Erdoğan tek başına 64 adet kararname ile 2 bin 229 maddeyi yürürlüğe koymuş bulunuyor” ifadelerini kullandı. DW’ye konuşan Kaboğlu, hükumet ya da Bakanlar Kurulu gibi kolektif siyasal karar alma mekanizması olmadığını belirterek şöyle devam ediyor: “Tek kişi ne diyorsa o oluyor. Talimat veriyor, bakanlar o talimatla hareket ediyor. Bunu sokağa çıkma yasaklarında da gördük!”
Kaçırılan Gökhan Güneş işkenceyi anlattı: Darp edip elektrik verdiler