Metin Akpınar, Mussolini’nin ölümünü anlattı ancak başka biri üzerine alındı ve soruşturma başlattı. Peki Mussolini gerçekte nasıl ölmüştü? Ayaklarından asılma olayının hikâyesi..
METİN AKPINAR NE DEMİŞTİ?
Metin Akpınar’ın, “Bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri bir rejim demokrasidir. Bizim polarizasyondan bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne ala kavga dövüş olmaz biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz.” sözlerini Tayyip Erdoğan kendine yönelik bir tehdit olarak algıladı.
Erdoğan, savcılıklara harekete geçme çağrısı yaptı ve Akpınar hakkında soruşturma başlatıldı.
HİTLER VE MUSSOLİNİ NASIL ÖLDÜ?
Erdoğan ve savcılık konuyu, “Metin Akpınar, Hitler ve Mussolini’den bahsediyor, bizim ne alakamız var.” şeklinde ele almadı. Peki Akpınar’ın “ayağından asılma” diye bahsettiği ölüm olayı nasıldı?
1922’den 1945’e kadar İtalya’yı yöneten Ulusal Faşist Parti lideri Benito Mussolini iktidara gelirken liberallerin desteğini almış, medyayı ve sendikal hareketi baskı altına almış, muhalif partileri kapatmış, ülkeyi otobanlarla çevirmiş, gücünü ispatlamak için işgallere girişmiş ve İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’le birlikte savaşa girmişti.
Savaşın son günlerinde, 25 Nisan 1945’te bir Alman delegesini bekleyen Mussolini, kimsenin gelmemesiyle şaşkına dönmüş, “Aldatıldık, yine Almanlar tarafından aldatıldık.” demişti.
UÇAKLA İSPANYA’YA KAÇMAYI PLANLAMIŞTI
27 Nisan sabahı zırhlı bir araba ve 25 kamyon ile beraber yola koyuldu. Amacı İspanya’ya kaçmak için bir uçağa binmek üzere İsviçre’ye gitmekti. Yolda ilerlerken partizanlarla Musso adı verilen yerde çatışmaya girdi.
Faşistler hemen teslim olsalar da Mussolini zırhlı arabayla kaçmayı başardı. Mussolini ve beraberindekiler, komünist partizanlar Valerio ve Bellini ve 52. Garibaldi Tugayı Siyasal Komiseri Urbano Lazzaro tarafından, Dongo köyü yakınlarında durduruldu.
Partizanlar arabayı ararken battaniyeye sarılmış bir erkek buldular. Arabanın içindekiler zavallı bir sarhoş diye geçiştirmeye çalışsalar da battaniyeyi kaldıran partizan Mussolini’yi tanıdı ve böylece yakalanmış oldu.
Partizanlar tarafından birkaç kez Como’ya götürülmek istendi fakat başarısız olununca Mezzegra’ya getirildiler. Orada De Maria ailesinin çiftlik evinde son gecelerini geçirdiler. Ertesi gün 28 Nisan’da Ulusal Kurtuluş Komitesi’nden Mussolini’yi öldürme emrini alan asıl adı Walter Audisio olan Albay rütbeli komünist partizan Colonnello Valerio, Mussolini ve Petacci’yi vurarak öldürdü.
Ertesi gün Mussolini’nin, sevgilisinin ve birkaç yandaşının cesedi Milano’da Loreto Meydanı’nda ki Esso benzin istasyonunun çatısından başaşağı sallandırıldı. Teşhir edilen vücuduna halk tekmeleyerek tükürerek saldırdı.
Devrik liderin cesedi alaya ve istismara maruz kaldı. Ölümünden ve Milano’da cesedinin halka gösterilmesinden sonra, Mussolini’nin cesedi kentin kuzeyinde, Musocco mezarlığındaki bir mezara gömüldü.

SEÇİLMİŞ FAŞİST HİTLER’İN SONU
Adolf Hitler, Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi lider olarak 1932’de seçimle iktidara geldi. Bütün sorunların kaynağı olarak Yahudileri ve komünistleri gösterdi, imhaya girişti.
1933’te “Reichstag Yangını” olarak bilinen komplonun ardından anayasayı askıya aldı, tüm muhalif parti çalışmalarını durdurdu. Bir yıl sonra “Uzun Bıçaklar Gecesi”nde iktidar yolculuğunda birlikte yürüdüğü SA birliğinin üst düzey kadrolarını kanlı bir şekilde tasfiye etti.
Sloganı “Tek lider, tek devlet, tek halk”tı. Tek sesli bir propaganda aygıtından ibaret bir medya yarattı. Yol yaptı. Güvenlik sorunları uydurarak komşu ülkeleri işgal etti.
Avrupa’nın batısından doğusuna dört yanını hızla işgal ettiği İkinci Dünya Savaşı’nda bir süre sonra müttefik devletlerin karşı koyuşu ile gerilemeye başladı. Güce tapan bir çıkar şebekesinden oluşan ve kaybetme durumunda birbirini satmaya başlayan üst düzey yönetici kadrosunun oyunları arasında bir mahzene kapandı.
Elleri titremeye başlamış, ancak ağır ilaç ve uyuşturucularla ayakta durabilir hale gelmişti.
HİTLER’İN CESEDİ BOMBA ÇUKURUNDA BENZİN DÖKÜLEREK YAKILDI
O kaybederken bir dönem Hitlercilikte yarışan üst düzey Nazi kadroları kendilerini nasıl kurtaracaklarının derdine düşmüştü. Yıllarca Hitler’e sık sıkıya bağlanan halk da Hitlerle olan bağlarının izlerini silmekle meşguldü.
Sovyet askerlerinin Berlin’e girdiği 30 Nisan 1945’te eşi ile birlikte mahzende intihar etti.
Cesedi beraberindekiler tarafından bir bomba çukuruna taşındı ve üstüne benzin dökülerek yakıldı. Ağzında bir siyanür ampulünün kalıntıları, kafatasında kurşun izi vardı.
Erdoğan talimat verdi, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında soruşturma açıldı