BERK YILDIRIM | BOLD ANALİZ
Yüksek Askerî Şura(YAŞ) toplantısı yaklaşırken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin(TSK) geleceğini şekillendirmek adına kritik bir hamle yaptı. TSK Personel Kanunu’nda değişikliğe gidilerek, Genelkurmay Başkanı’nın 72 yaşına kadar bu koltukta oturabilmesinin önü açıldı. 67 yaşında kanunen emekliliğe ayrılması gereken mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Erdoğan isterse yıllarca görevine devam edebilecek.
Güler’in görev süresi uzatılırsa 64 yaşındaki Kara Kuvvetleri Komutanı Musa Avsever, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal’ın Genelkurmay Başkanlığı hayalleri son bulacak. Her üç isim de 65 yaşında emekli olup üniformalarını çıkaracak. Yine Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan iki generalin önü de bir numaralı pozisyon için kapanmış olacak. 15 Temmuz sonrası rütbe terfi sıraları bir yıla düşürüldüğü için, alt sıralarda bulunan fakat siyasî iradenin birlikte çalışmak istediği generaller de hızla yükseltilerek, Güler sonrasının Genelkurmay Başkanı olarak hazırlanabilecek.
18 Eylül 1954’te doğumlu olan Güler, geçen yılki YAŞ’ta 19 gün farkla 67 olan yaş haddinden etkilenmemiş ve göreve yeniden atanmıştı. Böylece 15 Temmuz ‘kahraman’larından Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar tasfiye edilmişti. Değişiklik olmasaydı, Güler bu yıl 30 Ağustos’ta yaş haddinden emekliye ayrılacaktı. Peki Yaşar Güler neden bu kadar önemli?
ERDOĞAN’I AKAR İKNA ETTİ
Kulislere yansıyan bilgiler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Yaşar Güler’in görev süresinin uzatılması için Erdoğan’ı bizzat ikna eden isim olduğunu söylüyor. BOLD’un edindiği bilgilere göre, Erdoğan kendisiyle ilgili yaşadığı güvensizlik nedeniyle 15 Temmuz sonrasında Akar’ı takip ettirdi. Akar da bu durumu öğrendi ve tepki gösterdi. İkili kendi aralarında zaman zaman sorunlar yaşasa da TSK komuta kademesinin şekillendirilmesi noktasında baş başa karar veriyor. Güler hamlesi de böyle gerçekleşti. 23 yıl Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturan Mareşal Fevzi Çakmak’ın ardından, bu görevi en uzun süre üstlenen general olma şansını yakalayan Yaşar Güler oldukça ilginç bir portreye sahip.
HAYRÜNNİSA GÜL’ÜN ELİNİ SIKAN İLK KOMUTAN
Kamuoyu Güler’in adını ilk kez 2010 yılında, Korgeneral rütbesiyle Ankara Garnizon Komutanı olarak görev yaparken duydu. Askerler, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başörtülü eşi Hayrünnisa Gül ile tokalaşmamak için protokolde köşe kapmaca oynuyordu. İşte Güler, Hayrünnisa Gül’ün elini ilk sıkan komutan olarak bir anda ön plâna çıktı.
MEŞHUR TOPLANTININ KATILIMCILARINDAN
2014 yılında, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in katıldığı toplantının ses kayıtları internete sızdı. Kayıtlarda, Fidan’ın “Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderirim. Türkiye’ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesi’ne de saldırtırız” dediği iddia ediliyordu. Yine iddiaya göre Yaşar Güler de Suriye’deki hükumet karşıtı gruplara silah ve mühimmat gönderilmesine yönelik MİT çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini, talimat verilmesi halinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na silah ürettirebileceklerini söylüyordu. Güler ayrıca Davutoğlu’na, TSK için, “Her dönemde sizlere lazım olan bir tool (araç)” diyordu.
15 TEMMUZ’DA DERDEST EDİLDİ
Güler, 15 Temmuz’da Genelkurmay İkinci Başkanlığı koltuğunda oturuyordu. O gece ile ilgili verdiği ifadede, makam odasında çalıştığı sırada odasına giren askeri personelin “Yere yat, yere yat” diye bağırdığını, kendisini de derdest ettiklerini anlattı. Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü belirterek, burada eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk’ün, gözleri, elleri ve ayaklarındaki bağları çözdüğünü kaydetti. Güler şimdi tarihî bir fırsat yakaladı. Erdoğan ve Akar’ın talimatlarını yerine getirdiği sürece beş yıl daha Genelkurmay Başkanlığı makamında kalabilecek. Güler’in kariyeri için bulunmaz bir fırsat olan bu yasa değişikliğinin, TSK’yı nasıl etkileyeceğini ise zaman gösterecek.