Sınır Tanımayan Gazeteciler, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman hakkında Almanya’da suç duyurusunda bulundu. ABD istihbaratının geçen hafta açıklanan raporu cinayetle alakalı olarak Veliaht Prens’i işaret etmişti.
BOLD – Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Almanya birimi, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sorumlu tutulan Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman hakkında Almanya’da suç duyurusunda bulundu.
Başsavcılığa iletilen suç duyurusunda Veliaht Prensin Kaşıkçı cinayeti ve 30’u aşkın Suudi gazetecinin tutuklanmasında baş sorumlu olduğu şüphesine işaret edilerek, bin Selman ‘insanlığa karşı suç işlemekle’ itham edildi. Veliaht prensin yanı sıra dört üst düzey Suudi yetkili hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
ALMAN MAHKEMELERİNİN YARGI YETKİSİ
RSF, Almanya’da 2002 yılında yürürlüğe giren Devletler Hukuku Ceza Kanunu uyarınca söz konusu suçların aydınlatılabilmesi için Başsavcılığı inceleme başlatmaya çağırdı. Kanun, Alman mahkemelerine, suçun nerede işlendiği ya da zanlının milliyetinden bağımsız olarak soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda yargılama yetkisi veriyor.
EVRENSEL YARGI YETKİSİ İLKESİ NEDİR?
Almanya’da, 2002 yılında, savaş suçları ve soykırım gibi uluslararası suçların soruşturulması ve kovuşturulmasını kapsayan evrensel yargı yetkisi ilkesi kabul edildi.
Bu adımla Almanya’da mahkemelerin yargılama yetkisi, ‘uluslararası toplumu bir bütün olarak etkileyen en önemli suçları’ da kapsayacak şekilde genişletilmiş oldu. Bu nedenle bu suçların failleri, suçun işlendiği yer, sanığın uyruğundan bağımsız olarak, Alman mahkemelerinde yargılanarak cezalandırılabilir.
Almanya’da evrensel yargı yetkisini kullanan hakimler, 2015 yılında, Ruandalı Hutu lideri Ignace Murvanashkaya ve yardımcısını yargılamış, insanlığa karşı suç işlediklerine hükmetmişti. Karar itiraz eden Murvanashkaya, yeniden yargılanmayı beklerken, 2018 yılında hayatını kaybetmişti.
Federal Savcılık, bu kanuna dayanarak Suriye’deki savaş suçlarının yargıya taşınmasında öncü rol oynamıştı.
Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde 24 Şubat’ta karar duruşması yapılan davada, Suriye’de devlet eliyle işlenen cinayet ve işkence suçlarıyla ilgili dünyadaki ilk yargılama gerçekleştirildi. Davada Suriye’de tutuklulara işkence yaptığı gerekçesiyle yargılanan ve Almanya’da mülteci olarak bulunan Eyad A. adlı sanık 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
RSF: BAŞ ZANLILAR HALA CEZALANDIRILMADI
RSF, Kaşıkçı cinayetinde baş zanlıların hala cezalandırılmadığına işaret ederek suç duyurusuna konu olan vakaların, gazetecilerin yaşamı ve özgürlüklerini tehdit eden bir sistemi ortaya koyduğunu vurguladı.
Kaşıkçı’nın, nikah işlemleriyle ilgili 2 Ekim 2018’de girdiği İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürüldüğü ve cesedinin parçalara ayrıldığı tespit edilmişti. Kaşıkçı’nın cesedine bugüne kadar ulaşılamadı.
Uluslararası baskılar karşısında Suudi Arabistan’da yapılan yargılamada ismi açıklanmayan beş sanık idam cezasına, üç kişi de ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı. Dokuz ay sonra idam cezaları 20 yıla varan hapis cezalarına çevrildi.
ABD’de Biden yönetimi, Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili istihbarat raporunu Perşembe günü kamuoyuyla paylaşmıştı. Raporda Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’ın bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiği değerlendirmesinde bulunulmuştu.