Malezya’da kaçırılan eğitimciler Özçelik ve Karaman hakkında Birleşmiş Milletler’in verdiği kararda Anayasa Mahkemesi’nin etkin bir iç hukuk yolu olmadığı tespit edildi. Karar, Hizmet Hareketi’yle ilgili ilk özelliğini taşıyor.
BOLD/ÖZEL- Hizmet Hareketi’yle ilişkileri nedeniyle 2017 yılında Malezya’dan kaçırılan İsmet Özçelik ve Turgay Karaman’ın özgürlüklerinin ihlal edildiğini belirten Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, iki kişinin derhal serbest bırakılması çağrısını yaptı ve karara uyması için Türk makamlarına 180 gün süre tanıdı. Ayrıca BM Komisyonu, keyfi tutukluluk için şahıslara tazminat ödenmesine hükmetti.
Kararın Türk iç hukuk sistemine bakan önemli yönleri bulunuyor.
BM İnsan Hakları Komitesi’nin 28.05,2019 tarih 2980-2017 sayılı İsmet Özçelik,Turgay Karaman-Türkiye kararını hukukçular BOLD için değerlendirdiler.
HİZMET HAREKETİ AÇISINDAN VERİLEN İLK KARAR
Karar, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi tarafından Hizmet Hareketi ile ilgili verilen ilk karar olma özelliğini taşıyor. BM Haksız Tutukluluk Çalışma Grubu tarafından verilen 9 karar mevcut ancak bu kararların Türkiye açısından bağlayıcı nitelikte olup olmadığı tartışmalıydı. Ancak Özçelik ve Karaman kararı ile uluslararası mahkeme niteliği tartışmasız bir BM Kuruluşu tarafından Hizmet Hareketi ile ilgili yapılan bir başvuru nedeniyle Türkiye kesin olarak mahkum edilmiş oldu.
YAPILAN OHAL NEDENİYLE ALINMASI GEREKEN TEDBİR NİTELİĞİNDE DEĞİL
Türkiye başvurunun iç hukuk yollarını tüketilmemesi nedeniyle reddedilmesi gerektiği savunmasını yaptı. Ayrıca Türkiye’nin sözleşmeye çekince koyduğu ve bu sebeple Komitenin şikayetleri inceleyemeyeceği savunuldu. Ancak Komite bu iddiayı çürüterek başvuruyu incelemeye aldı. Erdoğan Rejiminin olağanüstü hali bahane edilerek Uluslararası Sözleşme hükümlerini uygulamayacağı iddiası çürütüldü ve başvuranların haksız ve hukuka aykırı tutuklandıkları, bunun da olağanüstü hal gereği alınması gereken zorunlu tedbir niteliğinde olmadığına karar verildi. Diğer bir ifade ile şu ana kadar olağanüstü hal kapsamında gerçekleştirilen tutuklamaların çekinceye konu edilerek uluslararası yargılamadan kaçırılamayacağı tespit edilmiş oldu.
Böylece Türkiye’nin haksız tutukluluk konusunda yaptığı iki temel savunma gerekçesi bu karar ile geçersiz hale geldi.
AYM VE AİHM’E CEVAP
Bu gerekçelerden birisi, tutuklanan kişinin haksız ve uzun tutukluluk başvurusunda bulunabilmesi için Ceza Muhakemeleri Kanunu 141.madde gereğince tazminat talep etmesi gerektiği iddiasıydı. Bu durum Anayasa Mahkemesi tarafından bir çok başvurunun reddedilmesine gerekçe gösterilmişti. Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de aynı gerekçeyi mazeret konusu yapmıştı. BM Komitesi ise tazminat talebinin parasal bir tazmin içerdiği mağdurların hürriyetlerine kavuşmak istemeleri nedeniyle tazminat talep edilmemesinin bir engel teşkil etmediğine karar vererek hem Anayasa Mahkemesi’ne hem de AİHM’e cevap vermiş oldu.
ANAYASA MAHKEMESİ’Nİ GEÇERLİ BİR İÇ HUKUK YOLU OLARAK GÖRMEDİ
İkinci önemli itiraz başvuranlar hakkında Anayasa Mahkemesince henüz bir karar verilmediği dolayısıyla iç hukukun tüketilmediği itirazıydı. Komite kararında özetle Anayasa Mahkemesi’nin gerek bu zamana kadar Hizmet Hareketi ile ilgili davalarda olumlu karar vermeyişi hem de uzun süre davayı uzatması nedeniyle Anayasa Mahkemesini etkili ve tüketilmesi gereken bir iç hukuk mercii olarak görmedi. Başka bir deyişle bu kararla Anayasa Mahkemesi’nin etkin bir iç hukuk yolu olmadığı tespit edilmiştir.
Hukukçular bunun BM Komitesi kararının en önemli yönü olduğunu belirtiyor. Bu haliyle AİHM’in hala Anayasa Mahkemesi’ni etkin görme mazereti ortadan kalktı. Haksız ve uzun tutukluluk açısından AİHM, BM karşısında zor duruma düşmüş oldu.
BYLOCK VE BANK ASYA NEDENİYLE TUTUKLAMALAR HAKSIZ
Diğer bir önemli konu ise başvuranların tutuklanmalarına gerekçe gösterilen Bylock -Banka Asya gibi gerekçelerin tutuklanma gerekçesi olmadığı bu ve benzeri gerekçelerle yapılan tutuklamaların haksız olduğu tespit edildi.
Kararda başvuranların 19-21 gün hakim önüne getirilmeleri de ayrıca ihlal sebebi sayıldı. Kararın son bölümünde, mağdurların tahliyesine karar verilmesine, tazminat ödenmesine, kararın gereğinin yerine getirilmesi için 180 gün süre verilemesine karar verildi.
Birleşmiş Milletler: İsmet Özçelik ve Turgay Karaman’ı derhal serbest bırakın