BOLD – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki tatil beldesi Soçi’de bir araya geldi.
Erdoğan görüşmenin basına açık bölümünde yaptığı değerlendirmede, iki ülke heyetinin siyasi, ekonomik ve ticari alanlarda görüştüğünü söyledi. Putin ise Rus heyetinin, birkaç gün önce Türkiye’de sağladığı uzlaşılar doğrultusunda iki ülke arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bugün bir mutabakat zaptı imzalanabileceğini söyledi.
Liderler görüşmeden önce basına konuşurken görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenlenmedi. Bunun yerine ortak bir yazılı basın açıklaması yapıldı. Ancak bu açıklamada da görüşmelerin içeriği veya muhtemel mutabakatlar hakkında herhangi bir bilgi verilmedi.
Basına yansıyan bilgilere göre Erdoğan ve Putin’in görüşmelerinde öne çıkan iki başlık var. Ruslara doğalgaz ödemelerinin Ruble ile yapılması ve başka muhtemel anlaşmalarla Rusya’nın, Suriye’nin kuzeyinde bir operasyon için Türkiye’ye yeşil ışık yakması.
TÜRKİYE RUBLE İDE ÖDEME YAPMAYI KABUL ETTİ
Rus basınının görüşmenin ardından yayınladığı haberlere göre Türkiye Rusya’ya, satın aldığı gaz için Rus Rublesi’yle ödeme yapmayı kabul etti. RIA Novosti’nin aktardığına göre Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak iki ülkenin kendi para birimleriyle ticaret yapma üzerinde uzlaştığını, buna Türkiye’nin Ruble ile yapacağı gaz ödemesiyle başlanacağını söyledi: “Bu iki ülkenin ilişkisinde yeni bir aşama. Finansal ve parasal ilişkilerimizi geliştirmek gibi yeni fırsatlar sunuyor.”
Görüşmenin Türkiye-Rusya ilişkilerinde çok farklı bir sayfayı da açacağını vurgulayan Erdoğan da konuşmasında “Suriye’deki gelişmeleri bu vesileyle özellikle ele almamız inanıyorum ki bölgeye ayrıca rahatlama getirecektir. Terörle mücadelede dayanışmamız büyük önem arz ediyor ve bu konuyla ilgili olarak da atacağımız adımlar, yapacağımız görüşmelerle inanıyorum ki bir güç kazanacaktır” demişti.
PESKOV’DAN “TÜRKİYE’NİN KAYGILARINI ANLIYORUZ AÇIKLAMASI”
Görüşmeden önce konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da iki liderin Suriye hakkında konuşacağını, buna Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarının da dahil olduğunu söylemişti. Suriye’de operasyona karşı çıkan Rusya’nın tutumunda bir yumuşama sinyali veren Peskov, “Türkiye’nin meşru güvenlik kaygıları var. Bunları kesinlikle dikkate alıyoruz. Fakat Suriye’de istikrarsızlığı artıracak ve ülkenin toprak bütünlüğüne zarar verecek hiçbir adım atılmaması çok önemli.” dedi.
Erdoğan’ın Soçi görüşmesi sırasında Putin’den operasyon konusunda daha esnek bir tavır takınmasını isteyebileceği, askeri harekatın sadece terör unsurlarına karşı olacağı güvencesini vermesi zaten öngörülüyordu. Ancak Suriye’de birbirine bağlı hassas birçok sürecin iç içe geçmiş olması, Ankara’nın kuzey Suriye için hissettiklerinin Moskova için İdlib’de geçerli olması Türkiye’nin tek taraflı bir adımının zorluğunu ortaya koyuyor.
ERDOĞAN, SURİYE HAVA SAHASINI KONTROL EDEN RUSLARLA ANLAŞMAK ZORUNDA
BBC’de yer alan habere göre diplomatik çevrelerde yapılan değerlendirmeler, Erdoğan’ın son aylarda dile getirdiği operasyonun belli bir noktada gerçekleşme olasılığını güçlü olduğuna ancak İran ve Rusya ile yapılacak görüşmelerin sonucuna göre hangi şiddet ve ölçekte olacağının belirleneceğine işaret ediyor. Bu kapsamda, Rusya’nın Suriye’nin hava sahasını kontrol altında tutuyor olması, olası bir operasyonda Türkiye’nin hava sahası konusunda Rusya ile uzlaşması gerekliliğini gösteriyor.
2019’da Barış Kalkanı Harekâtı sırasında da hava unsurlarını çok kısıtlı kullanan Türkiye’nin Rusya’dan olumlu yanıt alamamasının operasyon planlamasını etkileyeceği öngörülüyor. Dolayısıyla Putin’in Erdoğan’ın taleplerine vereceği yanıtlar, Ankara’nın bundan sonraki süreçte atacağı adımların şekillenmesi açısından büyük önem taşıyor.
ALMANLARA GÖRE ERDOĞAN “KİRLİ ANLAŞMA” YAPACAK
Ancak DW Türkçe’nin haberine göre Alman basını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi’deki görüşmelerinde yapılan mutabakatlar karşılığında Moskova’nın Suriye operasyonlarına yeşil ışık yakmasını “kirli anlaşma” diye yorumladı.
Mitteldeutsche Zeitung gazetesi, Putin ve Erdoğan’ın Soçi’de yapacakları muhtemel anlaşmalara ilişkin haberinde “Putin, İran’la birlikte diktatör Beşar Esad’ın yanında sıkı bir şekilde yer alıyor. Erdoğan, Esad’a muhalif İslamcıları destekliyor ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürtlerle savaşıyor. Erdoğan, Suriye’ye yönelik yeni bir askeri operasyon için de yeşil ışık yakılmasını bekliyor. Rusya ise Türk Bayraktar SİHA’larıyla ilgileniyor. Erdoğan ile görüşen Putin, Ukrayna savaşında müzakere edilmiş bir çözümle ilgileniyormuş gibi davranabilir. Erdoğan ve Putin ne tür bir anlaşma yaparlarsa yapsınlar, her halükarda bu kirli bir anlaşma olacaktır.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE RUSYA’YA SİHA SATARSA, BU NATO’YA İHANET SAYILIR
Reutlinger Generalanzeiger gazetesi de Putin’in Bayraktar SİHA’larının satışı karşılığında Türkiye’nin Suriye’ye operasyon düzenlemesine sessiz kalabileceğini yazdı. Gazeteye göre
“Bayraktar SİHA’larının Rusya’ya satışı NATO için çok ciddi bir mesele haline gelebilir. Bu dronlar Azerbaycan- Ermenistan savaşında rüştlerini ispatladı ve Türkiye bunları Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya sattı. Eğer bu (Rusya’ya Bayraktar SİHA’larının satışı) gerçekleşirse ve Putin satış karşılığında Türkiye’nin Suriye’de Kürtlere yönelik düzenleyeceği operasyona göz yumarsa, bu NATO ortaklarına da bir hakaret sayılır. Erdoğan, ittifakın bu tür bir anlaşmayı kabul edeceğini varsayıyor. Bu konuda (NATO) başka ne yapabilir ki?” diye kaydetti.
Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesi de benzer bir yorum yayınladı: “Putin Ukrayna ile barışmaya niyetli değil. Amacı onu ortadan kaldırmak. Ancak Türkiye’nin aracılık ettiği Rusya-Ukrayna tahıl anlaşmasının imzalanmasından sonra Ankara hükümetinin Putin’i savaşa son vermeye yöneltecek bir kanal olabileceği umudu ortaya çıktı. Buna karşın Erdoğan Soçi’de Suriye’nin kuzeyine yönelik korkulan yeni bir Türk askeri harekatı için onay da alabilir. Putin ve Erdoğan şartlarını kendilerinin belirleyeceği bir barış ve özgürlük istiyor. Ve birçok insan için bu, huzursuzluk ve özgür olmama anlamına geliyor.”