İki gün önce Çorum Cezaevi hücresinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden öğretmen Muzaffer Özcengiz’in, vefatından 5 gün önce cezaevi yönetime bir mektup yazdığı ortaya çıktı.
BOLD- 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanarak cezaevine konulan ardından da şüpheli bir şekilde hayatını kaybedenlere bu kez bir öğretmen de eklendi.
Olağanüstü Hal ilanının ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alınan ve tutuklanarak cezaevine konulan öğretmen Muzaffer Özcengiz, geçirdiği kalp krizinin ardından yaşamını yitirdi. Özcengiz’in ölümünü 26 Nisan’da HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Twitter hesabından duyurdu.
Muzaffer Özcengiz’in resmi ölüm sebebi henüz açıklanmazken Gergerlioğlu bugün Özcengiz hakkında iki kez açıklama yaptı.
Aynı zamanda doktor olan Gergerlioğlu ilk açıklamasında Özcengiz’in tahlillerini ailesinden aldığını ve Özcengiz’in 10 Nisan’da acil hastaneye yatması gerekirken hücreye göderildiğini yazdı.
Daha sonra ise “Tek kişilik hücrede ölen Muzaffer Özcengiz’in ölümünden 5 gün önce feryat eden mektubunu okudum, öfkem kat kat arttı. @adalet_bakanlik ‘Yaşam hakkımı elimden almayın, hücrede kullandığım ilaçlarım 4 kat arttı’ diyor. Kurum dr. ve psikiatri dr. ‘Koğuşa çıkmalı’ raporu var.
Resmen ölüme yollanmış! Ölümünden 5 gün önce cinayetini yazmış! ‘Yaşam şartlarım her geçen gün kötüleşmekte, kötüye gidiyorum yalnız hayatımı idame ettiremiyorum’ diyor. Ölümünden 17 gün önce hastane Dr. ‘Niçin bu kadar geciktirmişler’ diyor ama yine hücreye gönderiliyor” dedi.
HAK İHLALLERİ SİLİVRİ, TEKİRDAĞ VE GEBZE’DE ÜST SEVİYEDE
15 Temmuz’dan sonra birçok insan cezaevinde hayatını kaybetti. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 21 cezaevine dair ihlallerin yer aldığı 2019 yılı üç aylık raporunda, en fazla başvurunun Silivri, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi, Gebze M Tipi ve Bakırköy cezaevlerinden yapıldığını açıkladı.
Evrensel Gazetesi’nin haberine göre, son üç ayda 713 hak ihlali yaşandı.
Raporda, en yakın zamandaki ölümlerle ilgili şu bilgilere yer verildi:
“Metris R Tipi hapishanesinde bulunan felçli Ali Haydar Yıldız tedavi edilmediği için 10 Şubat 2019 günü yaşamını yitirdi. Ailesi, babasının 6 Şubat günü görüşe gittiğinde ‘beni soğuk suyla yıkadılar hasta oldum doktora götürmüyorlar’ dediğini bundan dört gün sonrada ‘oğlunuz öldü gelin alın’ diye telefon ettiklerini, aynı cezaevinde kalan mahpusların ‘Ali’yi katlettiler, kapıları yıktık ancak ölünce doktora götürdüler’ dediklerini aktardılar.
Kartal H Tipinde bulunan Vedat Aydın 25.05.2018 günü cezaevinde şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Ailesinin 25 Şubat 2019 tarihinde komisyonumuza yaptığı başvuruda ‘Vedat gardiyanlar ve mahpuslar tarafından darp edilmiştir.
Bunun üzerine cezaevi yönetimi onu tek hücreli bir odaya almıştır, fakat sağlık ve psikolojik sorunları olduğundan dolayı karanlıkta ve tek başına bir ortamda kalmaması gerektiği ile alakalı hastane kayıtları ve teşhisi mevcuttu. Bu konuda cezaevi yönetiminin bilgisi olmasına rağmen göz ardı ettiğini ve bu yüzden kardeşimin ölümünden cezaevinin ihmali olduğunu düşünüyoruz’ diye belirtmişlerdir.”
CEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, geçen yıl yaptığı bir açıklamada, “Cezaevleri AKP döneminde ıslah evleri olma özelliğini yitirmiş, adeta ölüm evlerine dönüşmüştür. Sadece 2015 yılında hapiste ölen kişi sayısı 426’dır ve bunların 54’ü gözaltında hayatını kaybederken, 43’ü ise intihar etmiştir. Cezaevlerinde bulunan kadınların 600 kadarı küçük çocuklarıyla kalmaktadırlar” diye konuşmuştu.