CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yargı reformuna ilişkin, “Dün yürütmenin başı toplamış herkesi ve Meclis’in yapacağı işler konusunda talimat, ödev veriyor ya da o isteyince kesinlikle olacağını vurguluyor. Bu Meclis’e ve millete hakaret. Bu yönetim anlayışının iflas ettiğini gösteriyor. Meşruiyet tartışmasının daniskası var artık Türkiye’de” dedi.
Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yarın gerçekleşecek Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek adaylara başarı dileyen Özel, sürekli sınav sistemleriyle oynanan Türkiye’de adayların sınav stresinin yanı sıra bu belirsizliklerin üzücü olduğunu dile getirdi.
Özel, Erdoğan’ın açıkladığı yargı reformunun AKP’nin 4. geniş çaplı yargı reformu olduğunu belirterek, “18 yıl önce 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Parti’sinin parti programında bunlar yazıyordu. Üzerine 18 yıl iktidar oldular, şimdi bir yargı reformuna daha ihtiyaç var.
Ülkeyi her gün sataştıkları, yattığı yerde huzur vermedikleri İsmet Paşa mı yönetiyor 18 yıldır? 18 yıldır CHP zihniyeti mi yönetiyor ülkeyi? AKP’nin acınacak haline gülemiyoruz. Çünkü bu acınacak hale Türkiye’yi sürüklediler, hem dünyaya rezil ettiler Türkiye’yi hem de çok kişiye çok acı çektirdiler” diye konuştu.
Bu reformun hayata geçmesi için kanuni değişiklere ihtiyaç olduğunu, TBMM’nin çalışacağını anlatan Özel, şöyle devam etti:
“Meclis’in yapacağı işleri, yürütmenin başı, bakanının da varlığında, Meclis’e ödev olarak veriyor. Hani kuvvetler ayrılığı vardı, hani cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dediğiniz, rejime kast eden Anayasa değişikliğinden sonra yasama ve yürütmenin birbiri üzerinde baskısı azalacaktı ve yasama ile yürütme birbirinden tam olarak ayrılıyordu?
Dün yürütmenin başı toplamış herkesi ve Meclis’in yapacağı işler konusunda talimat, ödev veriyor ya da o isteyince kesinlikle olacağını vurguluyor. Bu Meclis’e ve millete hakaret. Bu yönetim anlayışının iflas ettiğini gösteriyor. Meşruiyet tartışmasının daniskası var artık Türkiye’de. Çünkü yüzde 50 artı 1 ile değiştirdiğiniz Anayasa’da millete bunun sözünü vermemiştiniz.”
Yargı reformunun içerik yönünden güzel vaatlerde bulunduğunu dile getiren Özel, “Reklam böyle de metin, gerçek senaryo ne? Milletvekilleri devletten maaş alıp altına ‘benim teklifim’ diye imza atacak kalem efendilerine söylüyoruz. Kalem efendisi Osmanlı’da oturduğu yerden para kazanan memura söylerler, o kalem efendileri neyi imzalayacak, görelim. Reforma ihtiyaç duyacak hale ülkenin yargısını AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan getirdi” ifadelerini kullandı.
Özel, iktidarın hukuku kendi çıkarlarına göre işlettiğini vurgulayarak, “Günde beş vakit ekran başında polemik yapan, 25 tane televizyondan siyasi rakiplerine hakaret yağdırana cevabını veriyorsun, ‘cumhurbaşkanına hakaret.’ Cumhurbaşkanına haraketi alıp da düzenlemeden, o maddeden vazgeçmedikten sonra külahıma anlatsın reformu” dedi.
Söz konusu reform paketi kapsamında Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun gözden geçirileceğini de belirten Özel, şunları söyledi:
“Zihinsel engellinin listesini bir parti olarak aldın. Seçim iptali için verdin, İstanbul’daki Ruh ve Sinir Hastalıkları’ndan tanı almış 47 bin kişinin kişisel verisine haksız eriştin. Başvuruda bulunduk, kurul toplanıp da gündemine almıyor. 3 valiz dolusu suçu sürüklediniz YSK’ye. Bir de Kişisel Veri Kanununu düzeltecekmiş, mevcudunu uygula. O verilerin imha edilmesi lazım, imha edildiğinin alenen bildirilmesi lazım, elde edenlerin hakkında soruşturma açılması lazım. O konuşuyor, millet alkışlıyor.”
Erdoğan’ın bu reform paketinin Avrupa Birliği’ne yönelik bir çalışma olduğunu belirttiğini aktaran Özel, vatandaşların AB hedefi söylemiyle yine kandırılacağını söyledi.
İktidarın Wikipedia’ya erişimi yasakladığını hatırlatan Özel, “Wikipedia’ya bir bilgisayarı olmayan fakir kabileler bir de Türkiye erişemiyor. Sonra Wikipedia’nın açılmasını müjde diye sunuyor” dedi.
Feyzioğlu’na tutkulu alkış tepkisi: ‘Yeşil pasaportunla tatil planlarını anlatırsın’
Özel, reform paketinin içerisindeki hukuk fakültelerinin 5 yıla çıkarılması, istinaf sonrası Yargıtay yolunun da olması, tutuksuz yargılamanın temel olmasına yönelik düzenlemenin de aralarında bulunduğu bazı maddeleri desteklediklerini, Türkiye’nin hak ettiği ileri taleplerini de kanun görüşmeleri sırasında önergelerle oylatacaklarını anlattı.
“AĞANIN ELİNDEN YEŞİL PASAPORT ALANLAR, TEK ADAM REJİMİNİN HAKSIZLIKLARINI ELEŞTİREMEZ”
Yargı mensuplarının haklı taleplerini ilettiklerini, yeşil pasaportun da bunlar arasında olduğunu dile getiren Özel, avukatlara yeşil pasaport imkanı sunulmasına ilişkin müjdenin Erdoğan tarafından değil, Meclis’ten verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Özel, CHP’nin yeşil pasaport konusunda birçok kanun teklifi verdiğini belirterek, “Onlarca kez komisyonda reddettiler. Gündeme alınmasını reddettiler. Şimdi saraydan söz veriyorlar, aşağıdan da çılgınca alkışlanıyor” ifadelerini kullandı.
Avukatlara yeşil pasaport verilmesinin gecikmiş bir hakkın alınması anlamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Özel, şöyle devam etti:
“Ulufe almıyorsun. Ulufe dağıtanlar dakikalarca durmadan ve abartılı şekilde alkışlanır. ‘Padişahım çok yaşa.’ Sen yeşil pasaport gibi bir hakkı ‘Padişahım çok yaşa’ya çevirirsen, onu ulufe, vereni padişah yaparsın ve onun hukuksuzluklarına da yeniden katlanırsın. Hele hele ’15 yıllığına değil 20 yıllığına vereyim, ağanın eli tutulmaz.’ Ne ağası? Demokrasilerde ağalık olmaz. Ağanın elinden pasaport alanların iki gün sonra tek adam rejiminin getirdiği yeni haksızlıkları eleştirme hakkı olmaz. Herkes aklını başına alsın.”
“TRUMP BİZİMLE MAKARA YAPIYOR”
Özel, ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a, tutuklu ABD vatandaşı ve NASA çalışanı Serkan Gölge’nin serbest bırakılması nedeniyle teşekkür ettiğini anımsatarak, “Perişan, rezil durumdayız. Trump bizimle dalga geçiyor, makara yapıyor. Trump’a bu neşeli tweet’leri attırmaya kimsenin hakkı yok” diye konuştu.
Söz konusu kişinin serbest bırakılmasına yönelik mahkeme kararının çok kısa sürede alındığını vurgulayan Özel, şunları kaydetti:
“Ya Trump’a haddini bildirin ya da haddinizi bilin. Saldın da ne aldın? F-35’te mi yumuşayacaklar, S/400’de mi sertleşmeyecekler? Trump’ın o telefonu ile nasıl serbest kalıyor? O telefondan sonra Erdoğan’ın bakana, bakanın nereye telefon açtığını, o mesaisi bitmiş ya da nöbetçi hakimin nasıl bir aydınlanmayla Serkan Gölge’yi serbest bıraktığını merak ediyoruz.
Anayasaya sadakat, hukuka bağlılık yeminleri, o hakimin mesleğe başlarken ettiği yemin… Yazıklar olsun. Bir de Allah bilir iftar yemeğinde de dün akşam buluşmuşlardır. Kabul edilebilir değil.”
Gazeteci Kadri Gürsel’e kelepçe takılmasını da eleştiren Özel, Gürsel’e yönelik işlemlerin kelepçe takılmadan ve hapishaneye konulmadan, sadece evrak üzerinde tamamlanabilecekken, iktidarın kelepçeli fotoğrafla bazı kesimlere gözdağı verdiğini söyledi.
Özel, “O uygun fotoğrafı vereceksin, ondan sonra da timsah gözyaşı. O fotoğrafı çektiren saray rejimidir, kelepçeyi takan sarayın askeri Süleyman Soylu’dur, yalandan ağlayan da Adalet Bakanı’nın kendisidir. Bunları hiç mazeretlendirmeye çalışmasınlar” dedi.
Özel, “iktidarın kamu bankaları ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nu çiftliğe dönüştürdüğünü” belirterek, “İkinci Çiftlik Bank vakası geliyor” uyarısında bulundu.
Bir siyasi partinin dağılmamak için para ve mevki dağıtmaya başlamasının, o siyasi hareketin ideolojisini ve iddiasını yitirdiğini ortaya koyduğunu anlatan Özel, siyaseti paranın bir arada tutamayacağını söyledi.
Bir basın mensubunun “Kadri Gürsel konusunda Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararı var. Buna rağmen tutuklandı. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine de Özel, Gürsel’in serbest bırakılmasının olumlu gibi göründüğünü ancak irdelendiğinde AYM kararına direnen bir tutum bulunduğunu kaydetti.
Özel, “Kadri Gürsel’e takılan kelepçe, onun içeri konulması ve denetimli serbestlikle bırakılması Anayasa Mahkemesi’ne rağmen infaza devam edildiğini gösteriyor. Bu, AYM kararını tanımamaktır, gelecekte verilecek hak ihlalleleri kararlarına da direnileceğinin göstergesidir.
Geçmişte milletvekillerinin, HDP’li siyasetçilerin hak ihlalleri kararlarına uymayan mahkemeler de olmuştu. Bir gazeteciye de bunun yapılması çok manidardır. Kendisini savunması gereken Anayasa Mahkemesi’dir. AYM, kararına direnen mahkeme hakkında kendi pozisyonunu almalı, tutumunu sergilemelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Özel, Ramazan Bayramı’nı da kutlayarak, kendisinin bayramda İstanbul’da seçim çalışmalarında yer alacağını söyledi.