ABD’de yaşayan Türkiye uzmanı Soner Çağaptay, İstanbul seçimlerini ve Türkiye’deki politik tartışmaları “The Washington Post”a yazdığı bir makale ile değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı sisteminin çalışmadığını söyledi.
BOLD – ABD’de Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü ‘nde kıdemli Türkiye uzmanı ve “Yeni Sultan: Erdoğan ve Modern Türkiye’nin Krizi kitabının yazarı Çağaptay, İstanbul’daki seçim sonuçlarını Washington Post gazetesine yazdığı bir makale ile değerlendirdi.
“Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sistemi çalışmıyor. İstanbul seçimi neden çalışmadığını gösterdi” isimli yazısında Soner Çağaptay, Erdoğan için seçim üstüne seçim kazanma devrinin bittiğini söyledi.
SORUNUN KAYNAĞI
Çağaptay, “Pazar günü, İstanbul’daki belediye başkanlığı yarışı için Erdoğan’ın kendi eliyle seçtiği Binali Yıldırım, seçimi Ekrem İmamoğlu’na belirgin bir yenilgi ile kaybetti.” dedi.
31 Mart’taki seçimde arada az bir fark olmasına rağmen bu seçimdeki farkın arttığına dikkati çeken Çağaptay, “İmamoğlu sadece Yıldırım’ı mağlup etmedi, yaklaşık 10 puanlık bir farkla Erdoğan’ı şok etti.” diye yazdı.
Bu sonucun Erdoğan için kötü bir haber olduğunu ifade eden Çağaptay, ancak bu durumun sorumlusunun “bir şekilde” Erdoğan olduğunu belirtti. Çağaptay, sorunun kaynağında ise 2017’de yapılan referandumla parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesinin olduğunu söyledi.
Tam olarak 2018 yılı Temmuz ayında geçilen sistemle hükümetin bütün birimlerinin Erdoğan’ın kontrolü altına girdiğini hatırlatan Soner Çağaptay, bu durumun 1 yıldan az bir sürede “dramatik yansımaları” olduğunu kaydetti.
Çağaptay, “Bu (cumhurbaşkanlığı sistemi) Dışişleri Bakanlığı’ndan yargıya kadar Türkiye’nin kurumlarını zayıflattı. Aynı zamanda ülkenin karar verme mekanizmalarının Erdoğan’ın Ankara’daki üssünde aşırı merkezileşmesine sebep oldu” dedi.
ESKİ KADROLARIN YERİ DOLDURULAMADI
Daha önceden geniş bir danışmanlar kadrosu, bakanlar ve hükümet kurumlarının katkısıyla verilen kararların Erdoğan’a seçimleri kazandırdığını ve problemlerin aşılmasını sağladığını vurgulayan Çağaptay, şu an Cumhurbaşkanının etrafını saran küçük danışmanlar grubunun bu kurumların ve kişilerin yerini dolduramadığını söyledi.
Çağaptay, Erdoğan’a daha önceki seçimleri kazandıran eski siyaset arkadaşlarının da kenara itildiğini ve dar çerçeveli danışman grubunun bunların yerini aldığını yazdı.
Çağaptay, 31 Mart’taki seçimlerde Erdoğan’ın yenilgiyi kabul edip elinde bulundurduğu belediye meclisi aracılığıyla İmamoğlu’nun önünü kesebileceğini ancak bu “danışman grubunun” baskısıyla şu anki “aşağılama” ile karşı karşıya kaldığını belirtti.
SEÇİM KAMPANYASI SEÇMENİ SOĞUTTU
Çağaptay, seçim kampanyası dolayısıyla Erdoğan’ın sürekli “farklı politik pozisyonlar” almak zorunda kalarak seçmeni soğuttuğu tespitini yaptı.
Çağaptay, buna örnek olarak da seçim başlangıcında İmamoğlu’nu PKK’nın desteklediğini iddia edip seçim yaklaşırken Abdullah Öcalan’dan Yıldırım’a destek anlamına gelebilecek bir mektup istediğini sözlerine ekledi.
Çağaptay, dış politika alanında da Erdoğan’ın danışmanlarının etkisiyle S-400 alımı konusunda hata yaptığına işaret etti. Çağaptay, bu karar dolayısıyla Türkiye’nin Amerikan yaptırımları ile karşı karşıya kalarak tarihi ilişkilerin zarar göreceği uyarısında bulundu.
Çağaptay, Türkiye’nin demografik, ekonomik ve siyasi olarak bir saraydan yönetilecek kadar küçük olmadığını belirtti.